Bugün de kerameti kendinden menkul olanlara bazı
hatırlatmalar yapalım
İnsanlar başlarına gelen iyi şeylerin kendilerinden
kaynaklandığını düşünürler; kendileri o kadar iyi ve mükemmeldirler ki bu
nedenle başlarına hep iyi şeyler geliyordur.
Aynı şekilde başlarına gelen kötü şeylerin de kaynağını
başkalarında ararlar; kendileri o kadar iyidir ki başka kötüler onlara kötülük
yapmak istemekte ve bunda başarılı olmaktadır.
Oysa KUR AN bunun tersini söylemektedir; başımıza gelen
kötülüklerin kaynağının kendimiz, başımıza gelen iyiliklerin kaynağının da
Allah olduğunu söylemektedir.
AK Parti boşuna övünmektedir. Başarı gibi görünen
şeylerin kaynağı kendileri değildir. Kendileri sadece ve sadece faizli zulüm
düzenini sürdürmek için çalışmakta ve bu zulüm düzeninin tepesinde ilelebet
oturmayı istemektedirler. Zulüm düzeninin iyi bir düzen olduğuna inanmakta,
sorunun sadece bu düzeni yönetenlerde olduğunu düşünmektedirler; bundan dolayı
çok büyük bir gaflet içindedirler. İyi bilsinler ki; şu ana kadarki iktidarlarının
biricik sebebi Allah ın insanlara tanıdığı süreden başka bir şey değildir. Bu
nedenle bu süre tamamlanınca tövbe edip ıslah olmazlarsa kendisinden
kaynaklanan musibetler onlara isabet edecek ve tarihin tozlu yapraklarına
gömülmüş diğer partiler (DP, AP, ANAP, DYP vs) gibi AKP de yok olacaktır.
Cemaat/Camia/Hizmet de boşuna başkalarına suç atmaktadır.
Şimdiye kadarki başarıları kendilerinden kaynaklı değildir. Şu anda başlarına
gelen musibetler de başkalarından değil, kendilerindendir. Onlar da tıpkı AK
Partililer gibi faizli zulüm düzeni içinde başarılı olmayı istemektedirler.
Kendi adamlarını kritik noktalara yerleştirip başarılı olacaklarını
sanmaktadırlar. Onlar da aynen AK Partililer gibi İslamiyet i bir düzen, bir
sistem olarak görmemekte, sadece ahlâk olarak görmekte; onlar da tıpkı AK
Partiler gibi faizli zulüm düzen içinde yaşama, gelişme ve büyüme gayreti
içindedirler; onlar da tıpkı AK Partililer gibi Kur an daki emir ve yasakları
uygulama derdinde değildirler. Bu nedenlerle şu anda Cemaat/Camia/Hizmet
mensuplarının başlarına gelen musibetler de, tövbe edip ıslah olmazlarsa, AK
Parti nin başına gelen ve bundan sonra daha da gelecek olan musibetler de
kendilerinden kaynaklıdır, başkalarından değil.
SOSYAL TUFAN diye diye dilimizde tüy bitti ama -KUR AN
ifadesiyle söylersek- KÖR-SAĞIR-DİLSİZ olanların görüp duyduğu ve
dillendirdiği yok; böyle giderse yani bu körlük, sağırlık ve dilsizlik devam
ederse, bundan sonra da olmayacak, olamayacak...
Evet, bu durum karşısında derin düşüncelere dalınca,
felaketlerden ve kötülüklerden, kriz ve musibetlerden mutluluk çıkartmak,
Polyannacılık mı yoksa tabloyu yanlış yorumlamak mıdır, nedir; bilemedim!
Ülkede belli bir istikrar var ve bu birçok insan -hem de en aklı başında olması
gerekenler de dâhil olmak üzere pek çok insan- için yeter düzeyde bir
başarıdır. Diğer bir deyişle, gafletteki insanlar hallerinden memnunlar,
kör-sağır-dilsiz olanlar ile aynı paralelde düşünmeye ve hareket etmeye devam
ediyorlar ama nereye kadar !.
Özellikle muhafazakâr kesimi ele aldığımızda, Başbakan
Erdoğan ın başta olmasını nerdeyse İslâmiyet in yeniden doğuşu gibi
algılıyorlar! Tabii beş vakit namaz kılan, eşi mesture olan, halkı iyi tanıyan
ve anlayan bir başbakanın yönetiminde tüm sorunlar çözülmüş gibi bir hava
hâkim; bu da neye kandığının bile farkında olmayan insanlar için yeterlidir! Bu
düzenin değişmesinin gerektiği kimsenin aklına gelmediği gibi; es kaza uyarı
girişiminde bulunanlara da tepki gösteriliyor. Neymiş; efendim, düzeni ve
istikrarı bozmamalıymışız. Yahu, düzensizlik ve zulüm maalesef düzen ve
istikrar olmuş, bunun neresini kabul edelim ! Siz alıştınız diye, rahatınız
bozulmasın diye eğriye doğru mu diyelim !. Anlaşılan o ki böyle dememizi ve
onlar gibi gaflet uykusuna yatmamızı bekliyorlar!
Neyse ki vakit daralıyor; kendimizi avutamayacağımız
günler, tesellinin para etmeyeceği dönem yaklaşıyor. Hiçbir bahanenin mutlu
edemeyeceği gün geldiğinde geriye kalan tek şey olaydan ders çıkarmak olacak
ama son pişmanlık da fayda etmeyecek...
Kör-sağır-dilsizlere hatırlatıyoruz; gaflet uykusundan
uyanın ve gereğini yapın.