Osmanlı devleti çökünce/çökertilince, Hilafet

kaldırılınca Ehl-i Sünnet dünyası paramparça oldu, başıboş kaldı. Bunun

neticesinde Ümmet birliği de elden gitti. Şu anda İslam dünyası kaos, anarşi,

fetret, iç savaşlar, büyük yangınlar içindedir. Hilafetin kaldırılması İslam

dünyasının belini kırmıştır.

Ramazan hilalinin tespiti için ülkeler arası kongreler

yapılan İslam aleminde Ümmet birliği ve Hilafetin ihyası için ciddî ve güçlü

bir hareket görülmüyor.

Parçalanmış, başıboş kalmış Müslümanlar; birlik, ittihad,

vifak, uhuvvet şuurlarını da büyük ölçüde yitirmiştir.

Din alimleri, faqihler, tarikat şeyhleri, Müslüman

düşünürler ve ziyalılar, Müslüman akademisyenler üzerine basarak devamlı olarak

Ümmet birliğini konusunda güçlü ve yeterli çalışmalar yapmıyor; halklara bu

konuda yoğun eğitim verilmiyor, telkinatta bulunulmuyor.

Başta Halife olmayınca, Ümmet birliği kurulmayınca, bu

Ümmetin üniter hiyerarşisi ve zarurî kurumları, fetva meclisi, şûrası, dünya

çapında medyası, eğitim kurumları, ilmî araştırma merkezleri olmayınca;

Müslümanlar dağınıklıktan, zilletten, aczden, yenilgiden, ezilmekten, hakarete

uğramaktan kurtulamıyor.

Ümmet birliği ve Halife olmadığı için, son otuz kırk yıl

içinde Ehl-i Sünnet ikinci plana düşmüş, Resulullah Efendimizin (Salat ve selam

olsun ona) Şeytanın boynuzu oradan çıkacak dediği bölgede zuhur etmiş bir

aşırılıklar ve terör sekti, gerçek Müslümanlıkmış gibi algılanmaya başlamıştır.

Dünyanın en fazla petrol çıkarıp satan ülkeleri İslam dünyasına mensup olduğu,

bu petrolle trilyonlarca dolar gelir elde edildiği halde, bu muazzam paralarla

vasıflı, güçlü, üstün, mücahid Müslümanlar yetiştirilmediği, mutlaka olması

gereken ciddî kurumlar kurulmadığı, yapılması vâcib işler yapılmadığı için

İslam dünyasındaki kargaşa sürüp gidiyor. Bu gidişle, bu kafayla durumun

düzeleceği de yok.

Ümmet birliği ve Hilafet olmadığı için bir buçuk

milyarlık İslam dünyası, dokuz milyonluk İsrail ile başa çıkamamaktadır.

Emperyalist ve sömürgeci küfür ve nifak güçleri zaten paramparça

olan İslam dünyasını; daha da parçalamak, bölmek, Müslümanları birbirleriyle

savaştırmak için iblisâne projelerini hayata uyguluyor.

Ümmet birliği ve Hilafet olsaydı Afganistan, Irak,

Suriye, Libya ve daha nice İslam ülkesi böyle mi olurdu Bu kadar Müslüman kanı

dökülür müydü Milyonlarca Müslüman gurbetlere düşer miydi İslam şehirleri

harabeye döner miydi İrtidat (dinden dönüş), sapıklık, azgınlık bu kadar

kudurmuş olabilir miydi Müslümanların kafaları bugün olduğu gibi son derece

karışık olabilir miydi

Müslüman alimlerin, faqihlerin, gerçek şeyhlerin,

aydınların, düşünürlerin temel vazifelerinden biri Ümmet birliği ve hilafetin

tesisi konusunda halkı eğitmeleridir.

Bu hizmet nasıl yapılacaktır .. Her ülkenin siyasî,

kültürel, sosyal şartlarına göre yapılacaktır. Ne kadar yapılabilecekse o kadar

yapılacaktır. Elde imkan, fırsat, hürriyet varken Ümmet birliği ve Hilafet için

gereği gibi çalışılmaması bir intihardır.

(İkinci yazı)

Nepal zelzelesi bizi uyarmadı

Nepaldeki son büyük zelzele de bizi uyarmadı. O şiddette

bir zelzele İstanbulda vuku bulsaydı neler olurdu

Yer sarsılıyor, gök gürlüyor, biz hâlâ dedikodularla,

polemiklerle, sen ben kavgalarıyla meşgulüz.

Bitmez tükenmez Cemaat-İktidar çekişmesi Futbol

alemindeki o yüz kızartıcı şikeler, rezaletler Dönme medyanın o ar damarlarını

çatlatan müstehcen resimleri.

Ehl-i dünya dünyada, ehl-i ukba ukbada, gurmeler leziz

yemekler peşinde, zen-perestler karı kız avlamakla meşgul, zinacılar zina,

ribacılar riba, binacılar yüksek bina yapıyor..

Şu memlekette ne kadar çok holigan ve militan

peydahlandı.

En büyük kötülük paranın ana değer olması,

putlaştırılmasıdır. Altın Buzağı dini

Zelzele İstanbula yaklaşıyormuş, kimsenin umurunda değil.

Büyük şehrin muhtarları nüfus idaresine rapor göndermiş,

yekun yapılmış, nüfus otuz milyonu aşıyormuş

Resmî rakam 15 milyon, bendeniz 25 milyon diye yazıp

duruyorum, meğerse 30 u aşmış da haberimiz yok.

Üzerine bina yapacak arsa ve arazi kalmayınca rantçılar

şimdi gözlerini askerî arazilere dikmişler.

Gökdelenler Rezidanslar AVM ler Lök gibi meskenler

Para para para

Para için kuduranların çoğu, paralarını yiyemiyor.

Zaten haram paradan ne hayır gelir ki

Soru: İstanbul da büyük bir zelzele olacak mıdır ..

Cevap: Bu konuda bütün uzmanlar, bir istisnasız olacaktır diyor

İstanbul da büyük bir zelzele olmayacak diyen var mı ..

Bir kişi bile yok.

Son büyük zelzele Adapazarı, İzmit, Gölcük, Yalovada

olmuş, bu esnada İstanbul da sarsılmıştı. Şimdi sıra İstanbulda.

Son o büyük zelzele Allahın bir ihtarıdır diye yazan Yeni

Asya gazetesi sahibi Mehmet Kutlulara ne yapmışlardı Devlet Güvenlik

Mahkemesine vermişler, hapse mahkum etmişler ve zindana koymuşlardı.

Zelzeleye karşı tedbir alınır mı Elbette alınır. İlk

yapılacak iş, 7 şiddetindeki bir depremde yıkılacak bütün binaları tahliye

etmektir.

Büyük bir depremden sonra hayatta kalacak on milyonlarca

halk hangi sahalarda, meydanlarda çadır kurup barınacaktır

Bunların karınları nasıl doyurulacaktır

Yaralılar nerelerde tedavi edilecektir

İnsanlar tuvalet ihtiyaçlarını nerede giderecektir

Büyük sayıdaki ölü nereye gömülecektir

Su ve elektrik ihtiyacı nasıl karşılanacaktır.

Yağmacılık ve soygun nasıl önlenecektir

Enkazla tıkanan yollar nasıl açılacaktır

Önemli soru: Yardım bahanesiyle gelen süper devletin

işgal donanmasına ve ordusuna karşı ne gibi tedbirlerimiz vardır

Ööööf moralimize bozma beee!.. Bırak bunları da bize

zevkli ve meraklı dedikoduları, kavgaları, polemikleri, şikeleri, manken

futbolcu hikayelerini anlat biraz