“2019 da bitti, hayırlısıyla 2020 başladı” demiştim önceki bir yazımın en sonunda; bir de geçmiş 10-20 yıl var, gelecek 10 yıllar var; ayrıca geçen 100 yıl-gelecek 100 yıl var!
Şahsen yani kişi olarak, ülke olarak ve insanlık olarak muhasebeler yapmalıyız…
“Hâsibûenfüsekümkable en tuhâsebû / hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz” hadisini hatırlayasım ve hatırlatasım geldi; geçen yıl ve geçen nice 10 yıllar için…
Bu konuda nice yazılar yazdım ama bu sefer Çelik Erengezgin hem bir şiir (nazım) hem de bir düzyazı (nesir) gönderdi; yeni yılı bu sene onun hatırlattıklarıyla karşılayalım…
“Ne dersiniz, bir de şunu denesek mi?..
Her zaman her şeye
ağlayıp sızlamaktan,
bir yıllığına vazgeçip
her türlü şikâyetten
ve yaşanan sorunlarda
sütten çıkmış ak kaşık
olup olmadığımızı,
hangi insani ve siyasi,
hangi bilimsel ve çevresel,
hatta inancımıza dair
yâni, zihinsel görevlerimizi,
yerine getirip getiremediğimizi
sorgulasak mı bu kez?
Savaşı kışkırtan;
patlamaya hazır silah gibi değil,
barışı hatırlatan güvercin gibi olabilsek!..
Yani bir kez olsun vazgeçip şikâyetten,
ve satırlar boyu siparişten,
yıl boyu neler yaptığımızı,
ve neleri ıskaladığımızı,
sorgulasak mı ‘ilk’ kez?..
Duaya yasak yok elbet!..
İstemeye devam etsek,
ama temennilerimize,
biraz da ‘kendimiz’
omuz versek mi?..
Bir kereliğine,
2020’de de olsa;
hak edeceklerimize
sağlıkla kavuşmak için,
bu yıl olsun ‘şahsen’
ne yapmamız gerektiğine
odaklansak mı?..
Yani Yaradan’dan,
‘2019’da’;
hediye ve lütuf beklerken,
diğer yandan bu yıl,
insanlığa
ve elbette, ona armağan olan dünyaya,
‘biz’ hediye olsak mı demiştim..
Bir yıl önce, tam da bugün!..” (Devamı var!)