İktidar sahipleri ve yandaşları aldıkları önlemler sayesinde uçacaklarını sanıyorlardı! Ancak aldıkları önlemler yüzünden çakılıyorlar! Bu vahim bir durum! Ama daha da vahimi var.
Onlar yere çakılırken bile uçtuklarını sanıyorlar! Yani “vahim ötesi” bir durum söz konusu. Bir yandan “ekonomist” olmadıklarını söylerken bir yandan alınan ekonomik kararları öve öve bitiremiyorlar. Bu vahim bir durum!
Ama daha da vahimi var! Yaşanan krizden bu önlemler dışında bir şey yaparak çıkmanın mümkün olmadığını iddia ediyorlar. Bu da “vahim ötesi” bir durum! İçlerinden kimi, yaşanan krizden kurtulmak için soğan ekmek yenilmesini öneriyor. Kimi ise sebzeyi tane ile eti gramla almayı! Bunları gerçekten inanarak söylüyorlarsa durum vahim demektir. Yok, inanmadan bir yerlere mesaj verebilmek ve bir dönem daha milletvekilliğini garantiye alma amacıyla söylüyorlarsa durum “vahim ötesi” demektir.
Akaryakıt fiyatlarına yakın geçmişte belli zaman aralıkları ile zam yapılırdı. Bu vahim bir durumdu. Ama son günlerde her gün hatta sabah bir zam akşam bir zam yapılır oldu. Hal böyle iken yandaşlar “elimizi vicdanımıza koyarsak akaryakıtta çok artış yok” diyebiliyorlar. Elbette bu da “vahim ötesi” bir hal! Nasıl bir vicdanla karşı karşıyayız ki akaryakıtta çok artış olmadığını ifade edebiliyor? Ülkemizin yaşadığı bu durumu en güzel anlatan cümlelerden birini Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’ndan duyduk!
“İpin ucu kaçtı” diyor Karamollaoğlu! Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu’nun sözleri de “vahim ötesi” bir durumu anlatıyor. Hiç ipin ucu kaçmasa işler bu kadar sarpa sarar mı? Evet, yakın zamana kadar içinde bulunduğumuz şartları anlatmak isterken sadece vahim dememiz yeterli oluyordu ama artık “vahim ötesi” demekten başka çare kalmadı. Gidişat hayra alamet gibi gözükmüyor. Akıbetimiz hayrola diye dua etmek tek çıkar yol olsa gerek!