GEÇENLERDE bir eski vekille sohbet ediyoruz. Anlattıkları son derece enteresan!
* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümeti kurma görevini kime verecek, biliyor musun
* Sormaya bile gerek yok, kime verecek tabii ki Başbakan Ahmet Davutoğlu’na…
-Öyle biliniyor. Genel teamüller de bu şekilde! Ama Erdoğan başka bir milletvekiline görev verebilir desem...
* Ama bu çok uçuk bir senaryo olmaz mı
-Sen yine de bir kenara not al. Cumhurbaşkanı görevi Binali Yıldırım’a verebilir... Bu arada bir hatırlatmada bulunmak isterim. Son kongre öncesinde Binali Bey az daha Genel Başkan adayı olarak çıkmıyor muydu Hem zaten Binali Bey önceki akşam ne dedi
* Ne dedi
-Dedi ki, “AK Parti hareketinin doğal lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu başarının gerçek mimarıdır.” 1 Kasım 2015 seçimini kastederek… Yani Başbakan Davutoğlu’nu ezdi, geçti.
* Binali Bey hükümeti kurarsa o zaman iki başlı bir yönetim mi olacak
-Mümkündür. Binali Yıldırım Başbakan, Davutoğlu da AKP Genel Başkanı olur... Bu durum zaten sayın cumhurbaşkanının “yeni sistem” yani “başkanlık” söylemine de uygun… Zaten yakında AKP Kongresi de var…
***
Bu senaryoyu dinledikten sonra içimden şöyle kuvvetli bir “Allah” kelamı çıktı, her nedense! Hep öyle olur, şaşırdığım anlarda…
***
Son kelam; bu komplo teorisini okuyun ama fazla da bel bağlamayın; başlıkta da yazdığım gibi, “uçuk” bir senaryo!
SAHİ, O MİLLETVEKİLİ NERELERDE
M. Şevki Kulkuloğlu… CHP milletvekilliği döneminde Kayseri Büyükşehir Belediyesi hakkında yolsuzluk iddialarını gündeme getiren isim. O dönem neler neler gündeme getirilmedi ki, neler neler konuşulmadı ki;
* CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “organize işler” olarak lanse ettiği Kayseri’deki yolsuzluk iddialarında, aralarında dönemin Kayseri Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mehmet Özhaseki’nin de bulunduğu çok sayıda bürokratın ismi geçiyordu.
* Şöyle deniliyordu; bu iddialar sadece Özhaseki’nin değil AKP’nin de derinden sarsılmasına yol açar!
* Toplam 9 dosyada tek tek patlatılacağı iddia edilen belgelerdi, bunlar.
* Petrol istasyonlarına izin verilmesinde alınan paraların Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin de aralarında bulunduğu bazı isimlerle pay edildiği yönünde iddialar yer alıyordu.
* Hatırlarsanız; Kılıçdaroğlu’nun, bütçe görüşmeleri sırasında gündeme getirdiği yolsuzluk iddialarına ilişkin belgeler, CHP’nin resmi internet sitesinde de “organize işler” başlığıyla yayımlanmıştı. Belgelerde Kayseri’de bazı taksi ve dolmuş durakları ile benzin istasyonlarının açılışındaki şartlar nedeniyle rüşvet verildiği iddia ediliyordu.
* CHP Kayseri Milletvekili M. Şevki Kulkuloğlu da bir basın toplantısı düzenleyerek “rüşvet çarkı”na ilişkin önemli açıklamalarda bulunmuştu. Özhaseki’ye “hodri meydan” diyen CHP’li vekil, “Eğer yüreği yetiyorsa, hodri meydan. Dilediği gazetecilerle, dilediği televizyonda konuşmaya davet ediyorum” diye seslenmişti.
* İddialar kapsamında bakara-makaracı Egemen Bağış’tan tutun da avukat Yakup Erikel’e kadar birçok isim telaffuz edildi.
***
Uzatmak istemiyorum… Rüşvet iddialarında adı geçen dönemin Kayseri Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mehmet Özhaseki, şu anda Kayseri Milletvekili ve partisinin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı.
Merakım şu; bu iddiaları gündeme getiren eski CHP Milletvekili M. Şevki Kulkuloğlu şimdilerde nerelerde Bilen var mı, acaba
DEMEK Kİ CHP DE AYNIYMIŞ!
CHP’den milletvekili aday adayı ve belediye başkan aday adayı olan bir isim sosyal medyada “CHP’li belediye başkanına ulaşamamaktan” dert yanıyor.
“Bugün başımdan geçen bir olayı anlatayım da zihniyetimizi görün. Adalar Belediye Başkanı ile birlikte Maltepe Belediye Başkanı’nı aradık ve görüşme talep ettim. Bizi özel kalem müdürü M. beye yönlendirdi. Sekreteri ile dört saat uğraştık ve ben M. beyle görüşemedim. Kapısında dört saat bekledim. M. bey içerden sekreterine mesaj atarak çıkamayacağını toplantısının daha çok uzayacağını söyledi ve benim gitmemi söyledi. M. bey konuyu dahi bilmeden benimle iki dakika dahi görüşmedi. Görüşmeyi ayarlayan, hem de Ali Kılıç üzerinden Adalar Belediye Başkanı. Görüşmeye giden bendeniz ise bu partiye 35 yıl emek vermiş, ilçe başkanlığı yapmış, belediye başkan aday adayı, milletvekili aday adayı olmuş bir kişiyim. Varın partinin halini siz düşünün!..”
***
Bu paylaşımı okuduktan sonra, “CHP’de büyük bir temizlik yapacağım…” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sadece şunu söylemek istiyorum; “Zor dostum, zor…”
EĞİTİMDE ÇAĞ ATLAMIŞIZ DA HABERİMİZ YOK!
Yer; Erzincan, Kemah İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü.
Konu: Uluslararası Proje Döngüsü ve Yönetimi Eğitimi Kişisel Gelişim Kursu. Konuşan: Millî Eğitim Bakanlığı Avrupa Birliği Dış İlişkiler Daire Başkanı Mehmet Ali Akdağ. Akdağ diyor ki, özetle;
* “Türkiye eğitim alanında dünyaya örnek. Dünya eğitim bakanlarından gelen randevulara yetişmekte dahi zorluk çekiyoruz.”
* “Şunu iftiharla sunayım ki yurt dışında birçok bakanın devlet başkanının hayranlığını takdirini kazanan büyük projelere Türkiye imza atmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti yüksek lisans seviyesinde 15 bin yabancı öğrenciyi eğitmektedir.”
* “Bu insanların her biri Türkiye sevdalısı olarak ülkelerine gitmektedir. Bu güne kadar ortalama 25 bin civarında kişi kendi ülkelerinde Türkiye için gönüllü hizmet vermektedirler.”
* “Dünya çapında büyük ses getiren bir FATİH projemiz var. Çağdaşlarının yarışmacılarının birçoğunun yarıda kaldığı teknoloji, bilim, paylaşım odaklı bir proje olan 8,5 milyar doları tamamlamış bir proje olarak dünyanın takdirini kazanmıştır.”
* “Yine milletimiz Avrupa’yı çok geride bırakmak üzere. 2.5 milyar dolar eğitim ve kalkınma alanında yardım ettiği Afrika kıtamız vardır. Avrupa ülkelerinin vermiş olduğu katkı 750 milyon dolar, Türkiye’nin ise tek başına yaptığı katkı 2,5 milyar dolardır.”
* “Mensubu olduğumuz Milli Eğitim Bakanlığı bugün uluslararası alanda referans kabul edilen bir kurumdur. 40 ülkeye ayrı ayrı hizmet sunmaktadır. Teknoloji transfer etmektedir. Çok önemli bilgi paylaşımı yapmaktadır. Düne kadar Türkiye’ye neden geldin ki dediğimiz dünya eğitim bakanlarının randevu taleplerine yetişmekte zorluklar çekmeye başladık. Gücümüzü ve büyüklüğümüzü anladılar ve bunu kabul ettiler bizden faydalanmak istiyorlar.”
***
Tüm bunları okuduktan sonra kendi kendime şu soruyu sormak zorunda hissettim; “Ben mi bu ülkede yaşamıyorum yoksa birileri gerçekleri güzel bir şekilde kamufle mi ediyor ”
Bu arada bir de bilgi… Bu kursları veren Geleceğin Eğitimi Derneği’nin (GED) kurucusu kim biliyor musunuz Meraklandırmayayım; eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Baş. Hayırlı olsun…
NOT: Bugün, 9 Kasım 2015, Pazartesi. 1) Emekliler yılda 15–20 TL zamla, hâlâ sürünmeye devam ediyor. 2) An itibariyle asgari ücretli “nasıl geçineceğim ” diye feryat ediyor. 3) Bu parlamento ve mevcut AKP iktidarı, 2011’den bu yana verdiği yeni ve sivil anayasa sözünü yerine getiremedi. 4) 28 Şubat darbesi döneminde kapatılan, yoksul-zeki Anadolu çocuklarının barındığı Başbakanlığa bağlı Vakıf Öğrenci Yurtları hâlen kilitli. Otur, sıfır!