Erdoğan ın Cumhurbaşkanı olması elbette önemli bir olay!
Davutoğlu nun AKP nin ve hükümetin başına geçmesi de
elbette önemli bir olay! Ama bize göre bu olaylardan daha önemlisi İstanbul u
bekleyen kuraklık olayı!
İstanbul da susuzluk kapıyı çalmak üzere!
İstanbul u besleyen barajların kuruyor olması bizce ilk
iki sırada saydığımız olaylardan çok daha önemli! İstanbul adeta SOS veriyor ve
lisan-ı hal ile Daha fazla üzerime gelmeyin diyor!
Peki, İstanbul böyle SOS verirken yetkililer ne yapıyor
Bu güzel şehir elden gidiyor, muhakkak bir şeyler
yaparak O na nefes aldırmamız lazım mı deniliyor
Yoksa bu ikazlara hiç aldırış etmeksizin İstanbul un
nüfusunu daha da artıracak çılgın projeler üzerine kafa mı yoruluyor
Üzülerek ifade etmeliyiz ki yetkililerin İstanbul a rahat
nefes aldırma gibi düşüncelerine rastlamadık!
Alır mısın verir misin yeni rant kapıları açmaya çalışmakla
meşguller!
Yeni yerleşim merkezlerini su havzalarına yakın yerlere
kurmak mı akıllıca bir davranıştır Yoksa nüfusu tek bir merkeze yığarak
uzaklardan oraya su getirmeye çalışmak mı daha akıllıca bir davranıştır
Şimdi yapılmak istenen tüm nüfusu İstanbul sınırları
içine yığmaktan başka bir şey değil ki!
Hal böyle olunca da ne yapılan barajlar ihtiyaca cevap
verebiliyor ne de uzaklardan taşınan sular ihtiyacı karşılayabiliyor!
Akıl için yol birse, bir an evvel İstanbul a rahat nefes
aldıracak adımlar atılmalıdır!
Bunun için de İstanbul un nüfusunu artıracak adımlar
yerine nüfusunu azaltacak adımlar atılmalıdır! Bu elbette yasaklar ve emr-i
vakiler ile değil özendirici tedbirler ile sağlanmalıdır!
Böyle bir işin faturasının yüksek olacağını düşünenlere bugün
İstanbul için yapılan harcamaları nazarı dikkate almalarını tavsiye ederiz!
Bakın bizler siyaset sorunları arasında kaybolup giderken
İstanbul gün be gün kuruyor! Bir taraftan sokak ve caddeleri seller götürürken
barajların kuruması size bir şey demiyor mu
İstanbul a âşık olduklarını, İstanbul a sevdalı
olduklarını söyleyenlerin biran evvel İstanbul a rahat nefes aldıracak adımları
atmalarını bekliyoruz!