Hemen her konuda sorumluluğu bir yerlere yükleyebilmek ne
de güzel Olumsuz gelişen her meselede hiçbir sorumluluk üstlenmeden bir suçlu
icat etmek ne kadar da kolay Sorumluluk yoksa o zaman idare etme, yönetme gibi
bir durum nasıl söz konusu olacak Hiçbir konuda sorumluluğu olmayan idare
nasıl bir şey oluyor
Bunun yurtiçinde çok çeşitli örneklerini her olayda
görüyoruz. Komplo dan kumpas a, montaj dan lobi ye kadar çok geniş bir
yelpazede günah keçileri anında gündeme geliyor. İyi bir şey olduğunda
sahiplenen birileri var ama kötü bir şey olunca sahibi yok Daha doğrusu, faili
bir türlü açıklanmayan bir müphem gerçekliğe ihale ediliveriyor her şey.
İç siyasette türlü çeşitli günah keçileri, lobiler vs
icat edilirken, dış siyasette ise bunun adı üst akıl oluyor. Türkiye aleyhine
gelişen her olay, hiçbir neden-sonuç ilişkisine dayanmayan bir şekilde bu ne
idüğü belirsiz üst akıl a bağlanıyor. Aslında bu üst aklı öne sürmenin manası
şu: Biz çok iyi işler yapıyoruz ama bir güç buna müsaade etmiyor!
Hiçbir konuda özeleştiri yapmamak, getirilen
eleştirilerin, uyarıların hiçbirine kulak asmamak ve hatta bunları anında
kendilerine karşı bir karşı hazırlığın nesnesi ilan etmek, elbette ki bu sonucu
doğuruyor.
Şöyle bir önerme ortaya atılıyor hemen: Türkiye ayağa
kalkıyor ve dış mihraklar bundan rahatsız, bundan dolayı üst akıl işler
çeviriyor. Yani, bu dış mihraklar bugüne kadar Türkiye yle ilgili hiçbir
çalışma yapmamış, Türkiye nin başını boş bırakmış, bugünkü siyasi iktidarın
hamleleri nedeniyle birden bire harekete geçmiş! Emperyalizm, Ortadoğu ve
Türkiye ye dair plan ve projeleri üzerinde hareket etmekten bir gün bile
vazgeçmemişken, bu söylemin herhangi bir mantığı olabilir mi
Hem bahsedilen dış mihraklar , devamlı surette iş
üstünde değil mi bu coğrafyada, bu ülkede Bu mantıkla bakılırsa,
başarısızlığa uğrayan her siyasi iktidarın bu bahaneyle ortaya çıkması
gerekmiyor mu Türkiye de
Burada bir tutarsızlık yok mu Hem dış mihrakları,
kaynağı dışarda bir üst aklı suçlayıp, hem de misal ABD ile stratejik ortak ,
ebedi müttefik olmak hangi mantığı ürünüdür Son olarak, sözde soykırım
haltını yiyen Almanya yı üst akıldan talimat aldı diye suçlarken, Almanya nın
liderlik ettiği AB için Bakanlık kurmak nasıl bir şeydir
Ekonomiyi yabancı sermayeye, dış politikayı ABD-AB
eksenine teslim edip sonra da dış mihrak , üst akıl demek sorumluluktan
kurtarmaz. Bilakis, bu yanlışlar yüzünden çok ciddi bir sorumluluk doğurur.
Bir de artık halka, bu dış mihrakların , bu meşhur üst
akıl ın kimliğini açıklama zamanı gelmedi mi Kimdir bu Türkiye nin aleyhine
çalışan dış mihraklar , kimdir bu üst akıl Bunların isimlerini,
kimliklerini açıklamadıktan sonra bunlar bir meçhul olarak kalmayacak mıdır
Madem, ülkemiz üzerine kirli oyunlar oynayanlar var (önceden yoktu ya), o zaman
bunların kimler olduğunu da bu ülkenin insanlarının bilmesi gerekmektedir.
Yoksa, bu kastedilenler bizim dost , müttefik vs diye
peşinde koştuklarımız olduğundan mı bu isimler açıklanamıyor Eğer öyleyse,
sorumluluğu bunların üstüne atmak değil, kuyumuzu kazan bu dostların (!)
peşinden gidilmesinin sorumluluğunu yüklenmek gerekecek.
İş yine dönüp dolaşıp yanlış yapma ve yaptığı yanlışı
inkar etmeye bağlanacak öyle olursa da.