AKP’liler “itidali tamamen kaybetmiş” gibi görünüyorlar.
Eleştiri yapalım derken sadece muhaliflerine karşı değil birbirlerine karşı da itidal üzere olamıyorlar.
Ağızlarını açmaya görsünler, ipin ucu hemen kaçıyor!
Tabir caizse birbirlerine karşı “ağza alınmayacak” sözcüklerle saldırıya geçiyorlar.
Gerçi eskiden de böyle idiler ama 31 Mart hezimetinden sonra daha bir böyle oldular!
İçlerinden biri herhangi bir konuda açıklama yapmaya görsün!
Diğeri bu açıklamayı yerden yere vuruyor.
Ve hemen sosyal medya hesabından taarruza geçerek yapılan açıklamanın “geri zekâlı bir açıklama” olduğunu iddia ediyor.
Yaptığı açıklamaya “geri zekâlı” denilen de boş durmuyor.
O da mukabil açıklama ile kendisine geri zekâlı diye hakaret edenin asıl geri zekâlı olduğunu ileri sürüyor!
Dikkat ediyorsanız, suçlayan da AKP’li, suçlanan da AKP’li!
Taraflar birbirlerine cümle âlemin gözü önünde “geri zekâlı” demekten hiç çekinmiyor.
Bunca yıldır AKP’lileri eleştiririz ama hiçbir zaman böyle hakaret etme yolunu seçmedik.
Biz onları sadece eleştirdik.
Onlarsa birbirlerine eleştiriyoruz adı altında hakaret ediyorlar!
Yazık hem de çok yazık!
AKP’liler belki de yıllardır seçimlerin hep kazanını oldukları için kaybedince böyle şirazeden çıkmış laflar ediyorlar.
Dün birbirleriyle kucaklaşıyorlardı!
Bugün birbirlerine geri zekâlı diye hakaret ediyorlar.
Peki, yarın birbirlerinin yüzüne nasıl bakacaklar?
Mensupları bu hale gelmiş bir parti yeniden ayağa nasıl kalkar?
Ya da nasıl kaldırılır?
Korkarız ki bugün ağız dalaşı şeklinde baş gösteren anlaşmazlık konuları yarın kaba kuvvet gösterisine dönüşür!
Bu noktada AKP kurmaylarına büyük bir görev düşüyor.
O görev de birbirlerine hakaret etmeyi eleştiri yapma sananları hizaya sokmaları!
Ve kendilerine gelmelerini temin etmek olsa gerek!
Bu başarılamazsa muhalefet partilerinin çabasına hiç gerek kalmadan AKP kendi kendini çürüğe çıkaracak demektir.
Herkesin birbirini “geri zekâlı” olarak gördüğü partide elbette birlik ve beraberliği sağlamak mümkün değildir.
Onlar için “bindiler bir alamete, gidiyorlar kıyamete” denilebilir.
