Milliyetçi Hareket Partisi ( MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başlattığı süreç çerçevesinde terör örgütü PKK silah bıraktı!
Aynı şekilde hemen sınırımızda faaliyet gösteren ve terör örgütü PKK'nın türevleri SDG ve YPG'nin silah bırakması ve faaliyetlerini sona erdirmesi bekleniyor.
Yine, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başlattığı süreç çerçevesinde, TBMM bünyesinde bir komisyon kuruldu, hemen her partiden milletvekillerinin temsili ile...
Adı, "Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" olarak belirlenen Terörsüz Türkiye Komisyonu çalışmaya da başladı.
Basın mensupları komisyon çalışmalarını takip edebiliyor, ancak faaliyetler hakkında açıklamalar "resmi yoldan", TBMM Başkanlığı tarafından yapılıyor.
***
İşte bu komisyon başkanlığına, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a sunulmak üzere, dikkat çeken bir dilekçe gönderildi!
Dilekçeyi gönderen, Bayburt eski milletvekili, Saadet Partisi Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) Başkanı, hukukçu, Av. Bahaddin Elçi.
Bahaddin Bey’i Milli Gazete’deki yazılarından, yazılarındaki uyarıcı ve yapıcı eleştirilerinden, hak ve hakkaniyete yönelik çağrılarından da biliyorsunuz, aşinasınız.
Şunu da eklemek isterim; Erbakan Hoca’mızın çok önemli dış görevler verdiği ve bu görevleri bihakkın yerine getirdiği Milli Görüşçülerden biridir, Bahaddin ağabey.
TBMM'de milletvekili olarak görev yaptığı için, Meclis çalışmalarını ve hiyerarşisini, sistematiğini, mekanizmayı iyi biliyor, Bahaddin bey.
***
Peki, Bahaddin Bey mezkur dilekçesinde nelere işaret etti? Okuyalım;
"Türkiye Büyük Millet Meclisi (İlgili komisyon) Başkanlığı'na;
Terör, büyük bir sorunumuz.
Terörün adil, doğru çözümünü, -sadece düşmanlarımız/bize bu belayı başımıza musallat ederek, "Arz-ı Mev'ud" ideolojisine ulaşmak çabasında olan- Siyonistler istemez!
Bugün, insanlık düşmanı "Siyonist tehlike ve tehdit" en büyük ve öncelikli sorununuzdur.
Bu nedenle gerek "terör" gerekse diğer sorunlarımızdan önce, Siyonizm/Arz-ı Mev'ud/BOP/Sevr projelerine karşı, bütün siyasi partilerimizle/ kimliklerimizle birleşerek (yeniden kurtuluş savaşı gibi) mücadele etmek, bu "acil beka" sorunumuzu çözmek zorundayız!
Terör sorunumuzun çözümünü erteleyerek, evimizi dışa karşı, birlik ve güvenliğini sağladıktan sonra, evimizin içini kendi içimizde Hak temelinde birlikte düzenlemeye çalışmalıyız...
TBMM'de kurulan komisyon, bu sorunu öncelese daha faydalı olur...
Halkımızın ortak duygu ve düşüncelerine tercüman olduğuna inandığımız bu konudaki görüşlerimizin sayın komisyonunuzca dikkate alınmasını, değerlendirilmesini umuyor, şahsınızda bütün komisyon üyelerimize, kolaylıklar, selam ve saygılar sunuyoruz."
O TABLODAKİ FOTOĞRAF KİME AİT?
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD Başkanı Donald Trump'ın ev sahipliğinde ortak deklarasyona imza attılar, bazı anlaşmalar imzaladılar.
Anlaşmanın en kritik ve skandal maddesi, 'Zengezur Koridoru'nun 99 yıl boyunca ABD'nin işletecek olması!' Bu madde başlı başına bir yazı konusu.
İmza töreninin gerçekleştirildiği salonun hemen arka planında kocaman bir tabloda bir resim var!
O resim, ABD eski Başkanlarından Abraham Lincoln'a ait!
Peki, Lincoln kimdir? Bu fotoğrafın şifreleri ne?
Biraz ayrıntı verelim;
* Abraham Lincoln Yahudi kökenli.
* ABD de Yahudilerin önlenemez yükselişinin kapısını açan ve Musevi cemaatinin büyük sevgisini kazanan bir Başkan!
*"Lincoln'ün ölümü Musevi cemaatini öylesine mateme sokuyor ki, bir taraftan bütün sinagoglarda Şabat duaları yapılıyor, diğer taraftan da Yahudiler Lincoln'un siyah çerçeveli resimlerini işyerlerine asıyorlar."
* "Yahudi cemaati tam tekmil Abraham Lincoln'ün cenaze törenine katılıyor; 50 bin New York'lunun matem yürüyüşünün başını da bunlar çekiyor.
* "Cenaze töreninde ayrıca Masonik, askeri ve diğer organizasyonlardan katılanların oluşturduğu 7.000'e yakın Yahudi de hazır bulundu."
* "İsrael'in Özgür Oğulları grubu ellerinde "Lincoln Ölmedi- o, ulusun kalbinde yaşıyor " yazılı pankartlar taşıdılar. Ayrıca, Başkan Lincoln'un naaşı 2 gün boyunca, loş bir zenginliği yansıtan bir tente altında, Chicago Adalet Sarayı'nda kaldı ve başucunda yüksek bir İbranice yazıt konuldu. Yazıtta şu yazıyor: "İsrael'in güzelliği Yüksek Yerlerde öldürülmüştür!"
* "Lincoln'un uzun seneler devlet Yargıcı olarak yaşadığı ve en sonunda başkanlığa ulaştığı Springfield şehrinin Belediyesi, Lincoln adına bir anıt yaptırmaya karar verdiğinde de, bu anıt için yine Yahudiler seferber oldu..."
***
İşte bu özelliklere sahip ABD Başkanı portresi, bu imza törenine 'yukarıdan' tanıklık etti...
Şu kadarını ifade edelim; neye imza attığınız kadar, nerede ve hangi sembollerin gölgesinde imza attığınız da bir o kadar önemlidir!
GAZZE; ÇOCUKLARIMIZ BU TARİHİ GERÇEKLERİ OKURKEN BİZDEN UTANACAKLAR!
"Tarih; Müslümanların cihadı bırakıp öküzün kuyruğuna (israftan, lüks, şatafat) yapıştığında nasıl zelil olduklarına şahitlik edecek!
Tarih kitapları, lüks ve israfa dalarak sıranın kendine geldiğini kurbanlık koç gibi bekleyenlerin ve yöneticilerinin, Gazzeli kardeşlerinin feryadını duymamak için kulaklarını yastığa yapıştırdığını da yazacak!
Tarih; İslam ülkeleri yöneticilerinin reel politik kılıfıyla pısırıklığı, korkaklığı, koltuk sevdasını ve işbirlikçiliklerini kapatmaya çalıştıklarını da yazacak.
Tarih; Müslümanların dağınıklığı ve parçalanmışlığı sonucu İslam Birliğini kuramadıklarını, bu dağınıklığın alçak Siyonist ve ırkçı emperyalistlerin güç kaynağı olduğunu anlayamayan basiretsiz mankurtları da yazacak!
Tarih; basiretsiz ve ferasetsiz Müslümanların (bu bir imtihandır) zulmü görüp vurdumduymazlığını, eyleme geçmediğini de yazacak!
Tarih; Müslümanların bu dünyanın imtihan yeri olduğunu, rezaletin bu dünyada, ölümün hak, hesabın ahirette olduğunu bildiği halde imtihanın gereğini yapmadıklarını da yazacak!
Tarih; cihadı bırakmanın sonucu Allah (CC) tarihin en cani, gaddar, vahşi, kelimelerin tarif edemediği aşağılık, lanetli kavmi, Müslümanlar üzerine musibet olarak gönderdiğini de yazacak!
Bütün bu olanları, 300 Spartalıların mücadelesini, Osmanlı’nın kuruluşunu TV'den seyrederek kendini tatmin edenleri de yazacak!
İki milyar İslam toplumunun onuru için kendini feda eden Gazzeli onurlu ve şerefli mücahitlerin direnişlerini de yazacak ve çocuklarımız da bunları okuyacak!
Ve tarih Gazze'nin ve Kudüs’ün nasıl bir avuç Gazzeli mücahitler eliyle özgürleştiğini de yazacaktır!
Ve çocuklarımız bu tarihi gerçekleri okurken bizlerden utanacaklardır!
Özgür Kudüs'te buluşmak dileğiyle.
Selam ve dua ile..."
(Cuma Şahin, MGV- AGD, Adana)
---
