Fotoğrafa, lütfen dikkatle bakın! Ne görüyorsunuz

İki apartman arasında sıkışan, adeta preslenen bir cami.

***

Burası, Eskişehir Merkez Odunpazarı ilçesi sınırları içerisinde Kurtuluş Mahallesi’nde bulunan “Tabakhane Mobilyacılar Camii”.

Tabakhane Mobilyacılar Camii 1986 tarihinde inşa edildi.

Ulvi Usta ve Tabakhane Mobilyacılar Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği banisi olarak geçmekte.

Eskişehir’de yapıldığı yıllarda mobilyacıların yoğun olarak bulunduğu bir mahalle olması nedeniyle büyük kısmı o insanların maddi ve manevi katkılarıyla yapıldı.

Cami adını bulunduğu mahallin ismi olan Tabakhane ve mobilyacılardan dolayı “Tabakhane Mobilyacılar Cami” olarak aldı.

Biraz daha detay vermek istiyorum; Caminin iç alanı son cemaat yeri ve ser mahfili dâhil 180 m2. Ortasında 80 m2. büyüklüğünde kubbe bulunmakta. Giriş sekiz basamakla çıkılan merdivenlerden oluşmakta. Girişin sağ tarafında kapalı alanda şadırvandan sonra cami içerisine girilmekte. Girişin solunda bulunan ayakkabılık ve son cemaat yeriyle beraber bulunan şadırvanın üzeri üç küçük kubbe ile örtülü.

Caminin ana giriş kapısı mobilya oyma desenli ahşap ve çift açılır şeklinde. Girişin hemen solunda caminin bodrum katına inilen bir ahşap kapı daha mevcut. Üzerinde 12 adet ovarlak küçük çerçeve bulunan 80 m2 çapında ve 12 m. yüksekliğinde büyük bir kubbesi var.

Caminin kubbesi bakırla kaplı. Cami dışında lavobalar mevcut. Minberi, kürsüsü ve müezzinliği mobilya ahşap oyma desenli olup Merhum İbrahim ARABACI tarafından yapıldı. Caminin kullanım alanı bodrum, zemin ve üst kat olmak üzere toplamda yaklaşık 500 m2. Duvarları Kütahya çinisiyle kaplı.

***

Şimdi gelelim, “Bu nasıl iştir be kardeşim!” dedirten bölüme!

Tabakhane Mobilyacılar Camii’nin arsası bir hayırsever tarafından bağışlandı. Arsayı bağışlayan vefat edince, mirasçıları bu arsada hak aradı ve belediyeye müracaat ederek buraya apartman dikti.

Burada asıl sorumlu Eskişehir Büyükşehir Belediyesi. Akıl var, izan var! Buraya apartman yapılmasına nasıl müsaade ediyorsun

En kötüsü şu yapılamaz mıydı; Tamam, hakkın olan elbette hakkını alsın, almalı. Ama Belediye devreye girip, “Bak arkadaş, tamam senin burada hakkın var. Ama apartmanı burada değil, başka bir yer gösterelim orada yap!” Belediye bunu öneremez miydi

Ve de Eskişehir Müftülüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu manada nasıl bir girişimde bulunduğunu da doğrusu çok merak ediyorum. Burada yıkım kararı için, Cami Derneği veya Müftülük tarafından ruhsat veren kuruma yani belediyeye dava açılması pekala mümkün.

Bence bu hata derhal ve behemehal telafi edilmeli ve bu cami bir şekilde bu cendereden kurtarılmalı.

Siz ne dersiniz

YAKIŞTI MI BAŞKAN!

Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın kurumsal web sayfasına baktım. Başkan Yılmaz Büyükerşen’in 1654 kelimelik “özgeçmiş”i var. Ayrıca;

* Rektörlüğü süresinde kuruluşlarını gerçekleştirdiği fakülteler, yüksekokullar, enstitüler ve araştırma merkezleri,

* Görev aldığı enstitüler ve araştırma merkezleri,

* Rektörlüğü sırasında aldığı nişanlar ve ödüller,

* İmza attığı Türkiye’deki ilk projeler,

* Projelerini hazırlayıp, liderliğini yaptığı ve yaşama geçirilen toplumsal eğitim öğretim projeleri…

Var da var…

***

Ama Sayın Başkan söyler misiniz; Odunpazarı’ndaki bu cami fotoğrafı şehrinize yakışıyor mu, hiç

PARANIN MERKEZİ BAĞDAT!

Erzincanlı Sanayici ve İşadamları Derneği, (Ersiad) 20 kurucu üyenin bir araya gelmesiyle, 1989 yılının Haziran ayında kurulan bir sivil toplum kuruluşu. Bakanlar Binali Yıldırım, İsmet Yılmaz’ın destek verdiği bir dernek. Bakan İsmet Yılmaz’ın kayınpederi Sadık Ağca, Ersiad’la beraber anılan Ekev’in (Erzincan Kültür ve Eğitim Vakfı) Başkanı.

***

“Bir proje çalışmamız var, gelir misiniz ” davetine icabet ettim, Ersiad’ın. İzlenimlerim şöyle;

* Projenin adı; “Erzincan için bir fikrim var.” Ödüller cazip; birinciye 20 bin TL, ikinciye 15 bin TL, üçüncüye 10 bin TL, 4. ve 5.’ye de 5.000’er TL ödül konuldu. Mansiyonlar da var.

* Amaç, Erzincan’ın kalkınması yolunda hangi adımlar atılabilir, bunu tespit etmek.

* Başvuru tarihi, 13 Mart 2016-15 Haziran 2016 olarak belirlendi ama anladığım kadarıyla daha geniş bir aralıkta yapılacak. Tarih uzayabilir.

* Yarışma herkese açık. Yarışmada ödül kazanan ve tasvip gören çalışmalar Ersiad tarafından desteklenecek.

* Ersiad Başkanı Yavuz Canikli mesafeli görünen ama bir o kadar sempatik ve cana yakın bir kişilik. Bir de öngörülü; mesela, Ersiad’ın Bağdat, Libya ve Şam ofislerini açmak için kolları sıvamış bile. “Erbil’de de olabilir” dedi. “Paranın merkezi Bağdat olduğu için böyle bir adım atıyoruz” cümlesi dikkat çekiciydi.

* Başkan Yavuz Canikli, Erzincan İliç’te işletilen altın madeni konusunda da ilginç yaklaşımlarda bulundu; “1 milyar 300 milyon liralık teşvik belgesi aldılar. 2038 yılına kadar Çöpler köyünde madencilik yapacaklar... Acaba, Bakır yerine altın işlemeciliği geliştirilebilir mi, buna da bakıyoruz…”

* Projenin yürütücülerinden Süleyman Güzel, “Tüyü bitmemiş çocuklar için bu adımları atmamız lazım” dedi.

* 30 bin EKEV burslusu öğrenci ve mezunlar da projeden haberdar edilecek...

* Ödüle layık görülen çalışmalar ayrıca sergilenecek... Fatih’teki Ersiad binası proje çalışması için kullanılabilecek...

* Fabrikatör Niyazi Sarımaden de projeye destek veren isimlerden.

* En çok hoşuma giden de şu oldu; malum, çuval dolusu paralar ödeyerek İsrail’den tohum alıyoruz. Yavuz beyin, “Erzincan’da tohumculuk yapmak için de bir araştırma içindeyiz…” sözleri bu açıdan umut vericiydi… Hayırlı olsun…

ESKİ EŞYA TOPLAMA ARACI!

Size bir Pazartesi “tüyo”su!

Diyelim ki evinizde yerinden kalkmayan eski bir eşyanız var…

Kapıdan geçen eskicilere veriyorsunuz, bakmıyorlar bile! Hatta ve hatta üstüne bir de para istiyorlar!

Bu durumda ne yapacaksınız

İşte “tüyo” dediğim tam da burada!

Ben de bilmiyordum, belediyelerin böyle bir hizmeti olduğunu yeni öğrendim. Daha doğrusu tevafuken gördüm.

Belediyelerin, “Eski eşya toplama araçları” var.

Atmayı düşündüğünüz o “yerinden kalkmayan” eşyanız varsa belediye geliyor ve o eşyanızı alıyor.

Fena da bir hizmet değil, hani!