Gün geçmesin ki insanlık yararına bir haber değil de,
Kitleleri üzen, rencide eden, yoran haberlerle karşılaşmayalım.
Gençlerin yüzde ellisi bekâr evlenemezken,
Abartılı evlenme tekliflerinin yapıldığı videolar, sosyal medyada paylaşılmakta.
Köprünün ayaklarına sevdiği kıza evlenme teklifi eden pankartlar asmak,
Pahalı pırlanta yüzükle poz vermek,
Günlerce düğün görüntülerini yayınlamak,
Yeni doğan bebeğinin fotoğrafını paylaşmak,
Gittiği tatilleri, yediği yemeği göstermek,
Bu nasıl bir alt kültürdür.
Eskiden yoktu böyle kompleksler.
Evlilikler abartısız, sade düzenekle gerçekleştirilirdi.
Pişen yemeğin kokusunu komşu duymuştur deyip mutlaka ikram edilirdi.
Bahçelerden meyveler toplandığında, dutlar silkelendiğinde, “göz hakkı” diye bütün sokağa dağıtılırdı.
Şimdi insanlar diğerlerini düşünmemekte.
Yuva kurmak gibi en mukaddes eylemde bile ne kadar abartı, masraf, şatafat, gösteriş olursa o kadar kendilerini değerli hissetmekte.
Oysa değerli olan diğer insanları hüsrana uğratmamak,
Hüzne bulamamak,
İtidali seçmek,
Doğru olan sınırsız harcamalar, pahalı hediyeler, lüks eşyalar değil,
Güzel ahlak, kaliteli karakter, dürüstlük, temiz fıtrat,
Ne yazık ki bugün geçmez akçe olmuş.
İnsanı hayrete düşüren cahilî eylem bu kez Konya’ dan duyuluyor,
Hep büyük şehirler başı çekecek değil ya.
Anadolu’ da “bizde gösterişte metropolleri geçeriz” yarışına girmekte ne yazık ki.
Konya’da düzenlenen abartılı kız isteme töreni, sosyal medyada gündem oldu.
Meşalelerle ve konvoyla yolu kapatarak kız evine yürüyen damat adayı ve kalabalık grup adeta vatan kurtarmakta.
Ya da insanlık yararına bir hizmet yapmakta.
Sanki savaş mağduru yetim çocuklara yiyecek ulaştırmakta.
Damat adayı,polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Sorgusunda, "Kız arkadaşımla evlenmeye karar verdiğim ilk gün ona, ‘Seni istemeye geldiğimde bütün Türkiye bizi konuşacak’ demiştim, öyle de oldu" demekte.
Pişkinliğe bakar mısınız,
Yol kapatılmış, meşalelerle yürünmüş, müzik sonuna kadar açılmış, harrangürra, insanlık terörist bir saldırı altında kalmış,
Acil hasta mı var, kaza mı yaşandı; babanın çiftliği mi yolu kapatıyorsun.
Alt tarafı kız istemeye gidiyorsun, sanki galaksileri keşfetmiş,
Ne yazık ki sonradan görme insanlar para kazanınca, sapıtmakta.
Cehaleti, kibri, şatafatı, israfı, barbarlığı, azgınlığı fark edememekte.
İşin daha da acısı İslami libaslar içerisinde bu aile.
İslamiyet’in soylu zarafetini yaşamadan sadece örtülerle kalakalmak nasıl büyük eksiklik.
Karakterolojiden, seciye ilminden habersiz olmak.
Yarım yamalaklık.
Abukluk, çarpıklık.
Arsızlık, cerrarlık.
Zekât verirken cimri,
İşçisinin hakkını yerken azgınlardan olmak.
Özel hayatında savurgan ve şatafata müptela çöplük zihinlerle sapkınlardan olmak,
Ekonomik koşullardan, iş bulamamaktan dolayı evlenemeyen onca gence yapılan bu duyarsızlık,
Helak edecek hepimizi diye korkmaktayım.
İsraf çukurundan çıkamamak,
İnfak ve isâr medeniyetine geçememek,
Yazık.
Tüm bunlar insana çok zor gelmekte, ar vermekte.