Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi, 7 Haziran 2015 seçimlerine güç birliği yaparak katılıyor.
Gönül isterdi ki, bu güç birliğine MHP de dâhil olsun. Ama olmadı. Neyse… Demek ki hayırlısı böyleymiş.
***
Daha şimdiden büyük heyecan meydana getiren Milli İttifak milletvekili aday listesi önceki gün kesinleşti. İşte benim dikkatimi çeken ve birçoğunu şahsen de tanıdığım o isimlerden bazıları;
* Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal Mardin ilk sıradan,
* Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez Kocaeli 1. sıradan,
* BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır Ankara 1. Bölge 1. sıra,
* Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu Bursa 1. sıradan,
* BBP Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal Mersin 1. sıra,
* Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Birol Aydın İstanbul 2. Bölge ilk sıradan,
* Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan İstanbul 3. Bölge ilk sıradan,
* Saadet Partisi GİK Üyesi Yakup Budak Adana 1. sıradan,
* Eski Bakanlardan ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ziyattin Tokar Ankara 1. Bölge 3. sıradan,
* Milli Gazete Ankara Temsilcisi Mustafa Yılmaz Ankara 2. Bölge 5. sıradan.
* Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Töngüç Ankara 2. Bölge 3. sıradan,
* Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Atik Ağdağ Erzurum ilk sıradan,
* Lütfi Kibiroğlu İstanbul 2. Bölge 5. sıradan,
* Yılmaz Bayat İstanbul 1. Bölge 3. sıra,
* Abdullah Sevim İstanbul 1. Bölge 5. sıra,
* Necmettin Çalışkan Hatay 1. sıra,
* BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gürhan, İzmir 1. Bölge ilk sıradan,
* Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tacettin Çetinkaya Konya ilk sıradan,
* Saadet Partisi Kadın Kolları İstanbul İl Başkanı Nagehan Gül Asiltürk, İstanbul 3. Bölge 5. sıradan,
* Saadet Partisi GİK üyesi Bekir Demirkaya İstanbul 3. Bölge 7. sıradan,
* Saadet Partisi GİK üyesi Mustafa Kaya İstanbul 2. Bölge 3. sıradan,
* Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım Trabzon 1. sıradan.
***
Hayırlar getirsin inşallah…
NECMETTİN ERBAKAN; KİM NE DERSE DESİN...
* Kim ne derse desin; Necmettin Erbakan bir fenomendi.
* Kim ne derse desin; Necmettin Erbakan iyi bir mümin, iyi bir insandı.
* Kim ne derse desin; Necmettin Erbakan bütün hayatını istikrarlı bir şekilde Milli Görüş Davası’na adayan bir ‘dava’ insanıydı.
* Kim ne derse desin; Necmettin Erbakan merhametli bir insandı, iyi bir Baba ve iyi bir eşti.
* Kim ne derse desin; Necmettin Erbakan Başbakanlık yaptığı kısa süre içinde büyük hizmetler yaptı, iz bıraktı. Emekliler Erbakan’ı asla unutmayacak. Sadece emeklilerin duaları bile Hoca’ya yeter.
* Kim ne derse desin; Necmettin Erbakan 1974 Barış Harekâtı’nda Ecevit’le birlikte başat bir rol oynadı…
* Kim ne derse desin; Necmettin Erbakan bir dönemin son tanıklarındandı. Alparslan Türkeş, Bülent Ecevit ve Erbakan... Bu seriden sadece Süleyman Demirel kaldı.
* Kim ne derse desin; Necmettin Erbakan İmam Hatip Liseleri’nin hamisidir. Siyasi hayatı boyunca verdiği mücadeleyle imanlı bir gençlik yetişmesi için tüm eforunu sarf etmiş, bu uğurda büyük kavga vermiş, direnmiş, gerektiğinde koalisyonlar bozmuş mümin bir insandır.
* Kim ne derse desin; Necmettin Erbakan özellikle muhafazakâr kesimi siyasete kanalize ederek bu kesimi illegal oluşumların kucağından alan ve legal yöntemleri ömrü boyunca savunan bir siyasidir.
* Kim ne derse desin; Necmettin Erbakan ‘yılmayan’ bir liderdir. Küsmeyen bir kişiliktir. Uzun bir süre gazeteci olarak kendisini takip ettim. Erbakan en badireli ortamlarda bile gemisini karaya çıkarmak için kanının son damlasına kadar savaşmıştır. Kapatılan Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve son olarak da Saadet Partisi Hoca’nın legal çalışmalarının illegal yöntemlerle engellendiğinin bir foto romanıdır, adeta.
* Kim ne derse desin; Necmettin Erbakan kadrocudur. Yanında hiç değişmeyen bir kadrosu hep vardı. Bu manada Erbakan için vefa sadece İstanbul’da bir semt adı değildir.
* Kim ne derse desin; Necmettin Erbakan tasavvuf ahlakını almış bir siyasetçidir. Merhum Mehmet Zahit Kotku-İskenderpaşa tutkusu herkesin malumudur.
MUHSİN YAZICIOĞLU; KİM NE DERSE DESİN…
* Kim ne derse desin; Muhsin Yazıcıoğlu öncelikle çok iyi bir mümindi. Hiçbir zaman abdestsiz gezmezdi. Gezilerde namaz vakti geldiğinde en yakın cami ya da mescide gider, genellikle arkadaşlarının başına geçip namazı kendisi kıldırırdı.
* Kim ne derse desin; Muhsin Yazıcıoğlu dünyayı yöneten güç odaklarını çok iyi çözmüştü. Çevresindekilere, özellikle gençlere 12 Eylül öncesinde bazı olaylarda istemeden de olsa onların oyunlarına geldiklerini hatırlatarak, “Yapacağımız şeylerde, bir olaya karşı takınacağımız tavırda, dış güçlerin yönlendirmesi, oyunu var mı mutlaka bakmalıyız” derdi.
* Kim ne derse desin; Muhsin Yazıcıoğlu en sıkıntılı anlarda, tartışmalarda bile, karşısındakilere hep güler yüz gösterirdi. Hiçbir zaman hakaret etmez, karşısındakinin gururunu kırmazdı.
* Kim ne derse desin; Muhsin Yazıcıoğlu çok az kula nasip olabilecek bir iman ve cesarete sahipti. Ölümden hiçbir zaman korkmazdı.
* Kim ne derse desin; Muhsin Yazıcıoğlu şehittir.
* Kim ne derse desin; Muhsin Yazıcıoğlu mütevazı ama bir o kadar celalli, kararlı, dirayetli bir Genel Başkandı. 28 Şubat sürecindeki çıkışları unutulmaz.
* Kim ne derse desin; Muhsin Yazıcıoğlu vizyoner bir liderdi.
* Kim ne derse desin; Muhsin Yazıcıoğlu cep telefonumdan beni “direk” arayarak hâl hatır soran liderlerden biridir.
* Kim ne derse desin; Muhsin Yazıcıoğlu, akşam yatarken çocuklarına ballı karışımlı sütlerini verecek kadar müşfik bir baba ve merhametli bir eşti.
* Kim ne derse desin; Muhsin Yazıcıoğlu teşkilatçı bir siyasiydi.
* Kim ne derse desin; Muhsin Yazıcıoğlu ile Erbakan hoca arasında gönülden gönüle giden kopmaz bağların olduğunu müşahede edenlerdenim.
* Kim ne derse desin; Muhsin Yazıcıoğlu içimizden biriydi, bir çiftçi ailenin çocuğuydu.
Bugün, 13 Nisan 2015, Pazartesi. 1) Emekliler yılda 15–20 TL zamla, hâlâ sürünmeye devam ediyor. 2) An itibariyle asgari ücretli “nasıl geçineceğim ” diye feryat ediyor. 3) Bu parlamento ve mevcut AKP iktidarı, 2011’den bu yana verdiği yeni ve sivil anayasa sözünü yerine getiremedi. 4) 28 Şubat darbesi döneminde kapatılan, yoksul-zeki Anadolu çocuklarının barındığı Başbakanlığa bağlı Vakıf Öğrenci Yurtları hâlen kilitli. Otur, sıfır!