Bismillahirrahmanirrahim
Yaratan, yaşatan, yöneten, iki cihan saadetinin tek
çaresi İslam ı bir hayat nizam olarak gönderen âlemlerin Rabbi Allah (c.c) a
hamd, Peygamberimiz, muallimimiz, liderimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) ya,
âline ve ashabına salât ve selam ederiz.
Müslüman ız. Bunu önemsiyorum, çünkü biz İslam milleti
olarak toplum içindeki oranımız ne olursa olsun- İslam dinini bir hayat nizamı
olarak görüyor ve bunun için emir ve yasaklarına uymaya çalışıyoruz.
İnandığımız gibi yaşamanın gayreti içinde bulunuyoruz. Biz din ve ahlakımızı
İslam dan yani Kur an ve Sünnetten alıyorsak Müslüman ız. Biz ilmimizi, talim
ve terbiyemizi İslam dan alıyorsak Müslüman ız. Biz iktisad, ekonomi ve ticaret
kurallarını İslam dan alıyorsak Müslüman ız. Biz siyaset, idare ve hukuk
kurallarını İslam dan alıyorsak Müslüman ız. Bu dört düzeni İslam dan
almıyorsak, almak için gayret sarf etmiyorsak, ilahi hükümlerin yürütülmesinin
derdini taşıyanlardan değilsek o zaman biz kimiz neyiz Bu soruların cevabını
verebilmek öyle kolay değildir. Kolay değildir, çünkü toplumda hâkim olan ölçme
ve değerlendirme anlayışı İslam ca değildir. Biz İslam a göre ölçen ve
değerlendiren bir toplum olmaktan çıkartılmışız. İslam a göre ölçmüyor ve
değerlendirmiyorsak, neye göre ölçüyor ve değerlendiriyoruz İslam bir dindir.
Bu dinin karşı dini de materyalizmdir. Toplum olarak İslam dinini bir kimlik
olarak kullanıyor olmamıza rağmen ölçme ve değerlendirmede karşı dinin yani
materyalizmin esas ve değer yargılarına göre ölçüyor ve değerlendiriyoruz.
Toplumun bugünkü hali budur. Bu bir çelişkidir ve bu çelişkili hali en iyi
ifade edenlerden birisi de şair Ömer Hayyam dır. O şöyle der: Bir elde kadeh,
bir elde Kur an; Bir helaldir işimiz, bir haram. Su yarım yamalak dünyada, Ne
tam kâfiriz, ne tam Müslüman!
Müslümanlar olarak ölçme ve değerlendirmelerimizi
İslam ın temel esaslarına göre yapmaya mecburuz. Talim ve terbiye konusunu da
İslam, yani Kur an ve Sünnet esaslarına göre okumaya çalışmalıyız.
TEŞHİS
Doğru tedavi için doğru teşhise ihtiyaç vardır. Ülkemizde
yürütülmekte olan Talim ve Terbiye anlayışı İslam dan değil; Hıristiyanlığı,
Yahudiliği ve Ateizm i esas alan batıdan alınmıştır. Batı ise dinde, ahlakta,
eğitimde, iktisatta, siyasette, idare ve hukukta materyalizm dinine bağlıdır.
Bu din dünyacı bir dindir. Bu dinde ahiret inancı olmadığı gibi tek bir ilaha
inanmak ta yoktur. Materyalizm Irkçı Emperyalizm in kurduğu bir dindir. Bu
dinin temel gayesi üstün insanın yani beni İsrail in ihtiyaç duyduğu işbirlikçi
kadroları yetiştirmek ve tehdit unsuru olmasını engellemek için öteki insanın
neslini ifsat etmektir. Bu anlayışa dayanan bir eğitim sisteminden ve bu
sistemin yetiştirdiği nesilden topluma ve insanlığa hayır gelmez. Rakamlar ve yaşanılan
olaylar bunu teyit etmektedir. Yapılan bir araştırmaya göre Okulların yüzde
91.45 inde öğrenciler yalan söylüyor, Yüzde 94.85 inde birbirine küfrediyor,
Yüzde 87.45 inde birbirini dövüyor, Yüzde 81.11 inde okuldan kaçıyor. sonucu
verilmektedir. Toplumun başına bela olan kimseler, bu eğitim sisteminin
yetiştirdiği kimseler değil midir Kalbinde Allah korkusu bulunmayan bir nesil
yetişmektedir. Bu gün yine yapılan bazı araştırmalar ve gözlenen durum
gösteriyor ki okuyan gençliğin önemli bir kesimi, İslam dan uzaklaşmayı, içki
içmeyi, zina yapmayı, erkeğin erkekle, kadının kadınla yetinmesini, faiz alıp
vermeyi, kumar oynamayı, domuz eti dâhil haram yemeyi, cünüp gezmeyi, anarşist
olmayı, ilahi olana karşı gelmeyi, batılılaşma, medeni ve çağdaş olma adına
meziyet saymaktadır. Çünkü içinde bulundukları eğitim sistemi onları buraya
sevk etmektedir. Bu eğitim anlayışının bir sonucu olarak Eyüp semtinde Eyüp
Sultanın yanı başında faaliyet gösteren bir özel üniversite de yakın bir
geçmişte porno filim çekilmiş ve bilimsel tez olarak kabul edilmiştir.
Okullarımızda okutulan kitapların muhtevaları, konuları işleyiş biçimleri İslam
inanç ve esasları bakımından tam bir rezalet ve fecaattir. Hayat bilgisi
kitabına hâkim olan şey Darvinizm dir. Coğrafya, Tarih, Felsefe, Türkçe,
İngilizce, Kimya, Fizik, Fen Bilgisi, Matematik ve bu kategoride okutulan
kitaplarda İslam a ve kitabımız Kur an a en ufak bir atıfta bulunulmamaktadır.
Din Kültürü kitapları İslam ı değil; başka şeyleri öğretmektedir. Batılı
anlayış, Kur an ın verdiği bilgileri bilimsel bulmadığı için okul
kitaplarımızda, O na bir atıfta bulunulmadığı gerçeği görülmelidir. Kim ne
derse desin bunların hepsi batıdan alınmış bir eğitim anlayışının İslam
düşmanlığı merkezli yürütülmesinin doğal bir sonucudur. AB ye girme mücadelesi
verilen bir ülkede eğitim politikalarının batılıların arzusu istikametinde
şekillendirilmesi, bu sürecin gereğidir. AB Irkçı Emperyalizmin kontrolündedir
ve Siyonizm timsahının alt çenesidir. Avrupa Birliği, Türk eğitim sisteminin muhtevası
yani içeriği konusunda tek belirleyici unsurdur. Okullarımızda okutulan her
türlü kitap AB nin ilgili komisyonlarında incelenmekte ve AB müktesebatına
aykırı görülen hususların düzeltilmesi için yapılan talepler tartışmasız olarak
Talim ve Terbiye Kurulu tarafından yerine getirilmektedir. Batıcı eğitim anlayışının en önemli
sakatlıklarından birisi de AB, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler merkezli
yürütülen eğitim projeleridir. Bu eğitim projelerinin temel gayesi Müslüman
milletimizin temiz evlatlarını İslam dan koparmaktır. Comenius, Erasmus, Leonardo da Vinci,
Grundtvig ve Gençlik Programları önemli AB projelerinin başında gelir. Bu
projelerin isim babalarına baktığımız zaman müşterek özelliklerinin katı bir
İslam düşmanı ve Irkçı Emperyalizm fikriyatının temsilcileri olmalarıdır. Bu
özellikleri sebebiyle anılan ifsat projelerine özellikle bu şahısların isimleri
şuurla verilmiştir. Eğitimde Dünya
Bankası merkezli MEB tarafından yürütülen eğitim projeleri başka bir fecaattir.
Bu eğitim projelerinin temel gayesi Türkiye de ABD çıkarlarını gözeten, onlar
gibi düşünen ve yaşayan bir nesil yetiştirmektir. Bu projeler insanlarımızı
tarihi köklerinden uzaklaştırarak aptallaştırıyor, köleleştiriyor. John Dewey
günümüz eğitim anlayışının mimarlarından birisidir. Bu zatın diğerleri gibi en
bariz özelliği katı bir İslam düşmanı olmasıdır. Hazırladığı raporla zamanın
yöneticilerine Türkiye de eğitimin muhteva olarak İslam dan uzaklaştırılmasının
sinsi yollarını göstermiştir. Köy Enstitüleri onun önerisidir. Müslüman millet
olarak bir düşünelim, Talim terbiyemize hâkim olan batıcı ve İslam karşıtı bir
anlayışla şuurlu Müslüman nesiller yetişir mi Yetişmedi, yetişmiyor,
yetişmeyecek.
İLAÇ İSLAM DIR
İnsanları kandırabiliriz, ancak Allah ı kandırmamız
mümkün değildir. Olmaz, beyler olmaz. İslamsız saadet olmaz. İslamsız olarak
yetiştirdiğiniz nesiller günün birinde sizin canavarınız olur. Oluyor da.
Yetişen bu çocuklar İslamsız eğitim anlayışının fikir babası olan John Dewey in
torunlarının -Obama nın, Putin in, Merkel in, Beni İsrail in- sözünü dinler,
ancak sizin sözünüzü dinlemez. Dinlemez, çünkü eğitimin ilköğretim, orta
öğretim ve üniversite ayağında bu milletin temiz çocuklarına okutulan
kitapların içinde senin tarihin, kimliğin, inancın yok, onların tarihi,
kültürü, inancı var. Bu nesil sana değil onlara itaat eder. Bu yol çıkmaz
sokak, bu yolla saadet bulunmaz.
Maarif İslamileştirilmeden çözüm elde etmeninin
imkânsızlığını görmek gerekir. İslam ın eğitime getirdiği en önemli konu Allah
korkusudur ve ahiret inancıdır. Ahiret dünya hayatının hesabıdır. Dünyasının
hesabını ahirette Allah a vereceğine inanan bir insan kamu malına zarar
verebilir mi İçki içer, zina eder, faiz yer, kumar onar, edep ve hayâ
elbisesini sıyırır milletin gözü önünde hem kendi cinsi hem de karşı cinsi ile
öpüşebilir mi Çözümü İslamsızlıkta ararsanız olacağı budur. Bir nesil çöküyor
ve çökertiliyor. Mahşerde bunun hesabı çok zor verilir.
Bir usul kuralıdır. Millet yöneticilerinin dini üzerdir.
İdarecileri istikamet üzere bulunduğu müddetçe insanlar da müstakim olurlar.
Hz. Ömer (r.a): İnsanlar idarecilerinin takip ettiği yol, üslup veya tavır
üzeredirler. demiştir. Mevcut iktidar Din ve ahlakta, ticaret, iktisat ve
ekonomide, ilimde, talim ve terbiyede, siyaset, idare ve hukukta batıyı ve
müktesebatını esas kabul ettiği için toplum İslam dan uzaklaşıyor. Eğer
yöneticilerimiz batıyı değil de İslam ı esas almış olsalardı toplum İslam
yönelmiş olacaktı. Bugün devleti idare edenlerin tamamına yakını Müslüman
olmalarına rağmen toplumda huzur ve kardeşlik hâkim olmuyorsa bu yöneticilerin
İslam ı değil; liberalizmi ve sekülerizmi esas almalarındandır.
MİLLİ GÖRÜŞ E DÖNMEK TEK ÇÖZÜMDÜR
Milli Görüşün önde yürüyen bayrağı Önce Ahlak ve
Maneviyat tır. Milli Görüş İslamsız saadet olmaz gerçeğini kavramaktır. Talim
ve Terbiyede batıcı, maneviyatı inkâr eden, materyalist anlayış kökten
reddedilmelidir. Ders programları Kur an esaslı yeniden hazırlanmalı, okul
kitapları buna göre yazılmalıdır. AB, Dünya Bankası ve benzeri eğitim projeleri
yerine milli projeler üretilmelidir. Okullarımız ifsat yuvaları değil; ıslah
merkezleri haline getirilmelidir. Bakan dâhil bütün eğitim yöneticilerimiz
başta olmak üzere hepimiz, Kur an da bir eğitim örneği olarak sunulan Lokman
(a.s) ın oğluna bir öğretmen edasıyla yaptığı nasihatleri özümseyip uygulamamız
gerekir. Lokman suresi 12-19: Andolsun biz Lokman a: `Allah a şükret diyerek
hikmet verdik. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden de
bilsin ki, Allah hiçbir şeye muhtaç değildir, her türlü övgüye layıktır.
Lokman, oğluna öğüt vererek: Yavrucuğum! Allah a ortak koşma! Doğrusu şirk,
büyük bir zulümdür, demişti (Lokman, öğütlerine devamla şöyle demişti:)
Yavrucuğum! Yaptığın iş (iyilik veya kötülük), bir hardal tanesi ağırlığında
bile olsa ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde
bulunsa, yine de Allah onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allah, en ince
işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır. Yavrucuğum! Namazı kıl,
iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu
bunlar, azmedilmeye değer işlerdir. Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve
yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran
kimseleri asla sevmez. Yürüyüşünde tabii ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin
en çirkini merkeplerin sesidir. Eğitimde bu anlayışın dikkate alınması Milli
Görüş tür vesselam.