Kıskançlık kişinin sevgi nesnesini kaybetme korkusuyla ortaya çıkan yıkıcı bir duygudur. Bu duygu insanın doğasında vardır fakat normal sınırlara çekilerek yıkıcı olmaktan çıkarılır. Kıskançlık iyileştirilmediği takdirde ise sadece karşı tarafa zarar vermez sahibi için de mutsuzluk sebebi olabilir. Kıskançlığın en büyük tetikleyicisi kuşkusuz kaybetme korkusudur. Bu anlamda ilk hasedi küçükken kardeşlerimize besleriz. Annemizin biricik evladıyken, ikinci bir kardeş gelir ve çocukça duygularımızla yeni misafirin sahip olduğumuz bütün ilgi ve sevgiyi üzerine çektiğini düşünürüz. Ona karşı büyük bir öfke geliştirir, fırsat buldukça kenarda köşede sıkıştırıp vururuz… Bu dönem kıskançlığı doğal ve saf duygularımızla tanır ve kaybettiğimizi düşündüğümüz sevgi nesnemize yani annemize karşı öfke besleriz. Çünkü onun bizi bırakıp yeni kardeşi sevmeye başladığını düşünürüz.
Hazreti Adem’in çocukları Habille Kabil arasındaki kıskançlık iki kardeşi birbirine bağlayan sevgiyi koparmış ve saflarını ayırmıştır. Bu olayda, bir kardeşin diğerine karşı beslediği hasedi ve bu hasedin yıkıcı etkilerini görürüz. Kardeşler arasında kıskançlığın yoğun yaşanması, sevgi nesnesinin ortak olmasındandır.
Kıskançlığın ilk belirtileri ortaya çıktığında anne baba gerekli önlemleri almalı ve çocuğa paylaşmayı öğretmelidirler. Yani yeni doğan kardeşini kıskanan çocuğa, anne babanın sevgi ve ilgisini paylaşmayı öğretmelidirler. Bunun için çocuğa küçük açıklamalar yapılabilir, kardeşi ile paylaşımlarını arttırdığında ödüllendirilerek bu davranışın pekişmesi sağlanabilir.
İster çocuk olsun ister erişkin olsun hayatta her şeye sahip olmamız mümkün değildir. Kıskançlığın hasede dönüştüğü durumlarda ise kişi sahip olmadığı şeylerin karşı tarafta bulunmasına tahammül edemez ve ona zarar gelsin ister. Bu yıkıcı bir durumdur. Çevremizdeki insanların sahip olduğu şeylerden de hoşnut olmayı ve bunu doğal hayatın akışı olarak görmeyi öğrenmeliyiz. Aksi takdirde hasedimiz içimizi yiyip bitiren bir kurt gibi ortaya çıkar ve huzurumuzu alıp götürür.
Anne babalar doğru bir yaklaşımla çocuktaki kıskançlığı paylaşıma çevirebilirler. Ancak erişkinlerde ortaya çıkan kıskançlığı ortadan kaldırmak zaman alabilir. Çünkü insan ihtiras sahibidir ve her şeye sahip olmak ister.