Oldum olası bu "Dinler arası diyalog" ya da "Medeniyetler  ittifakı" gibi çalışmaları samimiyetten uzak, gerçeklerle bağdaşmayan, bir diğer ifade ile Batılıların ölü yüzü pudralaması olarak görüyorum.. Bu işi yaparken de kendilerine en yakın ve uygun olarak Türkiye yi görüyor ve Türkiye yi pudra niyetine kullanıyorlar gibi geliyor bana.. Böylece kendi çirkinliklerini gizlemiş oluyorlar.

Niçin böyle Medeniyetler ittifakı gibi çok iddialı adlar altında bir araya gelişleri samimiyetten ve uygulanabilirlikten uzak görüyorum

İttifak oluşturulduğu ileri sürülen medeniyetler öylesine birbirinden farklı ki, biri maddeyi putlaştıran, çıkarı ve kuvveti esas alan Vahşet Medeniyeti diğeri ise insanı esas alan temelini şefkat, sevgi ve merhametin oluşturduğu İslam Medeniyeti.. Birbirine böylesine zıt iki medeniyetin ittifakından söz etmek ne kadar inandırıcı olabilir Bir başta ifade ile vahşetle şefkat nasıl olur da bir arada barınabilir

Bir yanda İslam dünyasını kan gölüne çevirmiş, gıdasını Müslüman kanı oluşturan zalim bir medeniyetin mensupları öbür yanda yaşama mücadelesi veren, mazlumların oluşturduğu bir medeniyetin mensupları yan yana gelip ittifak oluşuturabilirlir mi Oluşturduklarını söylerlerse de inandırıcı olabilir mi

Böyle bir ittifaktan ortaya gerçekten bir anlaşma ve dünya barışına hizmet çıkar mı

Daha birkaç gün önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nde alınan İsrail i kınama kararı ABD nin vetosu sebebiyle uygulamaya konulamamış ve İsrail kınanamamışken nasıl olacak da bu medeniyetin temsilcileri ile İslam medeniyetinin temsilcileri ittifak oluşturacaklar

Elbette benim gönlüm de  yeryüzünde barış olsun, zenginliklerden tüm insanlık faydalansın istiyor.. Ama madde medeniyetinin temsilcileri ısrarla bu zenginlikleri sadece kendi insanlarının hizmetine sunmak istiyor ve bunun için dünyayı kan gölünde boğmayı içlerine sindirebiliyorlarken ittifaktan söz etmek doğru olur mu Böyle bir ittifak Vahşet medeniyetine bilmeden de olsa hizmet ve yardım anlamına gelmez mi

Bu bakımdan Batının cellatları ellerini İslam dünyasının ve Müslümanların  boğazından çekmedikleri sürece iki medeniyet mensuplarının bir araya gelerek ittifak oluşturduklarını söylemeleri sadece cellatlara yardım anlamına gelir.

Daha önceki bir yazımda da ifade etmiştim.. Batı emperyalizminin fikir ve düşünce babası İngiltere nin Başbakanı  Gladsztone bundan 100 yıl önce yaptığı bir konuşmada, "Bu Kur an Müslümanların elinde kaldıkça biz onlara hakiki olarak hakim olamayız. Ya Kur an ı ortadan kaldırmalıyız veya onları Kur an dan soğutmalıyız" diyerek Vahşet medeniyetinin temsilcilerini İslam a ve Müslümanlara bakışını ortaya koymuştur. Bu yaklaşımı Vahşet medeniyetinin mensupları bugün de aynen korumaktadırlar. Etrafımızda işgal edilmiş olan Müslüman ülkeler, Filistin de yaşanan karşısında İsrail e sağladıkları destek bunu açıkça göstermektedir. Tüm bu gerçekleri görmemek için kör ve sağır olmak gerekir. Eğer bunlar görüle görüle İslam dünyasını yutmaya ve oyalamaya matuf birtakım toplantılar ve arkasından yapılan açıklamalarla uyutulmaya çalışılmasına destek veriliyorsa buna en azından kendi medeniyetine yabancılaşma ve başkalaşma denebilir.