7 Eylül 2012 tarihli bir büyük gazete...
Jandarma Genel Komutanlığının ilanı.
İlan şöyle;
Piyade Uzman Çavuş Tanju Çolak (2011-422) 05 Eylül 2012 günü şehit olmuştur. Silah arkadaşımızı kaybetmiş olmanın üzüntüsü içindeyiz. Şehidimize Allahtan rahmet, yüce milletimize, kederli ailesine ve silah arkadaşlarımıza başsağlığı dileriz. Kara Kuvvetleri Komutanlığı.
Genelkurmay Başkanlığı, vefat eden paşalar ve şehit olan personeli için bu büyük gazeteye taziye ilanı veriyor. Elbette güzel bir şey hatırlamak, hatırlanmak...
Fakat şehit olan sadece TSK personeli mi
Kısa bir süre önce Şırnakın Beytüşşebap ilçesinde 10 şehit verdik.
Birkaç gün önce de Afyonkarahisarda cephane korkunç bir şekilde infilak etti ve orada da 25 şehidimiz var. 25 ailenin ocağına daha ateş düştü...
Nasıl ve ne şekilde gerçekleştiği hâlâ muamma olan patlamada...
Şehit olanların büyük çoğunluğu TSK personeli değil...
Şimdi;
*Genelkurmay Başkanlığı neden sadece emekli paşalar vefat ettiğinde ve kendi kadrolu personeli şehit olduğunda gazeteye taziye ilanı veriyor da erler için vermiyor Vatani görevini yapan erler cephede komutanlarıyla birlikte sırt sırta, omuz omuza mücadele veriyor. Neden böyle bir ayrım gözetiliyor Bilmediğim için soruyorum; Bu bir yasal zorunluluk mu Böyle bir zorunluluk olsa bile -neler değiştirilmiyor ki- bunun değiştirilmesi o kadar zor mu
*İkinci olarak, Genelkurmay Başkanlığı şehit personeli ve vefat eden komutanların taziye ilanını niçin hep aynı gazeteye veriyor Bu gazete kamuoyunda devlet gazetesi olarak biliniyor. Bunun için mi yoksa bilmediğimiz başka gerekçeleri var mı Akılma gelen şu; Mesela, bu gazete bu taziye ilanlarından herhangi bir ücret talep etmiyor mu
Sakın beni de unutma mesajı...
Eski Erzincan milletvekili Naci Terzi aradı.
Şunu anlattı;
"Geçenki yazında Milli Mutabakat açıklaması ile Cemil Çiçekin, 2014 yeni siyasi yapılandırmasında sakın beni de unutmayın! demek istediğini yazmışsın. Bu çok doğru bir tespit. Ben de bir anımı paylaşmak isterim. Yıl, 1995 ya da 1996... Seçimden hemen sonra. Ben de Refah Partisi Erzincan milletvekiliyim. Seçimden birinci parti çıkmamız hasebi ile Hükümeti kurma görevi merhum Necmettin Erbakan Hocamıza verildi. Erbakan hocamız da bu çerçevede görüşmelerde bulundu, Anavatan Partisi yetkilileri ile de görüştü.
Bir gün baktım, o dönem ANAPın üst düzey yöneticilerinden, MSP döneminin Konya Belediye Başkanı Mehmet Keçeciler televizyonda açıklama yapıyor. Diğer partilerle olur ama Refah Partisi ile kesinlikle koalisyon yapamayız. falan diyor. Bu mealde açıklamalar...
O sırada yanımdaki DYPnin önemli isimlerinden Esat Kıratlıoğlu var. Döndüm dedim ki, Abi bu ne iş! Keçeciler ne demek istiyor . Kıratlıoğlunun cevabı şu oldu: Keçeciler demek istiyor ki Kabinede beni de sakın unutmayın!
Tedaş ne zaman adil ve tarafsız olacak
İstanbul Şişliye bağlı Ayazağada 208-209 Sokakta ikamet ediyorum. Yıllardır mücadele etmeme rağmen evime elektrik bağlatamadım. Burası Osmanlı çileğinin en iyi yetiştiği bölge olarak bilinir. Ama gel gör ki dünyanın geldiği bu gelişmişlik noktasında bir elektriğimiz bile yok.
Elektriği, suyu, yolu, telefonu olmayan bir dağ köyü bile kalmadı diye hep dillendirilir ama biz bir bakıma İstanbulun göbeğinde bu imkandan yoksunuz. Yıllardır uğraşıyoruz, yetkililerle görüşüyoruz ama netice yok. Biz bu şekilde burada 40 haneyiz. Şişli Belediyesi bize "Oraya elektrik bağlanmasında bir sakınca yoktur" diye bir yazı verdi. Biz bunu BEDAŞ yetkililerine götürdük ama yine sonuç alamadık. BEDAŞın da bağlı olduğu TEDAŞ ne zaman adil ve tarafsız olacak, neden ağırlığını koymuyor
Maslak Muhtarı burada 5 kilometrelik kabloyu kendi döşetti ve elektrik kullanabiliyor ama bizim böyle bir imkanımız yoktur. Oysa 400-500 m. yakınımızda elektrik kullananlar var. Bu nasıl oluyor Yetkililerden ve de özellikle TEDAŞtan bu 40 haneye el atmasını bekliyoruz. (MUSA TOMBUL)
Kadir Topbaş bir adım daha atmalı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, toplu taşımayı rahatlatmak ve arttırmak amacıyla "Toplu Taşıma Yolu" (Bus Line) uygulaması başlattı. Buna göre sabah ve akşam, trafiğin çok yoğun olduğu saatlerde toplu ulaşım araçlarına tahsisli yol uygulaması yapılıyor.
Uygulamayı gördüm.
İçinde olduğum otobüs, Millet Caddesinde en yoğun bir saatte trafiğe girmeden rahatça ilerledi.
Ufak tefek aksaklıklar elbette var; mesela benim dikkatimi çeken ticari ya da özel taksiler yolcu indirip bindirme esnasında bu yolu işgal ediyor. Bu biraz da mecburiyetten, elbette. Sağda indirmeyip nerede indirecekler
Ama genel olarak baktığımızda Bus Line olumlu bir adım.
Yaygınlaştırılması lazım.
Millet Caddesindeki bu uygulama Taksime kadar uzatılmalı, örneğin. Başka yoğun bölgelerde de benzer adımlar atılmalı.
Bir hafta sonra okullar açılıyor. Uygulamanın asıl önemi o zaman belli olacak.
NOT: Bugün 9 Eylül 2012 Pazar... Uyan da balığa gidelim... 2012 yılında yeni Anayasa vaadini sıcak tutmak adına... 2012den 8 ay 9 gün daha eksildi. Yeni sivil anayasanın yazımına başlandı, ilk cümleler ortaya çıktı... Ama bugünlerde tık yok... Takipçisiyiz...