Efendim pasta çok büyük tek başımıza yiyebilir miyiz, Rusya olmadan boğazımızda kalmasın. Rusya mı, eski adamımızı ona veririz bizimkini başa geçiririz! Bizimki? Hani şu terörist olarak aradığımız, bulduğumuzda hemen tutuklayacak olduğumuz arkadaşımız! Pastanın başına onu geçiririz, ne işi var, beklesin pastayı, biz işimize bakalım! Ama o terörist! Olsun canım, benim teröristim benim pastam kime ne! ABD olarak her yerde onu arıyoruz tutuklamak için! Tutuklamak mı yok yahu, onu Suriye’nin başına getirmek için arıyorduk! Eski adamımızı “diktatör” diyerek kovacağız bunu başa getireceğiz! Efendim bulunduğu oluşuma terör örgütü, kendisine de terörist dedik, kanunlarımıza göre terörist zaten! Terörist olan birini nasıl devletin başına getireceğiz! Olsun kanka bir yolunu bulur başa getiririz! Şu müttefik defterini ver bakalım bir bakalım! Ortadoğu’daki müttefiklerimizi görelim! Bak buldum! Bir zafer ihdas eder başa getiririz! Müttefikimiz de kendi halkına zafer kazandıklarını anlatır, zafer sarhoşluğuyla teröristi başa getirdiğimizi kimse anlamaz bile! Hem anlasa ne yazar! Terör örgütü de bizim terörist de! Öyle mi dersin başkan! Bu çok tutarsız olmaz mı! Terörist dediğimiz yani ABD’nin terör örgütü olarak tanımladığı ve örgütün başındaki kişiye de terörist dediği kişiyi devlet başkanı yapmak ABD için büyük bir çelişki olmaz mı! ABD kanunlarına ters bu! Siyaseten de ABD’nin ‘büyük devlet siyaseti’ne ters! Başkan politik olarak sana da ters bu! Ben de biliyorum kanka ama ‘daha yukarı’daki böyle istiyor! Yoksa benim aklım yok mu dün terörist dediğimiz birini devlet başkanı olarak kabul edelim! Akılsız mıyız biz! ‘Daha yukarı’daki böyle istiyor!

Evet terörist pardon devlet başkanı, parfümümü nasıl buldun! Bak burası saray, geçelim şöyle! Ben ABD başkanı! Şu masada ben oturuyorum! Vay be seni de çok aradık nerde bu terörist diye! Ne günlerdi o günler! Sen terörist biz devlet olarak seni arıyoruz, bulsak hapse atacağız, bir türlü bulamıyoruz, çaktırma yerini biliyoruz bizim adamımız değil misin dünya seni bizim arayıp bulup asacağımızı sanıyor oysa bizim çocuklarla basket filan oynuyorsun sen! Güzel günlerdi başkan! Beni o zaman bulsanız ne yapardınız başkan! Hani teröristim ya! Şaka lan şaka ne teröristi! Yav devlet başkanı, hazır ayaktayken şuradan bir çay kap da gel! Efendim ben burada sizin karşınızda siz otururken ben ayakta size ne zaman çay getireceğim diye bekliyorum! Hadi fırla iki çay kap gel! Ama başkan ben yıllarca teröristçilik oynadım ama ben de çayı hak ediyorum! Sen sonra iç önce bize getir başkan yardımcımla bana! Hadi bakalım Ortadoğu’da ne çaylar içeceğiz daha! Hadi benim güzel teröristim hadi aslanım! Suriye’yi daha bölüp parçalayacağız daha işimiz bitmedi daha işimiz çok! Sen bize iki çay kap gel! Ama başkan ben devlet başkanıyım! Pardon hangi devletin! Suriye’nin efendim! Suriye nerede keko! Dur söyleme bildim lan bildim! Yiyeceğimiz pasta! Çayları kap getir yoksa alırım devlet başkanlığını! Hadi aslanım hadi güzel teröristim! Bayağı da yakışıklı yahu! Çayları getirişine bak! Aferin!

Biz ABD olarak Suriye’yi ayağa kaldıracağız! Ayağa kalk Suriye! Kalk ulan! Rahat! Hazır ol! Sağaaa dön! Sırayı bozma! Tek sıra! Hadi marş marş! Suriye petrollerini getir eski terörist pardon devlet başkanı! Suriye’nin güneyinden İsrail girdi ona dokunma! İsrail yavaş yavaş toprak alacak Suriye’den sakın ha vermem deme! Ver kurtul! Suriye’nin Türkiye sınırında yeni bir devlet ihdas edeceğiz sakın ha bizim teröristlere dokunma! Demokratik teröristler onlar! Aaa terörist lafı çok da kötü değilmiş demokratik deyince daha bir çekici oldu! Demokratik kullar güçleri! Demokratik Suriye istiyoruz, yer altı ve yer üstü kaynaklarını demokratik bir şekilde sadece bize verecek! Çok büyük adam şu Ortadoğu ülkelerinin devlet başkanları! Ne istesek veriyorlar hemen!

Hadi güle güle teröristçiğim pardon devlet başkancığım demokrasi için teşekkür!