Ülkemiz ve tüm dünya koronavirüs salgınından dolayı zor günlerden geçiyor. Kimimiz tamamen eve kapandı, orada hayata devam ediyor, kimimiz hayatını önemli derecede yavaşlatmış durumda. Bazılarımızsa mecburiyetler veya önemsememe nedeniyle normal hayatına devam etmeye çalışıyor.  Bu salgının nedeni konusunda çok sayıda fikir beyan ediliyor. Aslında virüsün birileri tarafından üretilmiş olması veya olmaması bizim baktığımız açıdan çok da büyük bir önem ifade etmiyor. Zira insanlığın baş belası olan ırkçı emperyalizm kendileri üretmiş olsun ya da olmasın bu virüsün neden olduğu ortamı kendi hedefleri doğrultusunda kullanmak için olası senaryolarını hazırlamış görünüyor. Çünkü yeryüzünde adına “Yeni Dünya Düzeni” denilen mevcut köle düzeninin efendileri proaktif bir yaklaşımla gerçekleşebilecek tüm senaryolar için kendi hareket planlarını hazırlamakta ve hangi senaryo gerçekleşirse ona göre hedefe ulaşma adına atılması gereken adımları atma eğilimindedir. Müslümanlar ise mevcut durumda ancak yaşananlar karşısında reaksiyonlar gösterebilme mücadelesi veren edilgen taraf olarak varlıklarını sürdürme derdindedir.

Elbette burada ırkçı emperyalizmin gücünün ve planlarının büyüklüğünden dem vurarak umutsuzluk ifade etmiyoruz. İnanıyoruz ki güçleri dağları yerinden oynatacak kadar büyük olsa da yenilecekler ve hakkın ve adaletin hâkim olduğu “Yeni Bir Dünya” kurulacaktır. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için Müslümanların sağlam bir muhasebe yapmaya, tembellikten, ataletten, edilgenlikten, durağanlıktan kurtularak, inandıkları dine, yürüdükleri yola layık bir mücadele ortaya koymaya başlamaları gerekmektedir. Hayatın olabildiğince yavaşladığı, kendimizi dinleme ve düşünmeye daha fazla imkân bulabildiğimiz bu dönem bu muhasebeyi yapmak için bir fırsat olabilir. Burada muhasebeden kastettiğimiz bireysel kulluğumuzun, günahlarımızın muhasebesini yapacağımız bir nefis muhasebesinden öte, inancımız, davamız uğruna yürüttüğümüz mücadelenin muhasebesidir. Elbette “Hesaba çekilmeden kendinizi hesaba çekin” nebevi buyruğu gereği Müslümanlar her dönem kendilerini nefis muhasebesine tabi tutmalıdır. Ancak tembelliğimiz, ataletimiz, nefsi mazeretlerimizden dolayı değil de, ortaya çıkan zorunluluktan dolayı aktif çalışmalarımızı yürütemediğimiz bu günlerde mücadele azmimizin, mücadele ahlakımızın, mücadele esaslarımıza riayetimizin muhasebesini yapmak da bizim için önemli bir gerekliliktir.

Bugüne kadar çeşitli sebeplerle gidebilecekken gitmediğimiz her şehir, belde, mahalle, yapabileceğimiz halde yapmadığımız her çalışma, girebilecekken tebliği ulaştırmadığımız her gönül için muhasebe yapmalı ve bundan sonra yapmadıklarımızı telafi etmek için gayrete gayret katmalıyız. İnancımızı, değerlerimizi, politikalarımızı, esaslarımızı, söylemlerimizi daha geniş kitlelere ulaştırmak için daha etkili yollar, sözü daha etkin söyleyebilme yöntemleri geliştirmemiz gerekirken, statik kalmamızın, alışılagelmişin dışına çıkmamamızın, daha etkili iletişim ve tebliğ araçları bulma konusunda tembellik göstermemizin muhasebesini yapmak durumundayız. Müslüman için yürüttüğü mücadele kadar mücadele ahlakı da çok büyük önem taşımaktadır. Mücadelenin Allah’ın yardımına nail olması ve  hedefine ulaşması, her bir bireyin kardeş olduğu, her bir mensubunun üslubuyla, yaşantısıyla örnek olduğu, tebliğ dilinin hikmetini idrak etmiş bir topluluğun çalışması ile mümkündür. Bundan dolayı bu süreç kardeşliğimize, birlikteliğimize zarar verecek her türlü davranıştan arınmamız, yaşantımızla ve sözümüzle örnek olmamız ve “Yumuşak dil ve hikmetle hakka çağır” ilahi buyruğunun gereği olan dili kuşanmamız konusunda iyi bir muhasebe süreci olmalıdır. Bu süreç aynı zamanda bizi farklı kılan, bizi biz yapan dava esaslarımıza riayet konusunda da bir muhasebe süreci olmalıdır. Kurumlarımız içerisinde ayrılık, tefrikayı besleyecek söz ve davranışları bırakmanın, üzerimize düşen görevleri yapmadan üstlerimizi, teşkilatımızı eleştirme, sözden başka hiçbir şey üretmeme vb. hastalıklarımızdan kurtularak esaslarımıza uygun bir mücadele vermenin başlangıcı olmalıdır. Olmalıdır ki hem kendimizi hem de insanlığı içerisine sürüklendiği felaketten kurtarma mücadelemiz Allah’ın yardımı ile sonuca ulaşabilsin…