Şehit Yahya Sinvar’ın ailesi, 1948 yılında yüzbinlerce Filistinlinin evlerinden atıldığı Nekbe (felaket) sırasında İsrail tarafından Askalan’dan sürülen bir ailenin çocuğu olarak Gazze’de kurulan Han Yunus Mülteci Kampı’nda 1962 yılında doğdu. Gazze İslam Üniversitesi’nde okudu. 1982’de üniversite öğrencisi iken ilk kez tutuklandı ve serbest bırakıldı. Bu esnada HAMAS’ın kurucu lideri Şeyh Ahmet Yasin ile tanıştı ve onun en yakın adamlarından birisisi oldu.  1988 yılında tekrar tutuklandı ve 426 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 23 yıl kesintisiz hapis yattı. Hapiste İbranice öğrendi. 2011’de esir takası ile serbest bırakıldı.

2014 yazında İsrail’le yedi hafta süren savaş sırasında hem siyasi hem de askeri olarak aktif görevler üstlendi. 2017 yılında HAMAS’ın Gazze’deki lideri oldu. Şanlı 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonunu organize etti. İsmail Heniyye’nin şehit edilmesinin ardından HAMAS’ın lideri oldu.

16 Ekim Çarşamba günü birlikte olduğu üç kişiyle birlikte Refah’ta İsrail askerleriyle çatışmaya girdi. Terörist İsrail askerleri tank atışıyla cevap verince, diğer üç kişiden ayrılarak bir binaya girdi ve yalnız başına çatışmaya devam etti. Tanklar bu kez bulunduğu binayı iki kez vurdu. Binaya girmek isteyen İsrail askerlerine iki el bombası attı.  Hayattaki son hamlesi kolu kopmuş bir vaziyette kendisini çeken hava aracına karşı elindeki tahta sopayı/asayı fırlatmak oldu. 

Ey şehit!

Dünya hayatını onurlu ve izzetli bir şekilde yaşadın. Hayatını zindanlarda ve tünellerde geçirdin. Cihat üzere yaşadın ve şehid olarak refik-i alaya ulaştın. Vallahi senin gidişine dünya ağladı. Ama senin de dediğin gibi bu dünya hayatından ayrılışın şehadetin dışında bir şey ile olsaydı buna daha çok üzülürdüm. Bu dünya hayatında senden daha çok şehadeti hak eden birisini tanımadım. O düşmana korku salan kibirli yürüyüşün, o yıkık binaların arasında koltuk üzerinde düşmanı çatlatan oturuşun, o, o tabancayı beline koyuşun… Bunların hiçbirisi unutulacak şeyler değildir.  

Hele son hamlen… Siyonistlerin seni kolun kopmuş olduğu bir halde havada kayda alan İHA’ya karşı fırlattığın o elinde asa olarak kullandığın o tahta parçası… Evet, bu sahne çok büyük siyasi ve manevi anlamlar taşımaktadır.

Bu tablo, izzetin ve yiğitliğin bir sembolüdür.

Bu tablo, Rabbine kaşı gücünün son kertesine kadar mücadele ettiğinin bir resmidir.

Bu tablo, İslam dünyasının, Arap devletlerinin korkak ve sünepe liderlerinin Filistin halkını nasıl yalnız bıraktıklarına dair en yalın ve net bir tepkidir.

İnşallah senin İsrail dronuna karşı fırlattığın bu asan, yeryüzünün en büyük zorbalarından birisi olan Firavun saltanatını bitiren Hz. Musa’nın asası gibi olacaktır. Ben inanıyorum ki senin bu son hareketin tesadüfi bir hareket değildir ve İlahi iradenin bir takdiri olarak yaşadığın bu şerefli hayattan rabbinin nimetlerine koşarken senin gibi tertemiz bir insanın elinden bu aşağılık yaratıklarının devletinin yok oluşunun da ilanını Rabbimiz tüm dünyaya hem de kendi çektikleri görüntülerle ilan ettirdi.

Senin yaktığın bu meşale artık lanetlik Siyonistler aşağılanmış bir şekilde kirlettikleri bu kutsal topraklardan sürülünceye kadar sönmeyecektir.

Şehit olduğunda yanında bulunan eşyaları: Bir dua kitabı, tespih, zikirmatik, el feneri, bir mermi, bir mendi, (günlerce yiyecek bulamama riskine karşılık açlığı bastırmak ve şeker düşmesini önlemek amaçlı kullanılan) bir kutu tablet şeker ve bir pasaport. Buradan cihat meydanlarında vakitlerini nasıl değerlendirdiğini de görüyoruz. Düşmanı gözetleme ve çarpışma anlarının dışında sürekli dua ve zikirle meşguliyet. 

Evet, ecel değişmez. Ölüm vakti ertelenmez. Önemli olan çok değil cihad üzere yaşamaktır. Nitekim bu hakikati ne kadar güzel açıklamıştır: “Bir insanın hayatında iki gün vardır. Ölümün kardeşiniz olduğu bir gün ve ölümün kardeşiniz olmadığı olduğu bir gün. İlk gün size kimse zarar veremez. İkinci gün ise kimse sizi kurtaramaz.”

İşte “men âmene bil kader enine minel keder” sözünün en güzel tefsiri.

 “Artık çalışanlar da bunun gibi (bir gaye için) çalışsın.” (Saffat Suresi, ayet: 61)

Şehadetin kutlu olsun ey şehit!