Önceki yazı ile birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…

‘Hizmetkâr devlet’ anlayışıyla valilik yapan merhum Vali Recep Yazıcıoğlu, “1991 yılında Erzincan’a atandı. Göreve geldikten kısa süre sonra, 3 Mart 1992 günü Erzincan depremi meydana geldi ve birçok can kaybının yanında şehir yerle bir oldu. Günlerce uykusuz bir şekilde evine gitmeden sahadan ayrılmayan Vali Recep Yazıcıoğlu, gece gündüz çalışarak 8 ayda depremin izlerini büyük ölçüde şehirden silmeyi başardı.

Fırat’ın iki yakasını birbirine bağlayan Başpınar Köprüsü, Erzincan Valiliği sırasında en çok emek verdiği projelerden biriydi. Başbağlar katliamında şehir merkezi ile köy arasında köprünün bulunmamasının etkili olması ve 30 yıldır feribot ve sallarla ulaşım sağlanan bölgede 22 köyün merkezle bağlantısının olmaması nedeniyle kolları sıvadı. Hükümetlerin 30 yıldır yapamadığı ve 1 trilyon maliyet çıkardığı köprüyü 8 ayda 300 milyar maliyetle tamamladı. Terfi etmesi beklenirken, 9 yıl görev yaptığı Erzincan’dan 26 Eylül 1999’da merkez valiliğine alındı. Merkezde bekleme süresi üç buçuk yıl sürdü. Bu süre içinde kendisine gelen siyasetle ilgili tüm teklifleri geri çevirdi.

2003 yılında son görev yeri olan Denizli’ye atandı. Heyecanla yeni görevine başladı ancak bir süredir kendisini rahatsız eden gözündeki sorunlardan ötürü muayene olmak için Ankara’ya gitmeye karar verdi. Her zaman olduğu gibi korumaları ve makam aracı olmadan yapacağı bu seyahat için Ziraat Odası Başkanı’nın ‘birlikte gitme’ teklifini kabul etti. Oda başkanının çaycısının kullandığı araç Eskişehir-Ankara Yolu üzerinde kaza yaptı ve Vali Yazıcıoğlu ağır yaralandı. Birkaç gün komada kaldıktan sonra bu şaibeli kaza sonucunda 8 Eylül 2003 günü 55 yaşında vefat etti. Aydın’ın Söke ilçesinde toprağa verilen Süper Vali Yazıcıoğlu’nun cenaze törenine on binlerce kişi katıldı.”

Bu yazılardan önce, Adil Düzen Çalışanı Prof. Dr. Arif Ersoy arkadaşımız ile ilgili olarak “Prof. Dr. Arif Ersoy ve Adil Düzen çalışmaları-2” başlıklı iki yazı yazdım ve o yazılarda O’nun iki dönem “Çorum Belediye Başkanlığı” görevini yerine getirdiğini hatırlattım.

Prof. Dr. Arif Ersoy ile ilgili olarak yazdığım bu yazılar, başlıklarından da anlaşılacağı üzere, “Adil Düzen ve Adil Ekonomik Düzen çalışmaları, uygulamaları ve bu uygulamaların gerekliliği” açısından örnekler içeren hatırlatmalardır…

Günümüzde bile hâlâ “‘Hizmetkâr Devlet’ Anlayışıyla Bir Valilik Efsanesi: Recep Yazıcıoğlu” başlıklı yazılar yazılmasına vesile olan Recep Yazıcıoğlu arkadaşımızın kaymakamlık ve valilik dönemlerinde yaptığı hizmetler ile bu konulardaki konuşmaları ve yazıları ise “Adil Düzen ve Adil Ekonomik Düzen çalışmaları ve uygulamalarını GEREKÇELERİ” mahiyetindedir; “Adil Düzen” işte bunlardan dolayı gereklidir…

Tek kelimeyle “tevafuk” diye niteleyeceğim bir gelişme de işte o dönemde gerçekleşti ve 1990’lı yıllarda orta Anadolu’nun üç ilinde (Çorum, Sivas, Tokat) dört değerli şahsiyet önemli görevlerde bulundular; ben de onların görevde bulundukları yıllarda her yıl birkaç defa değişik vesilelerle onları ziyaret etme durumunda kaldım…

Tokat’tan başlayalım. Tokat Belediye Başkanı Nizamettin Aydın (1994-2004 yılları arasında belediye başkanlığı yaptı) ile 1970’li yıllarda Ege Üniversite’sinde öğrenci olduğumuz ve Millî Selamet Partisi İzmir Gençlik Kolları hizmetinde başkan ve başkan yardımcısı olduğumuz zamanlardan beri hem tanışıyor hem de yakın çalışma arkadaşıydık…

Efsane Vali Recep Yazıcıoğlu da aynı dönemde Tokat Valisi görevindeydi…

Prof. Dr. Arif Ersoy da aynı dönemde Çorum Belediye Başkanı görevindeydi…

Temel Karamollaoğlu da Sivas Belediye Başkanı olarak aynı dönemlerde görevdeydi, onun kadim arkadaşları zamanla benim de yakın çalışma arkadaşlarım oldu ve o kadim arkadaşlarının hizmet desteklerini ulaştırma görevi genellikle bana veriliyordu…

İşte o dönemlerde genellikle özel bir görev veya hizmet için bu illerden birine gidiyor ve o ziyarette zamanım müsaitse diğer iki ildeki çalışma arkadaşlarımızı da ziyaret etmeyi ihmal etmiyordum; Çorum, Sivas ve Tokat… (Devamı var…)