Kur an; bu dünyada onlara azap etmek ve nefislerini kâfir
olarak almak için bunu yapıyor diyor. / İslâm da bir inanış vardır; kişi imanla
giderse sonunda cennetlik olur, son nefesi küfürle çıkarsa ebedi cehennemlik
olur. Bu ayetlerde buna delalet eden manalar vardır. Onlardan o şekilde
ölenlerin namazını kılma deniyor. Demek ki iman üzerinde ölme önemlidir. Burada
ise bu hususa daha açık işaret etmektedir. Onların son nefeslerini küfür içinde
vermelerini istemektedir. Bu zulüm değildir. Allah insanlara günah işleme
imkânını veriyor, sonra da cezalandırıyor. Buna izin vermese ve cezalandırmasa
daha iyi olmaz mı O zaman iyi insanlara da ihsan etmeyecekti. İnsanın kendi
iradesiyle iyi işler yapabilmesi için böyle yaratmıştır. Bugünkü uygarlık böyle
doğmuştur. Azap demek eziyet etmek demek değildir; olgunlaştırma demektir,
ruhları terbiye etme demektir... / Allah o kötü işleri yapanlara neden servet,
imkân, oy veriyor, iktidar ediyor / Allah ın bu yaptığının hikmetini bilmek
gerekmektedir. Bize kalsa, hikmet onların yoksul olmaları, müminlerin zengin
olmaları, oyları onların değil müminlerin almasıdır. / Allah diyor ki; böyle
düşünmeyin, bunun böyle olmasının derin hikmeti vardır. Onların önce görevleri
vardır. Onlar o işleri yapmazlarsa biz cihadı kimlere karşı yapacağız,
derecelerimiz nasıl yükselecek
Okulda dersler verilir, o derslerin çoğu bir işe yaramaz
ama öğrenen öğrenci ile öğrenmeyen öğrenciyi ayırt etmek için ders yapılır,
imtihan edilir. Gaye öğrencileri sınıfta bırakma değil, gaye öğrencilerden bilenleri
geçirmedir. İmtihan olmazsa öğrenenler de çalışmaz, okula gerek kalmaz. İşte bu
sayede uygarlaşma olmakta ve daha ileri bir topluluk oluşmaktadır.
İkinci anlamında da hikmet vardır. Allah, iyi niyetleri
ile iyilik yapmak, insanları korumak isteyenlere mal ve oy vermez, onları
mevcut kötü ve zalim düzende iş yapmaya görevlendirmez. Çünkü kötü ve zalim
düzende iyi işler yapılamaz. Zalim düzende zengin olursanız, taviz verip kötü
olmak zorunda kalırsınız; oy alır da iktidar olursanız, zulüm yapmak zorunda
kalırsınız. Kötü ve zalim düzende insanlar ancak zulümle yönetilebilir. F.
Gülen e ve T. Erdoğan a bunu anlatamadım. Onlar kötü ve zalim düzende de iyi
işler yapacaklarını sanıyorlar. Oysa Süleyman Tunahan öyle yapmadı, Bediüzzaman
öyle yapmadı. Onlar iktidarı değiştirmek değil, düzeni değiştirmek istediler.
Bunu gerçekleştirmek için biri Kur an ve Arapça öğretti, diğeri Risaleler ile
çağın ilimlerine dayanarak kelamı öğretti; biz de Akevler Adil Düzen
Çalışanları olarak onların başlattıkları çalışmaları geliştirerek aynı yolda
çalışmaya devam ediyoruz...
İnsan bir canlıdır. İnsanın diğer canlılardan farkı
vardır. Diğer canlılar ya topluca yaşarlar ya da ayrı ayrı yaşarlar, ya
topluluğun parçası değildirler yahut kişilikleri yoktur. / İnsanlar ise hem
topluluğun ferdidir, hem de kendi kişiliklerini korurlar. Birlikte savaşır ve
korunurlar, birlikte çalışıp kazanırlar; sonra kazandıklarını bölüşüp ailece
ayrı ayrı yerler. Topluluk olarak çok askerlerinin olmasını isterler,
partilerinin çok oy almasını isterler. Diğer taraftan ortak kazançları çok
olsun isterler. Onunla güçlü olur, başkalarını sömürme imkânına ulaşırlar.
Sermaye topluluklarında sermaye önemlidir. Sermayen varsa
işçi bulursun, evladın yani nüfus/emek gücün de olur. Bunların dayandığı esas
mal ve işçidir.
Kur an da sermayeye ruus-u emval denmektedir. Emval da
topluluğun tüm varlığıdır. Her biri ayrı ayrı maliktir ama birlikte
işletmektedirler.
İktidarlar ne diyorlar; ben bunu yaptım, ben şunu
yaptım diyorlar! İktidar olmayı ülkeyi zengin yapmadan ibaret görüyorlar.
Eğitimi de iyi işçi yetiştirme çabası zannediyorlar.
İnsan mal için var kabul ediliyor; oysa mal insan
içindir.
Biz bir gün eğer şeriata göre yaşamaya başlarsak,
çalışsın-çalışmasın, herkes yaşama imkânına sahip olacaktır. Kimse yaşamak için
çalışmayacak, çalışmak için yaşayacaktır. Dünya malını biriktirmek değil,
amel-i salihi biriktirip âhirette meyvesini devşirmek isteyecektir. Çok mala
sahip olmanın yolu başkalarını sömürmedir. Sömürürseniz sömürücü olarak kötü
olursunuz, sömürülürseniz zaten ezilirsiniz. Oysa eğer birlikte ortaklık
içinde çalışılırsa sermayeye ihtiyaç yoktur... (s. 13 14; KUR AN VE İLİM
çalışmalarımızdaki tevafuk/lar devam ediyor 759. hafta seminerimizden
aktarı-YORUM... İlmî-ahlâki-iktisadî-siyasî-sosyal olarak yani SOSYAL TUFAN a
karşı gereğini yapmak üzere ibretle takip ediniz Devamı var )