Bombalarla soykırım,
Daha vahşi bir dönemece girdi;
Açlıkla yok etme.
Çocukların çırpınarak, açlıktan kıvranarak ölmesi katilleri ziyadesiyle cezbetmekte.
İslam dünyası ise acının, ölümün hangi boyutu yaşanırsa yaşansın,
İlgisini çekmemekte daha fazla zengin sofralarına kapanıp, yiyip içip semirip, spor salonlarında ter atıp, aç gözlerini sımsıkı mazlumlara kapatmakta.
Gazze abluka altında,
Yiyecek girişi yasak.
Görüntüler içler acısı,
Kıtlık had safhada.
Bir deri bir kemik insanlar.
Gözü yaşlı çocukların ellerinde taslar, tencereler,
Kısıtlı yiyecek, yoksullara sıra geldiğinde daima tükenmekte.
Kalabalık aç kitleye kısıtlı tutulan yiyecek dağıtım noktaları ise mazlumlar için adeta bir başka katliam şekli.
Gençler, çocuklar bu kez başlarından, boyunlarından vurularak öldürülmekte.
Kadınlar izdihamda ezilerek, boğularak can vermekte.
Yiyeceğe uzanırken sırtından, göğsünden vurulan küçük çocuklar hastanelere kanlar içerisinde taşınmakta.
Kazara değil hepsi de kasten hedef alınmaktalar.
Şarapnellerle, kurşunla, bıçakla bir yudum su savaşında da can vermekteler.
İnsanların onurunu da hedef alan bu kargaşa, katiller için bir eğlenceye dönüştü.
En büyük içgüdü açlık.
İnsan aç kaldığında her şeyi yapar,
70’li yıllarda basına yansıyan bir uçak kazasında günlerce aç kalan genç kız, anne babasının cesedini yemişti.
Kısıtlı yiyeceklerden almayı başaranlar; bu kez, yiyeceğe ulaşamayan aç insanlar için bir av durumuna düşmekte.
Yaşanan darp, yağma, hırsızlık, dayak, yaralama olayları ile yitirilen onurun da sefasını sürmekte katiller.
Susuzluktan kırılan insanlar çaresiz.
Medeniyetimizde düşmanlara, esirlere, hayvanlara koşturulan su ve yemek kültüründen zombilerin haberi yok.
İnsanları yok etmek için her türlü silahı kullanmakta.
60 bini aşkın masum insanı katletmek, katil kalbinin kinini kaybettirememiş.
İki yıla yaklaşan bir savaşın bilânçosu çok ağır.
Bölge viran edilmiş, harap.
Yerinden edilen insanlar gittikleri yerlerde de katledilmekte.
Bu arada İsrail hükümeti, Gazze’yi tamamen işgal planını onayladı.
Karar, yeni insani felaketleri çoğaltacaktır.
Yeni dramlar, sürgünler, katliamlar yolda demek.
İsrail Genelkurmay Başkanı bile hükümete uyarılarda bulundu,
Ne ki yaratıklar için yok etmekten başka eylem yok.
Bu çok tehlikeli adım ile İsrail, daha fazla katliama hazırlanmakta.
Savaşı daha korkunç evrelere çekeceği, daha fazla cinayetle, soykırımı genişleteceği kaygıları had safhada.
Bölgede, bir milyonu aşkın insanın yeniden göçe zorlanmasının yeni krizlere yol açacağı aşikâr.
Sürgünlerin yollarda ya da vardıkları yerlerde rahat bırakılmayacağı, hedef alınacağı çok bariz.
Ne acıdır ki, bütün bu zulümlere karşın en fazla suskun İslam ümmetidir.