OSMANLI Devleti nin kurucusu Osman Gazi nin büyük oğlu

Alaeddin Paşa yı yazmaya devam ediyorum.

Birinci bölümde değindik. Alaeddin Paşa Şeyh Edebali nin

torunudur. Eğitimini onun ve çevresindeki ilim adamlarının elinden görmüştür.

Osman Gazi, Alaeddin Paşa ve Orhan Gazi, Horasan

Erenlerinden Şeyh Edebali nin tedrisinden geçmiş, mal, şöhret, şan ve dünya

değerleri karşısında imtihanlarını kazanmış bey ve paşa ahlakını bize

göstermişlerdir.

Aslına bakarsanız Şeyh Edebali gibi Horasan Erenleri,

sadece kendi aile ve yakın çevrelerini değil, bulundukları yörenin halkını da

irşad edip cihad ehli olarak yetişmelerini sağlıyorlardı. O dönemde erenlerin

halkasından geçmiş olan halkın nasıl bir ahlak içinde olduğunu gösteren bir

örneği buradan aktarıyorum. Örnek olayımız Alaeddin Paşa zamanında ve onun

vezirlik yaptığı bir devirde meydana gelmiş bir olay:

Alaeddin Paşa bir gün Orhan Bey in huzuruna çıkar, der

ki:

-Han ım ben vezirlikten affımı istiyorum

Orhan Gazi şaşırır:

-Hayırdır Alaeddin Paşam, sana karşı bir kusurumuz mu

oldu, seni kırdık mı bilmeden

Diye sorar. Alaeddin Paşa:

-Haşa Han ım! Sebep sen değilsin.

Diye cevap verince merakı artan Orhan Gazi:

-Anlat bakalım Paşam, o halde olay nedir

Alaeddin Paşa anlatır:

-Dün divana iki kişi geldi. Biri diğerinden davacı imiş.

Davacı olan diğerinden bir tarla almış, parasını da ödemiş. Onu sürerken içinde

bir testi dolusu para bulmuş. Tarlanın pazarlığında bu para dahil olmadığından,

tarlayı kendisine satan adama para dolu testiyi götürüp geri almasını söylemiş.

Satan ise reddederek tarlayı kendisine her şeyi ile sattığını söylemiş. Bulunan

bu parayı ne satan kabul etmiş, ne de alan. Birlikte divan huzuruna çıkarak bu

işin hallini rica ettiler. Her ikisi de Ben Allah tan korkarım, testiyi kabul

etmem. diye diretiyordu. Bölüştürmek istedimse de yine kabul etmediler.

Ben de testiyi hazineye teslim etmek istedim. Hazine

muhafızına gönderdim. Biraz sonra muhafız elinde altın dolu testi ile

çıkageldi. Bana dedi ki:

-Paşam savaşta alınan ganimet veya halktan alınan

vergilerden başka hazineye böyle şüpheli para karışır mı Böyle kaynağı belli

olmayan bir parayla nasıl cihad edilir Ben Allah tan korkarım böyle haram mı

helal mi olduğu belli olmayan bu parayı kabul edemem!

Diyerek parayı iade etti. Ahalisinde Allah korkusu bu

dereceye gelmiş, devletin bile definelere karşı hassas davranacak hale geldiği,

cihadın bırak haramla, şüpheli paralarla bile yapılamayacağını bilen insanların

bulunduğu yerde bana ihtiyaç olmadığını anladığım için, köşeme çekilip ömrümü

Allah ıma ibadetle geçireceğim.

Uzlete çekilen Alaeddin Paşa nın ömrü çabuk sona erer. O,

6-7 sene görevde kalmıştır ama, koskoca bir devletin temellerini atmayı

başarmıştır. Hem de dünya malına, şana, şöhrete hiç değer vermeden, Allah

rızası neyi gerektiriyorsa o şekilde hareket ederek. Gelecek kuşaklara örnek

bir şahsiyet olan Alaeddin Paşa nın kıymeti yeteri kadar bilinmez, şanı şöhreti

yoktur, ama o kuruluşta vardı ve çok önemli müesseselerin kurucusu idi. İsmi

gibi İslam Dini üzere yaşamış, makam mevki mal hırsına kapılmamış, Allah

rızası için çalışmış, İlayı Kelimetullah çalışmalarında baş köşedeki yerini

almıştır.

Osmanlı Devleti nin nasıl olup da 7 asır ayakta

kaldığının sırrı, işte böyle kılı kırk yaran devlet yöneticileri ile paraya

zerre kadar kıymet vermeyen halkın ahlak seviyesindedir.

Osmanlı da rolü var çok paşanın, beyin,

Temellerde var hem bilek gücü, hem beyin.