Yeni anaysa hazırlama çalışmaları öngörülen tarihte

bitirilemeyince Meclis Başkanı Cemil Çiçek bir hamle yaparak liderlerle

görüşüp, yeni anayasa çalışmalarının devam etmesini istedi. Liderlerde bu

isteğe olumlu karşılık verdiler. Zaten bunun aksini, yani ‘Yeni anayasa

hazırlanmasında biz yokuz’ demeleri mümkün değildi. Böyle bir yaklaşım

kendilerini kamuoyunda mahkûm ederdi. Ancak, görebildiğimiz kadarıyla Çiçek’in

görüştüğü liderler yeni anayasanın makul bir sürede tamamlanması gerektiğini

söylediler. Bu makul süre de 3 ay olarak belirlenmiş durumda. Daha doğrusu en

fazla üç ay olarak belirtiliyor.

Makul süre arama neden icabetti, kim bu makul süreyi 4 ya da

5 ay değil de 3 ay olarak belirledi bilemem ama geçen süre içinde mutabakatla

yazılabilmiş madde sayısına bakıldığında üç ayda yeni anayasa yazımının

tamamlanması biraz zor görünüyor. Ancak, tüm kalbimle eksiği ile bile olsa

siyasi partilerin yeni bir sivil, özgürlükçü anayasa hazırlayabilmelerini

istiyorum. Artık anayasa hazırlama işinin darbecilerin işi olmaktan

çıkartılması, sivillerin de bu işi yapabileceğini göstermeleri gerekiyor. Bunun

aksi olur, verilen süreye rağmen halkın önüne yeni bir sivil anayasa

çıkartılamayacak olursa bilinmelidir ki, asker-sivil bürokrat kadroların

seçilmişlerin ülkeyi iyi yönetemediklerini ileri sürerek siyasete müdahale

etmelerine karşı söyleyecek fazla bir söz kalmayacaktır.

Bu bakımdan ülkeyi seçilmişlerin yönettiğinin ispatı yeni

bir sivil anayasanın hayata geçirilmesi ile gösterilmiş olacaktır. Ebette yeni

bir anayasa hazırlamak da yeterli olmayacak, yeni anayasa doğrultusunda darbe

dönemlerinden kalma bir takım yasaların temizlenmesi gerekiyor. Bu arada yeni

anayasa yapılmamış bile olsa bazı yasal düzenlemelerin yapılması mümkündür.

Kökten bir düzenleme düşünülürken hiçbir şey yapılamadan seçim dönemine

girilmesi ciddi bir hayal kırıklığı olacaktır.

Fakat Meclis Başkanı Çiçek ile görüşmenin ardından

liderlerin yaptıkları açıklamaların net olmadığını ‘evet’ ya da ‘hayır’

anlamına gelmediğini ‘Havet’ şeklinde olduğuna da dikkat çekmek zorundayım.

Çünkü yeni anayasanın içeriğinden çok liderlerin “Makul süre”ye takıldıkları

görülüyor. Elbette görüşmelerde tartışıldığı halde topluma açıklanmayan bazı

hususlar vardır. Söz gelimi iktidarın gündeme getirdiği başkanlık sistemine

muhalefetten ciddi itirazı vardır. Ve sanki iktidar partisi bu husustaki

talebinden geri adım atmadığı sürece uzlaşma ile yeni bir anayasa hazırlanması

mümkün olmayacaktır. Hemen belirteyim ki yeni anayasa konusunda 4 partinin her

noktada uzlaşması gerekmediğini düşünenlerdenim. Böyle bir uzlaşmanın aslında

mümkün olmadığına inanıyorum. Eğer iş inatlaşmaya biner de iktidar partisi tek

başına hazırlayacağı bir anayasayı Meclis’e sevk ederse işin sonu nereye varır

Meclis’te bir takım uzlaşmalarla anayasa referanduma götürülebilecek bir

noktaya gelebilir mi Bu sorulara şimdiden kesin bir cevap vermek mümkün değil.

Kısacası Meclis Başkanı’nın liderler turuna rağmen yeni

anayasa çalışmalarının nasıl yürütüleceği konusunda belli bir yol haritası

oluşturulabilmiş değil. Ancak, Çiçek’in sonuç almak hususunda ısrarlı olduğu

açık. Ancak, zaman ilerleyip seçim yaklaştıkça partilerin taktikleri de

değişecektir. Söz gelimi bazı maddelerde bazı partiler geri durarak iktidarın

bir başka parti ile sonuç almasını gündeme getirecek, böyle olursa da bunu

seçimlerde kullanacaklardır. Söz gelimi iktidar partisinin bazı konularda BDP

ile birlikte hareket ederek birlikte referanduma gitmelerini CHP ve MHP

kullanmaya çalışacaklardır. Bu bakımdan yapılan açıklamalardan çok

söylenmeyenleri, kafaların içindekini bilmek gerekiyor. Bunu da çok geçmeden

zaman gösterecektir.