1977 yılı seçimlerinde CHP=MSP argümanı daha çok işlenmiştir. Fakat Allah’ın hikmetinin bir tecellisi olsa gerek o seçimlerde AP saflarından seçilmiş on küsur vekil CHP saflarına geçerek CHP’nin Meclis’te çoğunluğu ele geçirmesine vesile olmuş ve CHP iktidarına yol açmışlardı. Yani Adalet Partisi’ne oy veren seçmenler dolaylı olarak CHP’yi iktidara taşımışlardı.

12 Eylül darbesinden sonra yapılan ilk seçimlere Necdet Calp’in Halkçı Partisi, Turgut Sunalp’in Milliyetçi Demokrasi Partisi ve Turgut Özal’ın Anavatan Partisi katıldılar. Genel kanaat paşa olan Turgut Sunalp’in seçimleri kazanacağı yönündeydi. Ta ki seçimlere az bir süre kala Devlet Başkanı Kenan Evren’in seçimlerle ilgili olarak Turgut Sunalp’i işaret etmesine kadar. Bu sebeple seçimin seyri bir anda değişmiş ve kimsenin aklının ucundan bile geçirmediği Özal bir anda tek başına iktidara gelivermişti. Böylece Evren bilinçli ya da bilinçsiz bu seçime etki etmiş ve darbeden nefret eden ama sesi çıkmayan halkımız sessiz bir protestoda bulunarak seçimlerde müdahil olmuştu. Evren gerçekten Sunalp paşayı mı desteklemişti yoksa ABD’den destekli, sürekli irtibat halinde olan Özal’a gizli destek mi vermişti orası hâlâ anlaşılamamıştır.

ANAP’lı yıllar hızla geçip gitmiş ama seçimde kullanılan argüman değişmemişti. Anadolu’da kulaktan kulağa “Refah Partisi’ne oy verirseniz CHP gelir!” cümlesi fısıldanmış ve ANAP tek başına iktidarını devam ettirmiştir. En yoğun karalama da camilerde cemaatler arasında yapılmaktaydı. Fakat bütün olumsuzluklara rağmen RP girdiği her seçimde oyunu arttırmayı başarmıştı. 1994 yerel seçimlerinde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere belediyeleri almış ve hemen akabinde 1995’de yapılan genel seçimlerde %21,4 oy oranı ile birinci parti olmuştu. DYP ile kurulan koalisyon ile efsane hizmetlere imza atan Refahyol hükümeti 28 Şubat süreci ile akamete uğratılmış ve hükümet yıkılmıştı.

1999 seçimlerine gelindiğinde durum diğer seçimlerden pek de farklı değildi. Seçimin hemen öncesinde yakalanan Abdullah Öcalan, ana gündemdi doğal olarak. DSP’nin başında bulunan Ecevit, Apo’yu yakaladığını söyleyerek oy devşiriyordu. MHP de Apo’yu asmak ve başörtüsü sorununu çözmek vaadiyle reyleri topluyordu. Özellikle MHP’nin “ürkeklere değil erkeklere oy verin” söylemi Anadolu’da kulaktan kulağa her nasılsa fısıldanıyordu. Bu söylem kısmen etkili olmuş ve genel seçimlerde Fazilet Partisi’ni üçüncü parti konumuna geriletmişti. Gerçi Fazilet Partisi genel seçimlerde üçüncü partiydi ama belediyelerde kayba uğramamış ve özellikle Ankara ile İstanbul’u yeniden kazanmıştı. Başörtüsü sorununu çözeceğini vadeden MHP ise başörtülü adayı Nesrin Ünal’ın seçimi kazanması üzerine sıkıntı yaşamış ve Nesrin Ünal’ı başı açık şekilde Meclis’e girdirerek başörtüsü sorununu çözüvermişti (!). MHP vekilinin başını açtırarak ne kadar erkek (!) olduğunu da ispatlamıştı seçmenine. Bu seçimlerin akabinde DSP, MHP ve ANAP, bir koalisyon oluşturarak ANASOL-M hükümetini kurmuşlardı.

Malum koalisyon sürecinde Fazilet Partisi irtica odağı olduğu gerekçesiyle kapatılmış ve Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül önderliğinde yenilikçi kanat denilen kesim FP’den ayrılarak kendilerine yeni bir yol çizeceklerini ilan etmişlerdi.

Ve 2002… Fazilet Partisi’nden ayrılan yenilikçiler AKP’yi kurarak giriyorlardı seçime. Gelenekçi denilen davasına bağlı olanlar da Saadet Partisi ile…

Minik bir tebessüm

Şanssız Adam

Adamın biri kafeye oturmuş bir bardak meşrubat siparişi vermiş. Kara kara düşünmeye başlamış. Kapıda baba yiğit bir adam gelmiş masasına oturmuş, izin istemeden meşrubatını içerek adama sormuş:

- Hayırdır birader ne düşünüyorsun

- Ben ne kadar şanssızım, demiş adam. Sabah karımla tartıştım karım beni boşayacak. İşe geç kaldım patron işten kovdu. İşten çıktım yolda araba çarptı. Kendimi öldüreyim dedim tabanca tutukluk yaptı. Asmaya karar verdim ip koptu. Doğalgazla öleyim dedim faturayı ödememişim. Fare zehri alıp geldim meşrubata koydum onu da geldin sen içtin ooff offf!

İlgilisine Notlar:

• Eurovision şarkı yarışmasında Azerbaycan’ı destekleyecek kadar milliyetçi, Ermenistan’la maç yapacak kadar barışsever bir millet olmuşuz!

• Her baharın bir çiçekle başladığını iyi bilenler, bahar gelmesin diye tüm çiçekleri koparmaya çalışıyorlar ama nafile! Bahar er geç gelecek ve onlar engel olamayacaklar.

• “İlmi ile amel etmeyen âlim; başkalarını giydirdiği halde kendisi çıplak olan iğne gibidir.” İmam-ı Gazali

• “Ben öküzden korkarım çünkü onun silahı var ama aklı yok.” İbni Sina