Atalarının, yaklaşık M.Ö.VII yüzyılda Anadolu’dan göç ederek Yunanistan’ın Boiotia bölgesine yerleştiği, kendisinin Helikon Dağı’nın yakınında doğduğu bilgisi verilen şair Hesiodos, Bodrumlu (Halikarnassos) Homeros’tan sonra en önemli şair kabul edilir. “Theogonia” (Tanrıların Doğuşu) ve “Ergakai Hemerai” (İşler ve Günler) adını taşıyan iki eseri günümüze kadar gelmiştir. Her iki eserin çevirisi, Hesiodos üzerine açıklamayla Türk Tarih Kurumu’nca yayımlanmıştır (çevirenler: Sabahattin Eyüboğlu-Azra Erhat, 2. Baskı, Ankara 1991).

Hesiodos “İşler ve Günler” adlı şiirinde, toprağı, insan hayatıyla bağını, toprağın işlenmesini, nasıl ve ne zaman ekim ve biçim yapılması gerektiğini vb. duyarlıklı bir şekilde anlatır:

“İki türlü Kavga vardır bu dünyada,

Biri övülmeye değer, öteki yerilmeye.

Özden apayrıdır bu iki Kavga,

İnsanı kanlı savaşa götürür birisi,

Kötüsü, hiçbir ölümlü sevmez onu,

Zorla girer bu kör döğüşe,

Ölümsüzlerin zoruyla, buyruğuyla.

Öteki Kavgayı daha önce doğurdu Karanlık,

Toprağın özüne kattı onu.

İnsanlara yararlıdır o Kavga,

O Kavga ki eli tutmaz insanları bile işe sürükler.

Başkası çift sürerken, ekin ekerken

Evini barkını düzenleyip zengin olurken,

 Sen yerinde boş oturabilir misin?

Mal mülk edinen komşuna imrenirsin.

İşte bu Kavgadır insanlar için hayırlı Kavga!

Çanakçı çanakçıya özenir, dülger dülgere,

Dilenci dilenciyi kıskanır, ozan ozanı.

Ey Perses, bu öğütler girsin kafana,

Kötü Kavgaya kapılıp işinden olma,

Pazar yerindeki döğüşlere kaptırma kendini.

Toprağa ektiğini vaktinde biçmemmiş,

Ambarını Demeter’in buğdayıyla doldurmamış adamın

Nesine gerek onunla bununla itişmek, tartışmak?

Aşağılığa kolay düşülür, dümdüzdür yolu,

Hemen varılır ona, kapı komşumuzdur,

Oysa üstünlükle aramıza alın teri komuş tanrılar,

Uzundur, sarptır onun yolu,

Zor çıkılır tepesine, ama bir de çıktın mı,

N e kadar zor da olsa, kolaylaşır her şey,

Olgun adam odur ki düşüncesiyle bulur

En iyi olanı bugün de yarın da.

Odur doğru insan ki doğru söze kulak veriri,

Hiçbir işe yaramaz o insan ki

Ne kendi görmesini bilir, ne de söz dinlemesini.

Çalış ki açlık kaçsın bulunduğun yerden.

Açlık işsiz insanlara yoldaştır,

Hiçbir işe yaramadan yaşar,

Bal yapmaz yaban arılarına benzer,

İşten kaçıp başka arıların balını yer.

Çalışmak değil, çalışmamaktır ayıp olan.

Çalışırsan, çok geçmez çalışmayan imrenir kazancına,

Şan şeref hep kazancın ardından gelir.

Yaradılıştan çıkarın çalışmaktır senin.

Zenginlik kapma kaçırmayla olmamalı,

Onu bize tanrılar vermeli ki değsin.

Kazanç tutkusu insanın aklını çeldi mi,

Ya da yüzsüzlük şeref duygusunu yok etti mi,

Zorla, bilek gücüyle zengin olabilir insan,

Dilini kötüye kullanarak da.

Ama tanrılar hemen hakkından gelir,

Evini, zenginliğini yıkar başına suçlunun.

Yetimlerin hakkını yiyenin de öyle.

Temiz yüreğini uzak tut bu suçlardan.”