Uzmanlar insanların değişebileceğini söylüyorlar. Ama
ben artık eşimin değişebileceğine hiç ihtimal vermiyorum. Evleneni yirmi yıl
oldu, dört kere iflas etti, insanların iyiliğini düşüneyim derken bizi ihmal
etti. Hep Başkaları için yaşadı, işyerimiz kapandı, evlerimiz satıldı, hiç
tanımadığı insanlara kefil oldu ve her şeyimizi kaybettik. İki kere ayrılma
noktasına geldik ama çocuklarımı babasız bırakmamak için sabrettim. Eşim özünde
iyi biridir, namazlarını geçirmez, hayır işlerinde hep öndedir. Ama aşırı iyi
niyetli olması onu hep yanıltıyor. O yüzden ne bize ne de kendine bir hayrı
dokunuyor. Bunu kabul edemiyorum ama eşim değişmiyor ve değişmek te istemiyor
bu durumda bana sadece sabretmek düşüyor (Cemile Y)
Öncelikle şunu ifade edelim, bir insan durumunun farkına
varır ve değişmeye karar verirse yaşı kaç olursa olsun değişir. Fakat bunun
için, kişinin öncelikle kendisine ya da çevresine rahatsızlık veren davranışını
adil bir şekilde analiz etmesi ve ilk adımı atması gerekir. Bu önemli, zira
değişimin gerekliliğine inanan kişilerin sayısı parmakla gösterilecek kadar
azdır. Çünkü insanlar genellikle savunma mekanizmaları geliştirir ve
kendilerini haklı çıkarmaya çalışırlar. Mesela insanlara iyilik yapayım derken,
kötü insanların istismarına maruz kalan ve sömürülmeye müsait hale gelen bir
kişi aslında bu durumdan kendisini de rahatsızlık duymaktadır. Fakat
bilinçaltında, kaybetme, yalnız kalma sevilmeme korkuları ağır bastığından
kendisiyle yüzleşemez. Ve ben iyi bir insanım, o yüzden başıma bunlar geliyor
diye düşünür, kendini rahatlatmaya çalışır. Çünkü hatalarıyla yüzleştiğinde
yetersizliğini, çaresizliğini ve aslında insanların takdirine ne kadar
ihtiyacının olduğunu görecek bunu kabullenemeyecektir. Oysa bunun yerine,
insanlar benim bazı davranışlarımdan rahatsızlık duyuyorlar, acaba nerede hata
yapıyorum deme cesaretini gösterebilseler, hayatlarına yeni bir sayfa
açabilirler. Ya da sürekli sömürülen bir kişi, İyi niyetimin istismarı bana ve
aileme ne tür zararlar getiriyor Neden hayır diyemiyorum Hayır dediğimde
neler hissediyorum diye sorma cesareti gösterse, içine düştüğü durumu
görebilir. Fakat kişinin bu soruları sorabilmesi için zaaflarını güçsüzlük
olarak görmemesi ve gururuna yenik düşmemesi gerekir. Eşlerin büyük çoğunluğu
aile fertlerinin eleştirilende haklı olduğunu bildikleri halde kör gururları
ile hareket edip kendilerini değişime kaparlar. Oysa ailenin bütün fertleri bir
sorundan bahsediyorlarsa burada bir sorun var demektir ve eşler bunu
görmelidirler.