En zengin yüzde 20’lik kesim ülkedeki toplam gelirin neredeyse yarısını cebine koyuyor. En yoksul yüzde 20’lik kesimin payına sadece yüzde 6,4 düşüyor.

2025'in son günlerinde, vatandaş çarşı pazarda hayat pahalılığı ve ekonomik krizi derinden hissetmeye başlarken, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2025 yılı "Gelir Dağılımı İstatistikleri"ni yayımladı.

TÜİK'in açıkladığı rakamlar, toplumdaki tavan ile taban arasındaki farkı bir kez daha gözler önüne serdi. Gelir pastasından alınan orantısız paylar, 2026'ya dair beklentileri karamsar yaptı.

Uçurum kapanacak gibi değil: Yüzde 48'e karşı yüzde 6,4

Rapordaki verilere göre, Türkiye'nin en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik kaymak tabakasının toplam gelirden aldığı pay, geçen yıla göre sembolik bir düşüşle (0,1 puan) yüzde 48'e indi. Pastanın yarısı hala bu grubun elinde. Öte yandan, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik kesimin payı ise sadece 0,1 puanlık bir kıpırdanmayla yüzde 6,4 olarak kaydedildi. Aradaki makas, gelir dağılımındaki dengesizliğin ne kadar derin olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Haneye Giren Para Kağıt Üstünde Arttı

Rakamlar enflasyonist ortamın etkisini de gösterdi. Türkiye genelinde yıllık ortalama hane halkı kullanılabilir geliri, geçen yıla kıyasla yüzde 76,7 oranında artarak 662 bin 414 liraya yükseldi. Fert başına düşen gelir ise yüzde 77,3'lük artışla 332 bin 882 lira olarak hesaplandı. Ancak bu artışların alım gücüne ne kadar yansıdığı tartışma konusu. En yüksek fert geliri, 418 bin lirayı aşan rakamla "tek kişilik hanelerde" görülürken, kalabalık ailelerde bu rakamın düştüğü vurgulandı.

Gelirin Yarısı Alın Terinden

Toplam gelirin kaynağına bakıldığında, maaş ve ücret gelirlerinin ağırlığı dikkat çekti. Maaşlı çalışanların pastadaki payı yüzde 49,7'ye çıkarak gelirin neredeyse yarısını oluşturdu. Buna karşılık "müteşebbis geliri" olarak tanımlanan işveren kazançlarının payı 2,5 puanlık sert bir düşüşle yüzde 18,3'e geriledi. Emekli ve dul-yetim aylıklarını kapsayan sosyal transferlerin payı ise yüzde 18,2 olarak belirlendi.

Zirve Ankara'nın, Dipte Doğu Var

Gelir dağılımındaki bölgesel eşitsizlik de raporda kendine yer buldu. Başkent Ankara, yıllık 449 bin 618 liralık fert geliriyle İstanbul ve İzmir'i geride bırakarak zirveye oturdu. İstanbul 434 bin lirayla ikinci, İzmir ise 405 bin lirayla üçüncü sırada yer aldı. Listenin en sonunda ise yoksulluğun en derin hissedildiği Van, Muş, Bitlis ve Hakkari bölgesi 172 bin 552 lirayla kayıtlara geçti. Verilerin açıklanmasının ardından kamuoyu, gelir dağılımındaki bu dengesizliği giderecek yeni ekonomi hamlelerinin gelip gelmeyeceğini beklemeye başladı.

Muhabir: Yusuf Karahan