1491 yılında 200.000'den fazla Yahudi, Engizisyon mahkemelerince İspanya'dan sınır dışı edildi.
Yıkmak, yok etmek için sinsi planları devreye soktukları Osmanlı Devleti, bu insanları topraklarında yerleşmeye davet eden tek ülke oldu.
Osmanlı İmparatorluğu, Yahudilere o dönem adeta kucak açtı.
Halihazırda Gazze’de son bir yıldır devam eden soykırıma, evvelinden de yaklaşık bir asırdır -bir İslam beldesi olan- Filistin topraklarında uygulanan zulümlere baktığımızda, bir zamanlar zulümden kurtardığımız insanların yaptığına, yaptıklarına bakar mısınız?
Bu zulümlere bakarak insanın, “keşke bu adamları kurtarmasaydık!” diyesi geliyor insanın ama ecdadın yaptığı doğruydu. Zulme uğrayanın yanında olmayacaktık da nerede olacaktık!
***
Ülkemiz ile Siyonist işgal yönetiminin tarihi seyrine bakacak olursak;
* Türkiye, İsrail Devleti’ni 1949 yılında tanıdı.
* Türkiye’nin İsrail’deki ilk diplomatik misyonu bir temsilcilikti ve göreve başlangıç töreni 7 Ocak 1950 tarihinde gerçekleşti.
* Misyon şefi Seyfullah Esin itimatnamesini İsrail Cumhurbaşkanı Chaim Weizmann’a sundu.
* 6 Kasım 1956 tarihli Süveyş kriziyle birlikte, Türk temsilciliğinin seviyesi maslahatgüzarlığa indirgendi.
* 1958’de İsrail Başbakanı David Ben-Gurion ve Türkiye Başbakanı Adnan Menderes ile gizlice buluştu.
* Yıl, 1963… Aylardan Temmuz. Türkiye’nin Tel Aviv’deki misyonu tekrar temsilcilik seviyesine yükseldi.
* Ocak 1980’de de elçilik seviyesine yükseldi.
* 1967 yılında Altı Gün Savaşı’nın patlak vermesi sonrası Türkiye Cumhuriyeti, topraklarımız üzerinde bulunan Amerikan askeri üslerinden -aynı 1973'te çıkacak Yom Kippur Savaşı'nda da olacağı gibi- İsrail'e yakıt ve teçhizat yardımına izin vermedi.
* İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgal etmesi ve Kudüs’ü sonsuz başkent olarak ilan etmesi üzerine, 30 Kasım 1980 tarihinde temsilcilik, ikinci kâtip seviyesine indirildi.
***
Sözün özü: Gazze, 7 Ekim’den bu yana soykırıma uğruyor. İsrail elçisi ülkemizden neden kovulmuyor?

DOSTA GÜVEN, DÜŞMANA KORKU SALAN MİTİNG!
* MSP Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın öncülüğü ile 6 Eylül 1980 tarihinde Konya’da gerçekleştirilen Büyük Kudüs mitingi dosta güven, düşmana korku saldı!
* Yine MSP’nin öncülüğü ile, dışişleri bakanlarından Hayrettin Erkmen’in, İsrail ile gizlice yürüttüğü ilişkiler sebebi ile TBMM’de gensoru ile düşürülmesi, tarihe altın harflerle yazılacaktı.
* 1990’ların başına dek İsrail ile ikinci kâtip seviyesinden sürdürüldü ilişkiler.
* 1991 yılında diplomatik ilişkiler yeniden büyükelçi seviyesine yükseltildi. Büyükelçi Ekrem Güvendiren, güven mektubunu dönemin İsrail Devlet Başkanı Haim Herzog’a 23 Mart 1992’de sundu.
* İsrail, Türkiye’de iki diplomatik misyon açtı; elçiliği başkent Ankara’da, başkonsolosluğu Türkiye’nin en büyük şehri İstanbul’da kurdu.
* Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2005 yılında İsrail’i ziyaret etti. Yad Vashem’deki Holokost’u anma anıtına çelenk bıraktı.
* Erdoğan, Şaron’a, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin antisemitizmi “insanlık suçu” olarak gördüğünü iletti.
* Erdoğan, İran’ın nükleer programının sadece İsrail için değil, bütün dünya için bir tehlike teşkil ettiğini belirtti.
* 2006 yılı başında, İsrail Dışişleri Bakanı, ülkesinin Türkiye’yle ilişkilerini “mükemmel” olarak adlandırdı.
***
Sözün özü: Gazze, 7 Ekim’den bu yana soykırıma uğruyor. İsrail elçisi ülkemizden neden kovulmuyor?
TÜRKİYE, İSRAİL BÜYÜKELÇİSİNİ NEDEN HÂLÂ GERİ ÇEKMİYOR!
Devam edelim, ülkemiz ile Siyonist işgal yönetiminin tarihi seyrine;
* Türkiye’nin 2008-2009 İsrail-Gazze savaşını kınamasıyla birlikte, iki ülke arasındaki ilişkiler gerildi.
* Aralık 1987’de Türkiye, Filistinlilerin kendi geleceklerini tayin etmelerine yardım edeceğini deklare etmişti. 2004 yılında, Türkiye, Şeyh Ahmed Yasin suikastını kınadı. Türkiye, İsrail’in Gazze Şeridi politikasını “devlet destekli terörizm” olarak tanımladı.
* 31 Mayıs 2010 tarihinde, Mavi Marmara gemisinde 9 kişi şehid edildi, İsrailli askerler tarafından. Birçok kişi de yaralandı.
* 2 Eylül 2011’de Türkiye, İsrail’le olan diplomatik bağlarının derecesini düşürdü.
* Birleşmiş Milletler, Mavi Marmara müdahalesiyle ilgili raporunu yayınladıktan sonra İsrail’le arasındaki askeri iş birliğini askıya aldı.
* Eylül 2011’de Türkiye, İsrail elçisini kovdu.
* Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, şu 5 maddelik yaptırımları açıkladı:
1) Türk-İsrail diplomatik ilişkileri ikinci kâtip düzeyine indirilecektir. İkinci kâtip düzeyi üzerindeki tüm görevliler, başta büyükelçi olmak üzere en geç Çarşamba günü ülkelerine geri döneceklerdir.
2) Türkiye ile İsrail arasındaki tüm askeri anlaşmaların tümü askıya alınmıştır.
3) Doğu Akdeniz’de en uzun kıyısı bulunan sahildar devlet olarak Türkiye, Doğu Akdeniz’de seyrüsefer serbestisi için gerekli gördüğü her türlü önlemi alacaktır.
4) Türkiye, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı tanımamaktadır. İsrail’in 31 Mayıs 2010 tarihi itibarıyla Gazze’ye yönelik uyguladığı ambargonun Uluslararası Adalet Divanı’nda incelenmesini sağlayacaktır. Bu doğrultuda BM Genel Kurulu’nu harekete geçirmek için girişimlere başlıyoruz.
5) İsrail saldırısının Türk ve yabancı tüm mağdurlarının mahkemelerdeki hak arama girişimlerine gereken her türlü destek verilecektir.
* Türkiye'nin İsrail Büyükelçisi Kemal Ökem, güven mektubunu İsrail Devlet Başkanı Reuven Rivlin'e sundu, 12 Aralık 2016 tarihinde.
* 4 Aralık 2023'te sızdırılan bir ses kaydında İsrail İç İstihbaratı Şin Bet'in Şefi Ronen Bar'ın şu cümlesi dikkat çekici idi; “Lübnan’daki, Katar’daki ve Türkiye’deki HAMAS yöneticilerini ortadan kaldıracağız, bu bizim neslimizin Münih’i.”
***
Sözün özü: Gazze, 7 Ekim’den bu yana soykırıma uğruyor. Türkiye, İsrail büyükelçisini neden hâlâ geri çekmiyor!
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
* Gazetecilere ücretsiz İngilizce seminer... Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin, gazetecilerin yabancı dil eğitimine katkı sağlamak için (TGC) Türk Eğitim Derneği (TED) ile bir protokol imzaladığını, haftada 3 gün ve bir yıl süreyle yapılacak Yabancı Dil Seminerinin 20-50 yaş grubundaki aktif tüm gazetecilere açık olduğunu, başvuruların 20 Eylül-26 Eylül 2024 tarihleri arasında yapılacağını, seminerin ücretsiz olduğunu, proje kapsamında İstanbul’da 216 saat dil semineri verileceğini, seminere devamlılık zorunluluğu bulunduğunu, kayıttan sonra sınav tarihinin elektronik posta ve kısa mesaj yoluyla paylaşılacağını, biliyor musunuz?
---