Her şeyde bir geriye gidiş var. Geriye gidiş, halkı alıştıra alıştıra uygulamaya konuluyor. Emekli maaşlarına yapılan zam gerinin de gerisinde kaldı. Yüzde onbeş zam yapılarak emekli maaşları artık emekli maaşı değil de çocuğa verilen okul harçlığı seviyesine indirildi. Emekliler devletin ilkokul öğrencileri sanki! Hükümet emeklileri ev geçindiren evli barklı çorlu çocuklu olarak değil de öğrenci olarak görüyor anlaşılan. Lise öğrencisi değil ha ilkokul ikinci sınıf! Al bakalım bu sene yüzde onbeş zam, bozdur bozdur harca. Artanını da getir ha! Vergi olarak. Daha doğrusu emekliler emekli parasını vergilere verince zaten ancak harçlık kalıyor. O da kesintilere. Hadi bakalım eline sağlık! Önce vergileri öde sonra kalırsa harca. Vergilere yüzde elli zam. Doksanlı yıllarda emekli maaşları asgari ücretten fazlayken şimdi her sene asgari ücretten alta doğru her yıl biraz daha düşüyor. Aradaki fark gittikçe açılıyor. Önceki yıl en düşük emekli maaşıyla asgari ücret arasındaki fark üç binken geçen yıl beş bine çıktı bu yıl fark yedi bine çıktı. Böyle bu hızla giderse önümüzdeki beş yılda emekli maaşı o kadar azalacak ki emekliler devlete borçlu kalacak! Dahası emekliler devlete maaş vermeye başlayacak! Maaş zamanı geldiğinde devlet emeklilere maaş yatırmayacak emekliler devlete maaş yatıracak! Hükümetin bulduğu ileri çözüm! Emekli maaşlarını düşüre düşüre sonunda emeklilerden maaş almaya başlamak! Bugünlere şükredelim! En azından artıdayız, gelecek yıllarda emekli maaşları o kadar azalacak ki her emeklinin maaşı başına eksi konularak tahakkuk ettirilecek! Muhtemelen emekliler o zaman ben şu kadar maaş ödeyeceğim bu ay devlete diye konuşmaya başlayacak! İleri demokrasinin halleri!
İleri demokrasinin geri halleri sadece emekli maaşlarına yapılan zam değil. Halkın devletle yüzgöz olduğu en önemli alanlardan biri olan sağlık alanında öyle geriye gidiş var ki yakında kimse hastanelerin yanından geçemeyecek. Geçmişte muayene ücretini kaldıran hükümet, ilk önce cüzi bir miktarla geri getirdi muayene ücretini, şimdi ise bildiğiniz doksalı yıllara geri döndürdü. Sigortalılardan yedi lira olarak kesilen muayene ücreti, yüzde beşyüzden fazla zam yapılarak kırkbeş liraya çıkartıldı. Kırkbeş lira ne ki canım diye küçük görülebilir haftada bir muayene olmak zorunda olanları düşündüğünüzde ve sadece muayene ücreti değil yazılan reçete ücretleri ve ilaç ücretlerini de eklediğinizde aylık bir emekli maaşının yarısından fazlası ediyor yekûnda. Yazılan reçete başına ücret alınıyor. Kaç tane reçete yazıldıysa o kadar ücret alınıyor. Muayene ücreti ayrı, yazılan reçete ücreti ayrı, ilaç ücreti ayrıdır. Sırf reçete yazıldığı için ücret alınıyor. Reçetedeki ilaçları almasanız dahi bu ücret kesiliyor. Hastanelerde şu an ayakbastı parası alınmıyor sadece! Yakında onu da alabilirler! Sağlık raporu bile artık ücretli. Bunlar daha devlet hastanelerinde olanlar. Özel hastanelerde ne naneler dönüyor “çete” mevzusundan bir hatırlayın. Özel hastanelere gitmek artık doksanlı yıllardaki gibi zengin işi oldu. Halk artık özel hastanelerin kapısından geçemiyor. Bütün bu bahsettiklerimiz sigortalılar içindir. Sigortalı olmayanlar zaten hastanelerin önünden geçemezken sigortalıları da yakında hastaneye hiç gidemez hale getirecek hükümet. Artık kimse hastaneye gidemez duruma gelince bu sefer de neden hastaneye gitmiyorsun ücreti almaya/kesmeye başlayacak. Arkadaş ben hasta değilim! Yo olamaz hastanemiz varken senin hasta olmaman imkânsız! Hastaneleri boşuna mı yaptık sen muhakkak hasta olacaksın! Bu ay kaç kere hasta olmadın ücreti alınmaya başlanacak! Ülkemizde sağlık bakanı değişince acayip ilerliyor sağlık işleri pardon sağlık ücretleri! Sağlık işleri demek isterdik ama maalesef sağlık ücretleri o kadar arttı ki oraya gelemiyoruz! Sağlık alanında yenilikler yaptık, ne yeniliği, ücretleri artırdık, hastanelere hasta gelemez duruma getirdik, oh ne sağlıklı halkımız oldu şimdi! İleri demokraside ileri sağlık uygulamaları da böyle oluyor! Bütün bunları alıştıra alıştıra yapıyor hükümet.
Doksanlı yıllara doğru tam gaz gidiyor Türkiye!