BM İsrail saldırılarını durdurma kararı alabilir mi
NATO İsraile müdahale eder mi
Egemen güçlerin İsraili durdurma gibi bir niyetleri olabilir mi
Bütün bu soruların bir tek cevabı var: Hayır!
Süper Güç ABDnin görüşü hiçbir zaman değişmedi. Onlara göre; "İsrailin kendisini savunma hakkı var." ABDnin yakın müttefikleri olan İngiltere ve Kanada başta olmak üzere Batılı ülkelerin hepsi aynı görüşte.
Osmanlının dağılmasından sonra kurumsal anlamda Müslümanları temsil eden ne varsa hepsi ortadan kaldırıldı; yerine yenileri de inşa edilemedi. Birinci ve ikinci dünya savaşlarından sonra galip devletlerce oluşturulan yapıların hiç biri Müslümanları ihyayı amaçlamıyor. Bilakis Müslümanları imha etmeyi hedefliyorlar. Bedeni Ortadoğuda kafası ABDde olan bir İsrail belası var yanı başımızda. Uygulamakta olduğu şiddete dayalı politikalarını mevcut statükoya dayanarak devam ettiriyor. Afrikanın en büyük ülkesi Sudanı geçtiğimiz yıl ikiye bölmeyi başaran Jhon Grangın uzun süre yönettiği SPLM/Adan Kuzey Irakı yıllardır kontrollerinde bulunduran ve fiili olarak Iraktan ayıran gruplara, oradan PKKya kadar dünyada huzursuzluğun kaynağı olan yapılanmaların hepsinin aynı statükoya dayandığı iyi bilinmektedir.
ABD ve Batılı ülkelere çağrıda bulunarak onları İsraile karşı harekete geçirme çabaları hiçbir zaman karşılık bulamayacaktır. BM, İsrail için kılını kıpırdatmaz.
Siyonizmin hizmetinde olan kurum ve kuruluşlardan medet ummak, o kurumların ömrünü uzatmaktan başka bir işe yaramaz. Sadece bir buçuk milyar nüfusa sahip olan Müslüman Dünyayı temsil edecek olan küresel kurumları inşa faaliyetlerini geciktirir. Her konuda durum aynı... İslam dünyası savaş, işgal, yoksulluk ve açlık gibi felaketlerin pençesinden bir türlü kurtulamıyor. Her geçen gün yeni sıkıntı ve yeni felaketlerle yüz yüze kalan mazlum Müslümanlar yaşadıkları karanlık gecelerin sona ermesini bekliyorlar. Sabahın aydınlığına uyanmak her millet gibi Müslümanların da hakkıdır.
Gerçek çözümün ne olduğu başta iktidar partisi kadroları olmak üzere herkes tarafından çok iyi bilinmektedir. Batıyla işbirliği yaparak onların eliyle Filistine yerleştirilmiş olan azgın toplulukla mücadele edilemez. Oyalanmayı bırakıp bir an evvel somut adımlar atılmalıdır. Bu saldırganlığa son verecek olan sadece ve sadece Müslümanlardır. Bunun somut ve kurumsal ifadesi de İslam Birliğidir. Siyasetten ekonomiye, ileri teknoloji üretiminden İslam Barış Gücü yapılanmasına kadar ihtiyaç duyulan ne varsa, her konu ancak bu çatı altında planlanıp kurumsal yapıya kavuşturulabilir.
İsrail saldırganlığına son vermek ve Filistini özgürleştirmek İslam Birliğini kurmakla mümkün olur.