Milli Eğitim de geri adımlar devam ediyor!
Okula başlama yaşı ile ilgili tartışmalar sürerken bu
defa da kıyafet konusunda yeni kararlar alınıyor ve serbest kıyafet velilerin
vereceği karara bırakılıyor!
İktidar Milli Eğitim de bozduklarını mı düzeltiyor
yoksa yaptıklarını mı bozuyor
Karar vermekte zorlanıyoruz!
Zira öyle anlaşılıyor ki Milli Eğitim de deneme-yanılma
yöntemi ile bir şeyler yapılmaya çalışılıyor!
İktidar partisinin belirlenmiş bir Milli Eğitim
politikasının olmadığı, bakanlığına getirilen yeni kişilerin keyfine göre
farklı kararlar alındığı görülüyor!
Birinin ak dediğine öteki kara deyince de ortaya böyle
tablolar çıkıyor!
Milli Eğitim de serbest kıyafet mi gerekli yoksa eskiden
olduğu gibi tek tip kıyafet mi yani önlük mü
Bir önceki bakana göre tek tip kıyafetin öğrencilerin
gelişmesi açısından birçok sakıncası bulunuyordu!
Yeni bakana göre buna öğrenci velileri karar verme
durumunda!
Şimdi özel okullarda olduğu gibi devlet okullarında
veliler bir araya gelip tek tip kıyafet mi yoksa serbest kıyafet mi diye
kendi aralarında karar verecekler deniliyor!
Bu tür gelişmeler farklı partilerin iktidarında yaşanıyor
olsa hiç itirazımız olmayacak!
Bir partinin Milli Eğitim politikası göre böyle
yapılmasını gerektirirken öteki partinin politikasına göre çok farklı bir adım
atılması gerekiyormuş diyeceğiz!
Ama aynı partinin iktidarı döneminde birbirine zıt
kararlar alınmaya başlayınca şaşıp kalıyor ve karar vermekte zorlanıyoruz!
İktidar sözcüleri Milli Eğitim deki başarılarını(!)
sıralarken pek çok şey söylüyorlar!
Ancak Milli Eğitim politikalarındaki bu çelişkiye hiç
değinmeye yanaşmıyorlar!
Derslik sayısından, bedava kitaptan, akıllı tahtalardan
övünerek söz ediyorlar da her bakanın ayrı telden çalması meselesine her ne
hikmetse hiç değinmiyorlar!
Peki, aldıkları bu son kararlar kalıcı olur mu
Hiç sanmıyoruz!
Zira alınan bu kararların görev başındaki bakanın siyasi
ömrü ile sınırlı olduğunu biliyoruz!