Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…

Mustafa Uzun’un 19 Ocak 2023 tarihinde YENİSÖZ gazetesinde yayımlanan ve başlığı “Afrika'da kalkınma stratejisinde yeni yaklaşımlar (2)” olan yazısı ile devam...

İkinci başlık şöyle: “Afrika için Adil Ekonomik Düzen önerisi”.

Benim başlık önerim şöyle: “Afrika için kalkınma stratejisi; Adil Düzen - 2”

İstifade edilip gereğinin yapılması dua ve dileklerimle yazıyı okumaya başlayalım…

Geçen hafta, Millî Görüş lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın “adil düzen” teorisinin yerel şartlara uyarlanarak Afrika için bir çözüm önerisi olabileceğini ifade etmiştik. Bu hafta da -günümüzde Türkiye’de de canları yakmaya devam eden- enflasyon sorunu ile devam ediyoruz.

Faizci sistem Afrika’yı sömürmeye ve ezmeye devam ediyor. Afrika ve Afrikalılar yüzlerce yıldır fakirleştiriliyor. Kötü yönetim, darbeler, pahalılık, enflasyon, işsizlik, açlık, geçim sıkıntısı, sefalet ve geri kalmışlık yüzünden Afrika ızdırap çekiyor ve koca kıtanın gelir dağılımı her geçen gün korkunç bir şekilde bozuluyor. Bunun en büyük sebeplerinden biri olan enflasyon, faizci kapitalist sistemin tabiî bir sonucudur. Batı’da bunu sunî olarak azaltmak için başvurulan çare, büyük kitlelerin daha çok ezilmesi metotlarıdır ve bu Afrika’da çok daha ağır bir şekilde uygulanmaktadır. Yani bir zehirin diğer zehirle tedavi edilmesi yoluna başvurulmaktadır. Erbakan’ın Adil Düzen teorisi bu konuda Afrika’nın umudu olabilir, çünkü Ekonomik Adil Düzen’de enflasyon olmaz, Adil Düzen’e geçildiğinde enflasyon yüzde sıfır olur. Adil Düzen’in teorisyenine göre modem müstemlekeciliğin, IMF reçetelerinin ve taklitçi zihniyetin harabe haline getirdiği yerde çözüm yine aynı adreslerde aranmaz. Adil Ekonomik Düzen, ekonomik düzenin hiçbir noktasında sömürüye müsaade etmeyen, herkese hakkını veren, herkese karşı eşit davranan ve herkese fırsat eşitliği veren, herkesin faydalı, yapıcı faaliyetlerini destekleyen, ekonomik faaliyetleri teşvik eden, ekonomik gelişmenin önündeki lüzumsuz ve haksız engelleri ortadan kaldıran bir ekonomik düzendir.
Kapitalizm ve komünizmin faydalı yanlarını alıp zararlarından uzak durmak

Adil Düzen teorisyenine göre, kapitalist düzen hakka dayanan, teşvik edici ve tanzim edici bir faktör olan “kâr” ile birlikte haksız bir sömürü ve zulüm aracı olan “faiz”e de yer vermiştir ve yine Kapitalist Düzen’de faydalı olan ekonomiyi tanzim eden ve yönlendiren “serbest piyasa rekabetine” yer verildiği gibi tatbikatta tröstlerin ve tekellerin oluşmasına mani olamamaktadır. Buna mukabil komünist rejim prensip olarak faize karşı olmakla beraber bunun yanında “Mülkiyet Hakkına” ve “kâra” da karşı çıkmak suretiyle insan tabiatına aykırı düşmekte ve “Serbest piyasa rekabetine” yer vermeyip ekonomiyi “Masa başında fiyat tespiti” suretiyle yönlendirmeye çalışmıştır. Hâlbuki gerçekte bu yolla ekonomiyi tahrip etmiş ve makro iktisadi dengeleri tesis edememiştir.

“Adil Ekonomik Düzen” ise ekonominin hakka dayanan yönlendirici ve teşvik edici bir unsur olan kâra müsaade ettiği halde, bir haksızlık ve sömürü vasıtası olan “faize” yer vermemektedir.  Ayrıca serbest piyasa rekabetini ve mülkiyet hakkını esas alarak bunların faydalarına yer vermekte; buna mukabil tekelleşmeye ve “ihtikâra” fırsat vermemek suretiyle bunların zararlarından ekonomiyi ve insanları korumaktadır. Böylece Adil Ekonomik Düzen’; “Hakkı üstün tutan zihniyete dayalı tam, mütekâmil ve ideal bir düzendir.” Bu düzende kapitalizmin ve komünizmin faydalı yanları mevcuttur. Fakat mahzurlu ve zararlı yanlarına ise yer verilmemiştir.

Adil Ekonomik Düzen’de ekonomik faaliyetleri şahıslar yürütürler. Devlet bunların bu faaliyetleri yürütmelerinde kendilerine yardımcı olur. Bu yardımı ülkenin ve bölgelerin kalkınma planlarının hazırlanmasını teşvik suretiyle yapar. Devlet, ayrıca ekonomiyle ilgili genel hizmetleri yaptırır, kontrol eder ve yine ayrıca ekonomiyle ilgili tanzim hizmetlerini yürütür ve kontrol eder.

(Devamı var)