1990 lı yıllardı

Parlamento nun uzun ve loş koridorlarını karış karış

arşınladığım yıllar

ANAP ın Genel Başkan değiştirdiği ve akıl almaz bin bir

türlü iddianın dile getirildiği, adeta Bizans oyunlarının sergilendiği o Genel

Kurul öncesi fırtınalı günler

Tam da o günlerde, bir hafta sonu TBMM de parti

gruplarının yer aldığı 2. katta öylesine dolaşıyorum

Bir Genel Başkan odasından gelen yüksek sesler dikkatimi

çekti

Sekreterlik makamında kimsecikler yoktu

Bu durum, o anda orada bulunanların planlı bir araya

gelmediklerinin bir işaretiydi.

Muhtemelen, TBMM nin yanından geçerken, Hadi makama

gidip gazetelere bir göz gezdirelim...  hesabından bir ziyaretti.

Merak ettim

Seslerin geldiği kapının koluna basıp hafifçe araladım..

Gördüğüm manzara şöyleydi;

Her ikisi de popüler, her ikisi de çok bilinen ve tanınan

2 gazeteci, kollarını Genel Başkan ın omuzlarına koymuş, liste üzerinde isim

hesabı yapıyorlardı..

- Bu bizden, kesin bize oy vereceğini vaat etti, şu isim

muallakta, üzerinde biraz daha çalışmak lazım. Şu ise tamamen muhalif, umutsuz

vaka, hiç uğraşmaya gerek yok!..

Beni gördüklerine nedense hiç şaşırmadılar, bozulmadılar,

paniklemediler

Hafif bir selam vererek kapıyı dışardan kapattım..

***

Ve final

* O gazetecilerden biri, 28 Şubat sürecinde önemli bir

Kuruma Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Sonrasında sırra kadem

bastı.

* O gazetecilerden diğeri, halen bilinen bir gazetede

köşe yazarı.  Aynı zamanda TV lerde

tarafsız ve bağlantısız! yorumlar yapıyor. Farklı bir kulvardan Genel

Başkan a akıllar veriyor, şimdilerde Yakından tanıyorsunuz

Benim merakım ise başka;

-Acaba, günümüzde de kollarını Genel Başkan omuzuna atan

gazeteciler, köşe yazarları, TV yorumcuları var mıdır

Sizce!..

Başörtüsü Özgürlüğü İçin Yönetmelik Değişikliği Yeterli

İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesinde başörtüsüyle derse

girdiği için sınıfta bırakılmakla tehdit edilen Elif kızımız gibi, Ankara

Pursaklar da başörtülü derse girdiği için okul müdürü tarafından ikna odasına

alınarak taciz edilen Furkan öğretmenimiz de dahil olmak üzere tüm başörtüsü

mağduru öğretmen ve öğrencilerimizin yanındayız.

Eğitim, öğretim, istihdam, eşitlik gibi temel insan

haklarına aykırı bir uygulama olarak gördüğümüz başörtüsü yasağının kaldırılması

için başta hükümet partisi olmak üzere tüm muhalefet partilerine de çağrıda

bulunuyoruz. Anayasa yahut kanun değişikliği istemeyen sadece bir yönetmelik

değişikliği gereken bu haksız ve hukuksuz yasağın kaldırılması gerekmektedir.

Başörtüsü sorununun halen devam etmesinin en önemli

nedenlerinden birisi 28 Şubatın mağduru olan başörtülü kadınların, hâlâ

itibarlarının iade edilmemiş oluşu ve zulüm gören başörtülü kadınlardan

devletin halen özür dilememiş olmasıdır. 11 yıllık AK Parti iktidarında dahi

başörtülü kadınların üst düzey devlet bürokrasisinde, Meclis te,

üniversitelerde, önemli statülerde halen görev alamamış olması bu durumun

kanıksanmış olduğunu göstermektedir ki aslında bu durum büyük bir utanç olarak

algılanmalıdır.

AK Parti başörtüsünü evrensel insan hakları kapsamında,

ama dinî hakların dışında algılatma politikalarıyla başörtüsünün

sekülerleştirilmesine farkına varmadan hizmet etmektedir. 

Sonuç olarak, öğrenciler için, Anayasanın 42. maddesinde

teminat altına alınan eğitim özgürlüğünün engellenemeyeceği ilkesi ve 2547

Sayılı YÖK Kanunu Ek 17.maddesi karşısında başörtüsü yasağının hukuki

dayanaktan yoksun keyfi bir uygulama olduğunu; kamu çalışanları ve kamu hizmeti

gören serbest meslek mensupları için de yönetmelik düzeyinde düzenlemeler ile

uygulanan başörtüsü yasağının üst hukuk normlarında teminat altına alınan

hakların ihlali niteliğinde olduğunu söyleyebiliriz.

 (Mustafa Topal-Des

Genel Başkan Yardımcısı)

 

Sarıgül nereye kaçıyor

Mustafa Sarıgül

Şişli Belediye Başkanı

2014 Mart mahalli seçimlerinde CHP den İstanbul

Büyükşehir Belediyesi Başkan aday adayı

* Kimilerine göre o, Cenaze evinin yaslısı, düğün evinin

tefcisi.

* Kimilerine göre o, vatandaşta belli bir karşılığı olan

politikacı.

* Kimilerine göre o, Bir metroseksüel.

* Kimilerine göre o, Türkiye nin neresinde olursan ol

bir telefonla her türlü hizmeti ayağına getiren, herkesi memnun ve mesrur eden

bir Süper Man.

* Kimilerine göre o, Günde sadece birkaç saat uyuyan,

sabah namazı vaktinde cami cemaatini belediyeye getirerek kahvaltı veren,

teyzeleri, nineleri, dedeleri tarihi yerlere götüren, otellerde misafir eden,

bu niteliği ile de adının belli olmadığı bir oy avcısı.

* Kimilerine göre o, Sadece popüler, bir iğne batırsan

tüm havası sönecek, bazı kesimler tarafından abartılı olarak kamuoyuna sunulan

Şişli Belediye Başkanı.

* Kimilerine göre de o, Şimdilerde karar vermekte

zorlanan, yaydan fırlayan oku durdurmaya da artık mecâli kalmayan,  o nedenle kendini bir Anadolu ya, bir

Trakya ya vuran, oradan oraya savrulan, kaçan, çaresiz, umutsuz bir lider

adayı

Kamuoyunda genel kanı böyle..

Bir de parti içi hesaplar var.

CHP de herkesin kendine göre bir Sarıgül öngörüsü var;

* KEMAL KILIÇDAROĞLU: Tamam, Mustafa Sarıgül CHP ye bir

şeyler katar. İstanbul da oyumuzu artırabilir ama ya seçilirse!.. O zaman ben

bu koltukta nasıl kalabilirim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan bir

Mustafa Sarıgül o koltuğa oturur oturmaz ilk demeci, Bekle bizi Ankara!

olacak. Bunun adım gibi biliyorum. Ama koltuğumu korumak için oyumuzu da

artırmamız lazım! Hay bin Sarıgül!

* GÜRSEL TEKİN: Geçen mahalli seçimlerde İstanbul da

CHP nin oyunu artıran kim Ben değil miyim Yıllardan beri bu ilde kulis yapan

kim Benim. Sarıgül Belediye Başkanı ise ben de geçmişte belediyecilik yaptım.

Sarıgül ün arkasında olduğu kadar benim de arkamda medya gücü var. Sarıgül ün

Nişantaşı sı varsa benim de Bağdat Cadde m var! Ne farkım var Sarıgül den O

olacağına ben aday olurum

NOT: Bugün 23 Eylül 2013 Pazartesi İktidar ve TBMM de

grubu bulunan partiler, 2012 yılında yeni ve sivil anayasa vaadini yerine

getiremedi. Sınıfta kaldı. Umutlar bu yıla sarktı. Cemil Çiçek, liderlerle

görüşerek yeni bir süreç başlattı. Son hazırlanan Demokratikleşme Paketi sanki

yeni ve sivil Anayasa çalışmalarını sekteye uğrattı, yavaşlattı gibi; ne

dersiniz Du bakali n olacak Her şeye rağmen yine de takipteyiz