Çağlayan Meydanı pazar günü bir kez daha çağladı.. İnsanlar meydana sığmadı.. Çünkü, Saadet Partisinin İstanbul Mitinginin yapıldığı yer Çağlayan Meydanıydı. Ne var ki, her zaman olduğu gibi medya bu defa da pazar günü Çağlayanda çağlayan Saadet Partilileri ya görmezden geldi, ya da elinden geldiğince rakamı küçültmeye çalıştı. Aynı meydanda daha önce de Saadet Partisi öncülüğünde "Peygambere Saygı" mitingi yapılmış, o meydan yine tıklım tıklım dolmuştu.. Ortak kanaat o mitinge katılanların sayısı bir milyonun üzerindeydi.. Pazar günü de benzer bir manzara yaşandı Çağlayan Meydanında.
Daha sonra aynı meydanda Cumhuriyet Mitingi yapılmış, Saadet Partisinin mitingini görmezden gelenler daha miting başlamadan 4 milyon rakamını telaffuz etmeye başlamışlardı. Saadet Partisinin düzenledği "Peygambere Saygı" mitinginin ihtişamı karşısında fazla bir şey söyleyemeyen, o muhteşem kalabalığı görmezden gelenler toplanananların hepsinin Saadet Partili olmadığını, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının desteği, hatta AKPlilerin de katılması ile o kalabalığın sağlandığını ileri sürmüşlerdi.. Çünkü, Çağlayan Meydanında Saadet Partisinin bir milyonu aşkın insanı toplamış olmasını hazmedememişlerdi.
Gelelim bu Pazar gününe..
Çağlayan Meydanında bu pazar günü yine Saadet Partisinin mitingi vardı.. Aynı gün ve saatlerde Zeytinburnunda da AKPnin düzenlediği ve Başbakan Erdoğanın katıldığı bir başka miting daha vardı. Saadet Partsinin Çağlayan Mitingini hem tevizyondan izledim hem de mitingi izleyen arkadaşlardan dinledim.. Miting muhteşemdi.. İstanbullu adeta akın etmişti.. Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan ve Milli Görüş lideri Erbakan Hocayı dinlemek için koşmuşlar, Çağlayan Meydanını doldurmuşlardı.. Hemen belirteyim ki pazar günü Çağlayan Meydanını dolduranlar sadece İstanbulda oturanlar ve Saadet Partililerdi. Bu defa AKPliler Saadet Partisinin mitingini biz doldurduk diyemiyeceklerdi. Çünkü, aynı gün ve aynı saatte AKPnin de Zeytinburnunda mitingi vardı. Bu öyle bir tesadüf olmuştu ki, artık Saadetin mitingini gölgeleyecek hiçbir mazeretleri kalmamıştı. Saadet Partisi ile AKPnin İstanbul mitinginin aynı gün ve aynı saate denk gelmiş olması tesadüf değil de, AKPnin bir planı idiyse bile bu plan aleyhlerine dönmüştür. Artık kimse Saadetin Mitinginde toplanan kalabalıkları küçümsemek için bir bahane ileri süremeyecektir. Bunun da ötesinde Saadet Partisi nin Çağlayandaki çağlayışı açık bir şekilde görülmüştür.
Saadet Partisi bu seçim kampanyasını en kıt imkanlarla yürütmektedir.. AKP ve diğer partiler gibi meydanları doldurmak için insanlara ne harçlık verilmekte, ne de otobüsler tutularak taşınmaktadır. Bunun yanında Saadet Partisi miting meydanlarına gelen insanlara yemek servisi de yapmamaktadır.. O meydanları dolduranlar yüreklerinin sesini dinleyenlerdir.. Dağıtılan paraya ya da yemeğe koşanlar değil.
Bu bakımdan medya Saadet Partisinin Çağlayan Meydanındaki o muhteşem kalabalığını istediği kadar görmezden gelsin, netice değişmeyecektir.. Önümüzdeki pazar günü bu görmeyişleri suratlarında bir şamar gibi patlayacaktır. Güneşi balçıkla sıvamaya çalışanlar kendi gözlerinin kör oluşuna hizmet etmiş olacaklardır ama, Saadet Güneşinin doğuşunu engelleyemeyeceklerdir.
