Ekonomiyi yönlendirenler arkalarına “IMF’nin desteğini” almanın mutluluğu içindeler!

Bu nedenle başarı öykülerinde yer almak isteyenlerin bulunduğunu övüne övüne anlatıyorlar.

IMF, ekonomiyi yönlendirenlere hem takdirlerini sunuyor hem de daha neler yapmaları gerektiği konusunda akıl veriyor.

Mesela “faizleri daha da artırın” diyor.

“Faizleri artırın” tavsiyesi ile yetinmeyip bir de çalışanlara ve emeklilere ödenecek ücretler konusunda yönetime ellerinin “daha sıkı” olması önerisinde bulunuyor.

Ve ekonomiyi yönlendirenlere, çalışanların ve emeklilerin ücretlerini tespit ederken gerçekleşen enflasyonu değil, hedeflenen enflasyonu esas almalarını salık veriyor.

Nitekim ekonomiyi yönlendirenler de bu tavsiyeden cesaret alarak çalışanlara ve emeklilere verilecek ücretler tespit edilirken hedeflenen enflasyonun esas alınabileceğini söylüyorlar.

Gerçekleşen değil de hedeflenen enflasyonun ücret artışında esas alınması ne demektir?

Ne demek olacak, bozuk ekonominin bütün faturası çalışanlara ve emeklilere kesilecek demektir?

Yıllardır siz hiç hedeflenen enflasyonun tutturulabildiğine tanık oldunuz mu?

Evet, yıllardır enflasyon hep düşük olarak hedeflenir ama hep yüksek olarak gerçekleşir!

Ortadaki gerçek bu olunca çalışanların ve emeklilerin maaşına hedeflenen enflasyon kadar zam yapmak elbette onları enflasyona esir etmek anlamına gelir.

Oysa yirmi bir yıldır iktidarda olan AKP’nin “çalışanları ve emeklileri enflasyona ezdirmedik” gibi oldukça büyük bir iddiası var!

Gerçekleşen enflasyona göre değil de beklenen enflasyona göre zam yapılacak olursa böyle bir iddianın anlamı kalır mı?

Kaldı ki onlar çalışanları ve emeklileri enflasyona ezdirmedik derken bile enflasyon TÜİK rakamlarına göre tespit ediliyordu.

Yani şimdi böylesi bile çalışana ve emekliye çok görülüyor.

Onlara beklenen enflasyona göre bir maaş zammı layık bulunuyor.

İktidarın, IMF ile ilişkiler konusunda meydan okumaları vardı!

IMF ile bir bağlantıları olmadığını söyleyip duruyorlardı.

Şimdi aralarında fiilen bir bağlantı olmasa bile bir gönül bağı olduğu açıkça görülüyor.

IMF övgülü programlarla bakalım nereye kadar gidebilecekler?         

“Kılavuzu karga olanın burnu pislikten kurtulmaz.” Biz sadece bunu hatırlatmak isteriz.