Milli Görüşçüler Kazlıçeşme meydanında toplandı, Mısır da
yönetimi gasp edenlere ültimatom verdi.
Saadet Partisi önderliğinde bir araya gelen ve toplumun
kahir ekseriyetinin temsil edildiği, 400 ün üzerinde Sivil Toplum Kuruluşuyla
birlikte Kazlıçeşme de tarih yazıldı. Dünyanın neresinde olursa olsun, yaşanan
haksızlığın ve hukuksuzluğun karşısında duran ve onlara hakettiği cevabı veren
hep Millî Görüşçüler olmuştur. Dün olduğu gibi bugün de zalimin karşısına
dikildik, mazlumun yanında yer aldık. Bu defa Kazlıçeşme de haykırdık hep bir
ağızdan. Adeviye Meydanı yla Kazlıçeşme Meydanı el ele verdi, birlikte çıktı
zalimin karşısına. Bu sesi duymayan kalmadı; Washington da Tel-Aviv de
yankılandı sesimiz; Mısır daki sağır Sultan! da duydu bu sesi. mazlumlar
ayağa kalkmadıkça zalimler diz çökmez kaidesi mucibince hep birlikte ayağa
kalktık ve yeter artık dedik. Saadet Partisi İstanbul dan çok anlamlı bir ses
verdi. Mısır da yaşananlara sessiz kalınamayacağını gösterdi. Aynı zamanda
meseleyi sadece Mısır ın sorunu olmaktan çıkardı ve meseleye uluslararası bir
boyut kazandırdı. Darbelere, işbirlikçi politikalara dur dedi; oldubittiye
getirerek, aldatarak yönetme anlayışının sürdürülemeyeceğinin mesajını verdi.
Mısır daki askeri darbeye darbe diyemeyen Batılıların maskesi düştü. Her ağzını
açtıklarında demokrasi diyen, insan hakları diyen, hukukun üstünlüğü diyen
sahtekârların gerçek yüzleri ortaya çıktı. Mısır da gerçekleşen askeri darbe ve
Batılıların iki yüzlü tavırları, bütün bunların birer aldatmacadan ibaret
olduğunu gösterdi dünya aleme. Mısır daki Sağır Sultan misali İslamcı
aydın , İslamcı entelektüel gibi sıfatlarla anılan kimseler de bu olup
bitenden fazlasıyla nasibini aldılar.
Kendi kültür ve medeniyetini bir kenara bırakmış, kendi
yürüyüşünü terk etmiş ama başkalarının yürüyüşünü de tam olarak becerememiş
veya yeterince sindirememiş olan bu insanların da gözünün açılmasına vesile
olmuştur inşallah. Darbeye darbe diyemeyen Batılılar gibi, onlar da
iktidarların yanlış uygulamalarına yanlış demekten ısrarla kaçındılar. Destek
oldukları dönemin iktidarlarını savunmak için devamlı Batılı kavramlara
sarıldılar; onlar da demokrasi dediler, onlar da insan hakları dediler, onlar
da hukukun üstünlüğü dediler. Yeni bir şey üretemediler; önlerine gelen her
konuyu Batılı kavramlarla açıklamaya çalıştılar. İktidar sahiplerinin en aykırı
uygulamalarını bile tevil ettiler. Böylece, bilerek veya bilmeyerek yaşanan
zulümlere ortak oldular.
Evet, Mısır daki askeri darbe her kesim için bir
milattır. Yeniden ayağa kalkmak için, kendimize gelmek için, bize ait olanları
hayata geçirmek için; Yaşanabilir bir Türkiye , Yeniden Büyük Türkiye , Yeni
Bir Dünya demek için bir fırsattır. Hiçbir fani güç bu kararlılığın önünde
duramayacaktır. Bu milletin talepleri yok edilemediği için sürekli
ertelenmiştir. Ne yazık ki erteleme işinde
kullanılan figürler hep içeriden seçilmiştir. Ama insanımız çok iyi bilmektedir
ki; Hiç bir millet sonsuza kadar aldatılmaz
Kazlıçeşme
buluşması herkesin bir kez daha düşünmesine ve olup bitenleri sorgulamasına
vesile oldu. Yepyeni bir yürüyüşün ayak
sesi oldu. O ses İslam Birliği nin ayak sesidir.