Sorun odaklı değil de ‘çözüm odaklı’ yazmayı ve çalışmayı seviyorum…
Sorunlara önce ‘teşhis’ koyuyor, sonra ‘tedavi/çözüm odaklı’ çalışıyoruz…
Yarım yüzyılı aşan çalışmalarımız işte böyle başladı ve halen devam ediyor…
En verimli çalışmamızı da Millî Görüş Lideri Prof. Necmettin Erbakan ile yaptık…
Önceki yazımda ne dedim?
“Elbette 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Başbakanı Necmettin Erbakan olarak -ADİL DÜZEN’İN KOKUSU MESABESİNDE de olsa- yapılan ve Cumhuriyet tarihinin en başarılı hükümeti olmasını sağlayan uygulamaları da hatırlatıyor…
Erbakan denedi…
Ve en başarılı hükümet oldu…
Şahsi aklınız veya ‘sözde ortak aklınız’ ermediyse…
Erbakan Hükümeti’ni taklit etmeyi de mi akledip beceremiyorsunuz?!”
‘DEPREM’ oldu bu arada, biz ‘FAİZ-FETVA-DİYANET-TOKİ-EV’ diyorken…
Depremler vesilesiyle de bu köşede çok yazı yazdık ‘tedavi/çözüm odaklı’ olarak…
ELAZIĞ DEPREMİ vesilesiyle de yazarız ama önceki yazımızın sonunda dediğimizi hatırlayalım: “Bir hatırlatma ile bitireyim: ‘Her şey Adil Düzen uygulamasını hatırlatıyor...’ başlıklı bu yazıları yazmama bir yazarın yazısı vesile oldu, bu köşenin müdavimi okuyucular onu çok iyi biliyor; işte o yazarın uyarı ve hatırlatmaları ile devam edeceğiz inşallah…”
Evet…
Ocak Medya’dan Sinan Eskicioğlu, “Bana birçok şey A.D.D’yi (Adil Düzen Denemesini) hatırlatıyor” başlıklı yazısını 23 Ocak 2020 günü yazdı. Okuyalım:
“Yaşadığımız olayları, gelişmeleri artık kanıksadık. Garibimize gitmez oldu artık anormallikler.
Vakıflara atanan kayyumları da sadece izliyoruz. ‘Ben yaptım oldu’ mantığıyla gerçekleştirilen bütün icraatlara seyirci kalır olduk.
İslam adına şov yapanlar da cabası. Tahtlarda ahkâm kesen, kaftanlı-cüppeli insanların dediklerine bakmadan peşlerine takılanlar İslam adına en güzel işleri yaptıklarını sanıyorlar ve bunlara da alıştık.
Diyanet faizle ilgili fetva verdi, İlahiyat Fakültelerinden bir ses çıkmadı; bunu da normal karşıladık. ‘Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar…’ (Bakara, 275) ayetini unuttuğumuz gibi; faizi alanın da verenin de suçlu olduğunu ifade eden Hz. Peygamberin sözünü zaten hiç düşünmedik.
‘Kanaat önderleri’ tabirini bile irdelemez olduk. Hayatlarından sorumlu olan insanların, kanaatlerini başkalarına bırakıyor olmaları, ne kadar da sıradan bir hâl aldı.
Bana birçok şey artık çok daha fazla ADD’yi hatırlatıyor…
ADD derken, Atatürkçü Düşünce Derneği gibi algılayanlar olabilir. Yok, ADD derken bu dernekten bahsetmiyorum.
ADD derken kastettiğim Adil Düzen Denemesi.
İzmir Akevler grubunun ortaya koyduğu ve rahmetli Necmettin Erbakan’ın söylemleri ile Türkiye’ye ve dünyaya duyurduğu sistem çalışması.
Yaşanan olaylar, kanıksadığımız anormallikler ve toplumda ters giden birçok şey bana hep ADD’yi hatırlatır oldu.
Diyanet faize fetva verirken de ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla hareket etti. Kooperatifler, Karz-ı Hasen, icara, ortaklıklar, altına endeksli borsa ve diğer devasa çalışmalara bakmadan, incelemeden karar verdi.
Nereden mi biliyorum?
1969 Bağımsızlar Hareketi’ni duya duya büyüdüm.
Sonrasında MNP, MSP, Refah ve Fazilet ve bugünkü kadrolar...”
(DEVAMI VAR.)