Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi rabbil âlemin. Ve sallallahu ve sellem alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmeîn.
Aziz kardeşlerim, İslam dini insanların dinidir. Allah, meleklere Müslüman olmayı emretmemiştir; çünkü İslamiyet insanın dinidir.
Kap insandır; kap yoksa, kap kırık ise su tutulmaz. İslam’ın kabı da insandır. İnsanı yok ederseniz, İslam da yok olur.
İnsanı kırarsanız, çatlatırsanız, o çatlaklardan din sızar gider.
Yaşayan birine “Müslüman ol” denir ama ölüye denmez; çünkü canlı değildir. Akli melekelerini yitirmiş biri de mükellef sayılmaz.
Demek ki insanlık niteliği kaybolduğunda, İslam’dan da söz edilemez.
İnsanlık boyutumuz ne kadarsa Müslümanlık boyutumuz da o kadardır.
İnsanlığını kaybeden, kaybettiği kadar Müslümanlığından da kaybeder.
İnsan, hiçbir zaman Allah’a tek başına bağlı bir varlık değildir.
Bir anne-baba tarafından doğar, birilerinin elinde büyür, toplum içinde yaşar.
Yani Allah’a ulaşmanın yolu daima insanlar arasından geçer.
Bu yüzden “Ben sadece Allah’la varım” diyerek insanlardan kopmak mümkün değildir.
Bir kişilik dünya yaratmadı Allah, tek kişilik kulluk da yazmadı.
Her adımımız, her sözümüz ya doğrudan Allah’a karşı bir sorumluluk taşır ya da başka bir insana karşı.
Bu hakikati unutan kimse, su olmadan abdest almaya çalışan biri gibidir.
İnsanlıktan kopuk bir dindarlık iddiası, toprağı ekmeden ekmek istemeye benzer.
Sadece ibadet eden ama insanlara kaba davranan, merhametsiz, kırıcı birinin Müslümanlığı eksiktir.
Çünkü bencillik, cimrilik, zulüm, gıybet, iftira, haset gibi başkasına zarar veren her tutum, kıyamet günü ibadetlerimize rağmen bizi cehenneme sürükleyebilir.
MÜSLÜMANLIK, İNSANLIKLA BİR BÜTÜNDÜR
İman ve ibadet, tek başına yeterli değildir.
Nasıl ki “iyi insanım” demekle Müslüman olunmazsa, sadece “Müslümanım” demekle de iyi insan olunmaz.
İnsanlık ve Müslümanlık birlikte taşındığında kemal ortaya çıkar.
Hiçbir peygamber zalim olmamış, hiçbir veli insan hakkı çiğnememiştir.
İnsan hakkını ihmal edenin Allah’a yakınlığı da yoktur.
Bu yüzden namaza, oruca, abdeste nasıl dikkat ediyorsak, insanlık kalitemize de aynı özeni göstermeliyiz.
Eşimize, anne-babamıza, çocuklarımıza, komşularımıza, arkadaşlarımıza, dostlarımıza karşı nazik, narin, ciddi ve cömert olmalıyız.
İnsanlıktan kaybettiğimiz her şey, Müslümanlık faziletimizden eksiltir.
Dağlar kadar sevap biriktirdiğimizi sanarken, hak ihlalleri yüzünden o sevapların başkalarına dağıtıldığı bir hâle düşebiliriz.
Allah korusun, elimizde bir avuç bile sevap kalmayabilir.
Bugün dünyada insanlık Müslümanlara emanettir.
Müslümanlar, insanlığın son orijinal örneği, son kalesidir.
Bu yüzden davranışlarımız, sözlerimiz ve ilişkilerimiz İslam’ın yüzünü temsil eder.
Rabbim bizleri mükemmel insan, güzel Müslüman eylesin; dinimizi en güzel haliyle yaşamayı kolaylaştırsın.
Allah’a emanet olun, güzel insanlar, mübarek Müslümanlar.
Esselâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtühû