Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu nda torba yasaya maden

ocaklarındaki yaşam odası zorunlu olsun maddesinin eklenmesini isteyen

CHP lilerin önerisi reddedildi. Soma da 301 işçinin ölümüne sebep olan maden

kazası esnasın da yaşam odaları olsaydı belki de şu anda yaşayanlar olacaktı.

AKP bu öneriyi neden reddetti AKP; gerçekten işçinin yanında mı yoksa

patronların yanında mı Bu olaydan sonra sanırım sizlerin de benim gibi kafası

karıştı. Bir sürü insan ölmüş, yaşam odası gibi bir alternatif bir sistem var

ve siz bunu işçilere çok görmektesiniz. Dünyada sadece Pakistan ve Afganistan

gibi ülkelerde yönetmeliklerde bulunmayan Rescue Chamber yani kaçış veya

yaşam odası ne yazık ki ülkemizde de zorunlu olmadığı için birçok maden

ocaklarında kurulmuyor. Bu da maden ocaklarında yaşanan kazalarda işçilerin

hayatını kaybetmesinin en büyük sebebi olarak gösteriliyor.

YAŞAM ODALARINDA NE VAR

30 günün üzerinde yaşama şansı, kişi başı günlük 2 bin

kalori yiyecek, kişi başı günlük 1 litre içme suyu, telefon bağlantısı, oksijen

deposu, klima, elektrik için batarya sistemi, karbondioksit temizleme

filtreleri, ilk yardım çantaları bulunmaktadır. Kaçış odalarının kullanıldığı

bir maden kazası Şili de yaşanmıştı. Yaklaşık 4 yıl önce Şili nin San Jose

şehrindeki maden Ocağında 33 madenci yerin 700 metre altına kurulan kaçış

odasına sığınmış ve bu madenciler yaklaşık 80 gün sonra sağ olarak kurtulmayı

başarmıştı. Dünyada böyle bir örneği olduğuna göre, insan yaşamı için şart

olduğu anlaşılmasına rağmen, tek sebep 80 bin dolardan 250 bin dolara kadar

değişen fiyatı. AKP patronları koruma adına, bu öneriyi reddetti. İnsanın

değerinin hiç olmadığı bir iş kolu madencilik, Aileler yıkıldıktan sonra,

geriye kalana sahip çıkmanın bir esprisi yoktur. Evin direği olan babayı bir

daha geri getiremezsiniz. Yetim çocukların yaşadığı travmaları hiç mi

yüreğinizde hissetmediniz

BABAYA MEKTUP

301 işçiden biri olan Kamil Çal ın 9 yaşındaki oğlu Ethem in

yazdığı mektubu hatırlayınız Minik Ethem, o küçücük duygu yüklü yüreğiyle

mektubunda şu ifadelere yer verdi:

Babama mektup. Canım babam. Sen şehit oldun. Bizde şehit

yavruları olduk. Soma da 301 kişi hayatını kaybetti. Evlere ateş düştü. Tüm

Türkiye Soma daki faciayı konuşuyor. Galiba baba sen çıkışa yakındın ama

arkadaşlarını kurtarmaya çalıştın. Şuan sen bizi görüp duyuyorsun. Anneme 3

tane emanet bıraktın. Oğlun, kızın ve yeni doğacak kardeşimiz. Halalarımın,

amcalarımın, dayılarımın, annemin ve kardeşlerimin selamı var. Sen bizi bırakıp

gittin ama son ceketinin cebindeki 2 lirayı ve çağmanı, tarağını bulduk. Onları

sakladık. Kıyafetlerini yoksul insanlara verdik. İki tane ceketin gelecek.

Kardeşimle paylaşacağız. Mekânın cennet olsun. Güzel güzel uyu. Ben 10 yaşıma

gireceğim. Kardeşim Sude 6 yaşına girecek. Gelecek kardeşimin adı Kamil Çal

olacak.

MADENE GÖMÜLEN GENCECİK FİDANLAR

35 yaşında hayatının baharında Soma maden faciasın da

hayatını kaybeden maden işçisi Ali Yüksel in geride bıraktığı 8 yaşındaki ikiz

çocukları Betül ve Furkan, mezar başında ağlayan annelerine sarılarak onu

teselli etmeye çalıştı. Küçük Betül, babasının mezarını suladıktan sonra evde

yazdığı mektubu bıraktı. Mektuba yeni düşürdüğü süt dişini yapıştıran Betül,

mektubunda babasına şöyle sesleniyordu: Sana dişimi getirdim gör diye canım

babacığım. Keşke sen de aramızda olsan. Dün dişim çıktı. Seni hepimiz çok

özledik. İyi ki varsın babacığım. Sen olmasan ben ne yapardım. Senin öldüğünü

biliyorum ama öldün diye de sevinmiyoruz. Beşinci dişim çıktı. Sana verdiğimiz

sözü tutacağız. Seni hep seviyoruz. Bu çocukların hakkı değil mi, babalarıyla

bir ömür sürmek Yeni yetimlerin oluşmaması için maden ocaklarına yaşam odaları

şarttır. AKP milletvekilleri patronları değil, yetimleri düşünerek hareket

etmeliydi. Ve CHP nin verdiği o öneriyi yasalaştırmalıydı. Unutmayınız! Yeni

ölümler olması durumunda geriye kalacak yetimler er geç hakkını sizden alır.

Ahrette bunun hesabını vermezsiniz. Eğer kanunlar işçileri koruyamıyorsa,

sendikalar işçilerin yanında durmuyorsa, her şey rant için deniliyorsa, sosyal

adaleti nasıl sağlarız Hükümet hem patronların hem de işçilerin haklarını

korumalıdır. Üstünlerin hukukunu terk edip, hukukun üstünlüğüne geçersek o

zaman bu toplumda kalıcı bir varış ve refahı sağlarsınız. Bir yeri imar

ederken, diğer yeri ihmal etmek sonucunda istenmeyen olaylara gebedir. İhmal

ettiğini taraf er geç kendisini size hatırlatır. Hatırlatmakla kalmaz, sizden

hakkını da alır. Bugün başbakan yüksek oy alıyorsa, ihmal edilen kısımdan

alıyordur. Ama şimdi kendisi bu insanları ihmal ediyor. Bu millet bir yere

kadar sabreder, sonra sandıkta büyük demokrasi dersini verir. Siyasetçiler de

bu dersten nasibini fazlasıyla alır.