Gazze için yine bizden bağımsız bir yeni inisiyatif harekete geçti. 50’ye yakın ülkeden katılımcı ile Küresel Sumud Filosu ile Gazze’ye doğru yola çıkıyor. İspanya, İtalya ve Tunus limanlarından gemiler sembolik sayılacak yardım malzemesi taşıyor. (Sembolik diyoruz çünkü filoda 300 ton yardım var deniyor. Bu yardım, çok az bir yaraya merhem olur belki. Asıl olan, sınır kapılarında bekletilen 22 binden fazla tır dolusu yardımın Gazze’ye sokulmasıdır ve bunun bir kere değil, sürekli olmasıdır. Bunun yanında en önemlisi ise katil İsrail’in durdurulmasıdır). Filonun Gazze kıyılarına 15 gün içinde ulaşması bekleniyor. Brezilyalı aktivist (başka bir isim veya ünvana gerek de yok aslında sadece bir vicdan sahibi insan) Thiago Avila, Barselona’da yaptığı açıklamada, “Bu, tarihin en büyük dayanışma misyonu olacak. Önceki tüm girişimlerin toplamından daha fazla insan ve gemiyle yola çıkıyoruz” ifadesini kullandı. Şimdi bir gazeteci gibi neden bu ifadeyi yazdım. Zira bizim yapmamızın bir ihtiyari değil, mecburi durum olduğu bu faaliyeti bir başkası yapıyor ve bizler sınıfta, limanda, geride, yerin dibinde ne derseniz deyin orada kalıyoruz.
Türkiye’den de katılımcılar var elbette, birçok tanıdığımız arkadaşımız da gidiyor. Allah yollarını açık etsin. Bunun yanında filoya milletvekili düzeyinde de katılımlar var. Saadet Partisi’nden Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan ve Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, Gelecek Partisi’nden Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün ve HÜDA PAR’dan Mersin Milletvekili Faruk Dinç katıldı. Sağ olsunlar, nerede bir Gazze direnişi varsa orada hep aynı isimleri görüyoruz. Keşke tüm partilerden birer milletvekili katılsaydı. Keşke söylemlerle eylemler örtüşseydi. Bu iş boynuna Filistin atkı takmakla olmuyor. Bu iş İsrail’in var olma hakkı demekle, aman bizi Bilderberg’e bir daha çağırmazlar demekle, tembellik yapmakla, uluslararası dinamikler demekle olmuyor. Bu iş ancak vicdanla ve aksiyonla olur. Filistin’le ilgili her yazımızın ana konusuna dönüp dolaşıp aynı iki noktaya geliyor. VİCDAN ve AKSİYON!!!
Trump bile artık İsrail’in bırakın dünyadaki etkisini Amerika’daki etkisinin azaldığını itiraf ederken bizler hâlâ aman yaman diyoruz.
Sadece dünyanın farklı yerlerinden de gemiler Filistin’e doğru yola çıkmaya hazırlanıyor. Hatta meşhur Greta Thunberg yine Gazze’deki ablukayı kırmak için yollarda. Greta kimdir denildiğinde herkes “O, bir iklim aktivisti” der… Türkiye’de iklim aktivisti demek Greta’nın tüm savundukları eksi Siyonizm karşıtlığı, emperyalizm karşıtlığı ve İslam ile alakalı tüm konular. Maalesef İslam ile alakalı tüm konular derken Gazze meselesini de İslami bir konu sayıp dışarıda bırakıyorlar. Greta, İsrail ders kitaplarına giren bir figür olduğu için ayarlarını bozuyor. İsrail toplumunun kodları ile oynuyor.
Sözün özü; evet filolar gider, biz kalırız. “Göçtü kervan, kaldık dağlar başında” der gibi. Ve yine aynı ilahide geçen bir söz “Ah nicedir uyursun, uyanmaz mısın”. Uyanmamız dileği ile…