Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim, hesap gününün hâkimi, Allah (c.c)’a hamd ederim. Salât ve selâm, peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’ya, âline ve sahabelerine olsun.

AHZAP 23 ve 24: “Müminlerden öyle er adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri sözü yerine getirdiler ve canlarını Allah yolunda feda ettiler, kimi de Allah yolunda sırasını beklemektedir. Onlar sözlerini hiç değiştirmediler. Çünkü Allah sadıkları, sadakatleri sebebiyle mükâfatlandıracak, münafıklara dilerse azap edecek veya onların tövbelerini kabul edecek. Şüphesiz Allah bağışlayandır, merhamet edendir.”

Allah’ın adamı olmak, koyduğu hak ve adalet ölçülerini hâkim kılmak için yolunda cihad etmek, herkesin saadet bulması için Adil Bir Düzen ve Yeni Bir Saadet Dünyasını kurmanın derdini taşımaktır ve bu bir hidayet ve nasıp işidir.

Erbakan Hocamız, Irkçı Emperyalizmin İslam âlemini param parça ettiği bir dönemde dağılan parçaları birleştirmek için görev üslenmiş bir Allah adamıdır. Erbakan Hocamız; İslam’ca düşünmeyi, İslam’ca yaşamayı, İslam’ca kalkınmayı, İslam’ca siyaset ve idareyi yeniden tesis etmek için Milli Görüş harekâtını başlatmıştır. O, ömrü boyunca Allah’a kul, Peygamberimize ümmet, İslam’ın mücahidi olmuştur. Onun tek arzusu Allah’ın kendisinden razı olduğu bir kul olabilmek idi. Bunun için ne olarak anılmak istersiniz sorusuna hep “malıyla canıyla cihad eden bir Müslüman olarak anılmak isterim” cevabını vermiştir. Erbakan hocamızı önemli kılan adı ve soyadı değil, Milli Görüş davasına olan inancı ve bu uğurda verdiği mücadeledir.

Bir çalışma toplantısında kendisinden dinlemiştim: “Muhaliflerimiz bizim için bunlar, dini siyasete alet ediyor, diyorlar. Onlar bizim ne yapmak istediğimizi kavramamışlar. Biz yüce dinimizi siyasete alet etmiyoruz, aksine biz siyaseti dinimize alet ediyoruz.” Erbakan Hocamız, siyaseti menfaat ve çıkar için değil, insanlığın dünya ve ahiret saadeti için gerekli bir şey gördüğünden yapmıştır. Onun için her seferinde: “Biz siyaset yapmıyoruz, cihad ediyoruz.” demiştir.

Erbakan, Allah’ın kendisine ihsan ettiği bütün kabiliyetlerini İslam’ı asrın idrakine anlatmak için kullanmıştır. Akli ve nakli ispat yollarını kullanarak İslam’ı ve saadet esaslarını anlatmadığı kimse bırakmamıştır. Onun İslam konusundaki inancı şudur: “İslam’ın dışında, hiçbir hak ve hakikat kaynağı yoktur. Fen ve hikmet, sanat ve sanayi dahi, İslam’ın içindedir ve onun bir şubesidir. İlhamını Kur’an’dan almayan hiçbir ilim ve teknik asla hayırlı bir şey olamaz, şerden ve zarardan arınmış sayılamaz. Mutlaka yeterli ve yararlı olduğu savunulamaz.”

Erbakan Hocamız kendi tabiriyle, tam bir cihad delisidir. O, namazı dinin direği cihadı ise zirvesi olarak bilmiş ve yaşamıştır. Ona göre cihad; huzur ve hürriyet içinde yaşanacak, temel insan haklarına saygı duyulacak bir ortamı hazırlama gayretidir. Ülke içerisinde yapılan ilmi, ahlaki ve siyasi hizmetlerdir. Cihad izzet ve aydınlık, gevşeklik ise zillet ve karanlıktır.

ERBAKAN HOCAMIZIN YOLU

Erbakan Hocamızın yolu nefsaniyet ve işbirlikçilik yolu değil, Milli Görüş yoludur. Hocamız Milli Görüş yolunda yürümenin esaslarını net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu esaslar şunlardır: İTTİFAK: Toplum halinde çalışmak, ayrımcılık yapmamak. İHLAS: Kendi menfaati için değil, bütün insanlığın saadeti için çalışmak. İTTİKA: Çalışırken Allah’tan korkan kimse gibi çalışmak, dedikodu, iftira yapmamak. İYİ AHLÂK: Nazik olmak, kibar olmak, güzel ahlâklı olmak, herkese yardımcı olmak ve çalışmaya teşvik etmek. İHSAN: Vazifesini dikkat ve itina ile yapmak. İSTİŞARE: Herkesin fikrinden yararlanarak karar vermek. İTAAT: Alınan kararlara uymak, hayırlı işlerde denileni yapmak. İNFAK: Çalışmalara maddi destekte bulunmak. SADAKAT: Dürüst olmak, şeffaf olmak, ayrı bir hesap gütmemek. Bu esaslara riayet ederken diğer insani görevleri de hep beraber yapmak. Bunlara riayet edilirse yapılan çalışma hayırlı olur, bunlara riayet edilmezse çalımlalar hayırlı olmaz, hatta zararlı olabilir. Vefatının 4. Senesinde Allah Hocamıza rahmet eylesin vesselam.