Herifler, ikiyüzlü davranmıyorlar. Alenen ve resmen kimliklerini gösteriyorlar, biz, sırıtarak, “Şaka yapıyor, samimiyetimiz çok yüksek” diyoruz.
Adamlar, Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a, bakanlara hakaret ediyorlar, hakarete uğrayan Bakan çıkıyor ve kendi Twitter hesabından, “Medeniyetin beşiği, Avrupa’nın göbeği ve yıl 2017” diyebiliyor.
Eh, kendi evimize sokmayacak kadar vahşileşenlerin yurduna hâlâ “medeniyetin beşiği” demeye devam edersek bizi adamlıktan çıkarma derslerine devam etmemiz gerekecek.
Hâlbuki Mehmet Akif Ersoy merhum, “tek dişi kalmış canavarın” beşiğinde yetişen canilerin cinayetlerini Çanakkale, İzmir, Manisa, Adana, Maraş’ta gördükten sonra İstiklal Marşı’nda:
“Garb’ınâfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim îman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar,
‘Medeniyyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar?” deyivermiş.
Akif merhum da bir insandır, o günün canileri için söylemiştir, bu gün için yanılmış olamaz mı?
Her insan yanılabilir. Ama adamlar bizim yanılmamamız için ellerinden geleni yapıyorlar.
Siz, akrebi “Bülbülüm” diye sevseniz, en sevdiklerini yedirseniz o gereğini yapacaktır.
Ateist, Makyavelli kültürü, hedefe varmak için yapılamayacak şeyin olmadığını öğretir onlara.
Hatasız Kur’an’a kulak versek:
“Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları (idareci) dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudur (idarecisidir.) Sizden kim onları (idareci) dost edi-nirse muhakkak o, onlardandır. Allah zalim toplumlara yol göstermez” (Maide Suresi, ayet: 5/52).
Medine münafıkları gibi hem Müslümanların gözüne, hem kâfirlerin gözüne şirin görünmeye çalışanları da tarif ediyor devam eden ayette:
“Kalplerinde hastalık bulunanların, ‘Bize bir belâ gelmesinden korkarız’ diyerek onların (Yahudi ve Hıristiyanların) arasında koşuşturduklarını görürsün. Umulur ki Allah bir fetih veya kendi katından bir emir getirir de içlerinde gizlediklerine pişman olurlar” (Maide Suresi, ayet: 5/52).
Hatta Dışişleri Bakanlığı’nın giriş kapısından giren herkesin görebileceği bir yere şu ayetin hem aslını hem Türkçe tercümesini yazdırıp asılmalı:
“Sen onların dinine uymadıkça, ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar asla senden hoşnut olmazlar. De ki: ‘Gerçekten doğru yol, Allah’ın yoludur.’ Sana gelen bu ilimden sonra onların arzularına uyarsan, sana Allah’tan ne bir dost ne de bir yardımcı vardır” (Bakara Suresi, ayet: 2/120).
“Biz, politikacıyız, politik dil kullanırız” derseniz o zaman buyurun, Sayın Cumhurbaşkanı’nın çektiği röntgen filmindeki Nazi ve faşizm urları üzerinde konuşunuz ve tedavilerinin İslam’la olacağını, böylece insanlığın başının dertten kurtulacağını söyleyiverin.
09.01.2015 tarihli yazımda İsrail’in beş milyon Yahudi’yi öldüren, yakan, başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinden intikamını alamadığından, Türklerle Almanları karşı karşıya getirmek için çalıştığını ve Batı basınını çok kötü bir şekilde kullandığını yazmıştım.
O yazıyı 08.03.2017’de tekrarlamıştım.
Yazmadığım bir çift sözüm var Siyonistlere: Sizin ciğerlerinizi soğutacak intikamı, Müslümanlar alamazlar.
Müslümanlar çocukları, kadınları, hastaları, harbe katılmayan papazları, halkı öldüremezler ve ağaçlarını, ekinlerini, hayvanlarını imha edemezler.
İman ettikleri İslam dini bunları yasaklıyor.
Delil mi istersin, 1453’te fethettiği İstanbul’da, hâlâ Hıristiyanların güven içinde yaşaması.
Beş yüz yıl yönettiği Balkanlarda hâlâ Hıristiyanların var olmasıdır.
Bunları Amerika’ya veya Rusya’ya havale et de demem.
Trump da, Putin de, Hitler de aynı dindendirler. İkiz kulelerin enkazını görmek için gelen Müslüman boksör Muhammed Ali’ye gazeteci sorar: “Burada üç bin insanı öldüren teröristle aynı dinden olmak size nasıl bir duygu veriyor?”
Muhammed Ali merhum cevap veriyor: “Beş milyon insanı yakan Hitlerle aynı dinden olmak sana nasıl bir duygu veriyorsa…”