İlk bakışta sıradan kelimesi yanında, bayağı, hatta fazla dikkat edilmediğinde olağan kelimelerinin de eş olmasa da yakın anlamlar içerisinde kullanılabileceği kanaatine varılabilir. Basit kelimesi bile özensiz bir tutum ile sıradan kelimesinin eş anlamına gelecek şekilde kullanılabilir. İlke olarak duygu, düşünce, kanaat ve görüşlerin inceliği, kimi zaman gereksizlik yargısına vardıracak kadar niteliksel ayrıntıları, yakın anlam içeren kelimelerin farklı kullanımında bir zorunluluğu işaret ederler. Dolayısıyla duygu, düşünce, kanaat ve görüşlerin kendi içinde bir bütünlük oluşturması, uyum sağlaması, aynı zamanda gelişme ve ilerleme göstermesi, aynı anlam öbeğinde yer alan kelimelerin yeni anlamlarla donatılmalarına bağlıdır. Duygu ve düşüncenin gelişimi, buna koşut olarak bilgi, bilim ve sanatın ilerlemesi, o zamana kadar aynı anlam öbeği içerisinde değerlendirilen kelimelere yeni ve farklı anlam içerikleri kazandırmak ile mümkündür. Elbette yeni kelimeler türetilmesi, ayrı ve farklı bir konu olmakla birlikte, bu işlem de son çözümlemede duygu ve düşüncenin gelişimiyle, farklılaşmasıyla, ilerlemesiyle yakından ilişkilidir.
Genel olarak sıradan kelimesi, içerdiği anlam ve onun niteliğinde herhangi bir farklılığa, değişikliğe, en önemlisi de gelişim ve ilerlemeye imkân vermeyen, hatta bunu ihtimal kabilinde bile görmeyen bir durumu ifade eder. Ancak sıradanın kendi içerisinde bir bütünlük oluşturduğu sanısı, onun başat niteliği olarak ortaya çıkmaktadır. Bundan ötürü sıradan bir duygu veya düşünce, hangi zaman ve mekânda ne tür bir olay, olgu ve durum ile karşılaşırsa karşılaşsın daima aynı anlam, tutum, değerlendirme ve yargı biçiminde tezahür eder. Bu açıdan sıradan olan, değişmez, sabit ve sabite olan ile görünüşte bir çağrışım gösterse de, içkin içeriği itibariyle, hakikat, doğru gibi anlam içeriğine sahip değildir. Belki de onun içkin içeriği yoktur, sadece bir görünüş, bir içeriksiz kurgudan ibarettir.
Bayağı kelimesi, kendisine ait özerk bir anlam içeriğini ortaya koyma itibariyle yetersiz olsa da, çeşitli alanlara ait anlam içeriklerine tanımlık etmesi bakımından farklılık gösterir. Ancak ortaya koyduğu veya gösterdiği anlam içerikleri ait oldukları anlam alanlarını olumsuz bir şekilde yansıtır. Sözgelimi ahlak alanında bayağı tanım veya nitelendirmesi, ahlakın anlam içeriğinden kaynaklanan erdemin karşıtını, yani erdemsizliği ifade eder. Açıktır ki, erdemsizlik bir tanım ve nitelik içeriğini taşır. Estetik bakımından bayağı kelimesi, estetiğin anlam içeriği olan güzel veya güzelliğin olumsuz bir değerini anlatır.
Olağan ve basit kelimeleri, üzerinde uzun boylu durulamayacak kadar, hem sıradan, hem de bayağı kelimelerinden anlam itibariyle farklıdırlar.
Özellikle ahlaki anlam ve değerlerin kabul veya reddedilmiş olması bakımından siyaset alanında, başat bir tavır olarak sıradanlığın revaçta olduğu açıkça gözlenmektedir. Şaşırtıcı olan yön ise, sıradanlığın bu alana, adeta sürüp gelen temel bir yanlışın düzeltilmekte olduğu şeklinde yansıtılması ve giderek hâkimiyet alanını genişletmesidir. Sıradan bir siyaset, eksikliği bir hayli fazla olan ahlakiliğin, ahlakın varlığını da ortadan kaldırıcı bir işlev üstlenme yanında, olmayan bir ahlakiliği sanki tüm saflığıyla yürürlüğe koyuyormuş algısının kökleşmesine yardım eder hale dönüşmektedir. Asıl olarak siyasetin varlık nedeni veya amacı demek olan insan, toplum ve devlet olgularını başkalaşıma uğratır bir araç halinde kullanılmaya başlanmasıdır. O takdirde sıradan siyaset, olağandan başlayarak basitine, insanı, toplumu ve devleti kapsayıcı olağan siyasete kadar hemen hepsini yozlaştırıp içerik anlamsızlığına mahkûm edici kaba bir güce evrilir.