Enflasyon ve hayat pahalılığı konularında iktidar kanadından gelen iki farklı açıklama var.

Açıklamaların birincisi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından yapılmış olan açıklama!

Bu açıklamada özetle deniliyor ki:

Enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında asgari ücretliyi, memuru ve emekliyi ezdirmedik! Çünkü onların maaşlarına enflasyon oranı üzerinde zam yaptık!”

Evet, iktidar kanadından gelen böyle bir açıklama var.

Kuşkusuz bu açıklamalar TÜİK verileri esas alınarak yapılıyor.

Ama iktidar kanadında bunun tam tersini dile getiren açıklamalar da yapılıyor.

Mesela bugüne kadar iktidara kayıtsız şartsız verdiği destekle tanınan gazeteci Abdülkadir Selvi, bambaşka şeyler söylüyor.

Selvi, TÜİK verilerine kimsenin güvenmediğini şu cümleler ile gündeme getiriyor:

“Bir TÜİK enflasyonu var, bir de asgari ücretlinin, emeklinin ve memurun enflasyonu var.

TÜİK’in enflasyon sepeti ile asgari ücretlinin, emeklinin ve memurun enflasyon sepeti aynı verilerden oluşmuyor.”

Selvi tarafından yapılan açıklama Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek tarafından yapılan açıklamanın gerçeklerden ne kadar uzak olduğunu gözler önüne sermiyor mu?

Sizce iki açıklamadan hangisi gerçekleri dile getiriyor?

Gazeteci Selvi, asgari ücreti tespit ederken yapılacak hataların duygusal kopuşlara yol açabileceğini hatırlatıyor.

Yani yandaşlarını uyarmaya çabalıyor.

Düşük oranlı bir zammın toplumda ciddi kırılmalara yol açacağını ifade ederek, emekliler ve dar gelirliler açısından riskli bir süreçten söz ediyor.

Aslında TÜİK verilerine iktidar kanadından kimsenin güvenmediğini ama bulundukları makam ve mevkiler icabı “güveniyormuş gibi yaptıklarını” düşünüyoruz.

Ekonominin içinde bulunduğu vahim durumu sizden bizden çok daha iyi bilenler TÜİK verilerine nasıl güvensinler!

Ancak onların içinde bulundukları durum da başka türlü açıklama yapmalarına müsait olmayabilir! Mecburen gerçekleri tepetaklak eden açıklamalar yapıyor olabilirler.

Onlar da çarşı pazarın halini biliyorlar.

Onlar da bir türlü önüne geçilemeyen fiyat artışlarından büyük ölçüde rahatsızlar.

Muhtemelen siyaset icabı böyle konuşuyorlar.