Okullarda kılık kıyafet serbestliği, toplumun çeşitli
kesimlerinde tartışılmaya devam ediyor. Tartışmaların odağında iki türlü
yaklaşım var: Toplumun bir kesimi, “kıyafet serbest olsun, isteyen istediğini
giysin” düşüncesini savunuyor. Diğer kesim ise, kıyafet serbestliğinin, yoksul
çocukların komleks duygularını kamçılayabileceğini bu çocukların kendilerini
dışlanmış hissedebileceğini, bunun yanında kıyafet serbestliğinin disiplini
bozacağını, okulda güvenlik zafiyeti oluşturabileceğini ifade ediyorlar.
Öncelikle şunu ifade edeyim, kılık kıyafet serbestliğin,
çeşitli sıkıntılara neden olabileceğini düşünüyorum ancak bunun yoksul çocuklar
üzerinde komleks uyandıracağı düşüncesine ve bu gerekçe ile böyle bir
uygulamaya karşı çıkılmasına hiçbir şekilde katılmıyorum. Zira hayat zıtlıklar
ve karşıtlıklar üzerine kurulmuştur. Bizler hayatı tekdüze kılmaya çalışırken
acaba Allah’ın bu hayata koymuş olduğu yasalardan birini yok saymaya çalışmıyor
muyuz Her şey herkese eşit bir paydaşlıkla mı sunulmuştur bu dünyada Yoksul
çocuk, sokakta caddede mahallede apartmanda, işte ve hayatın bütün alanlarında
maddi olarak kendisinden daha iyi durumda olan akranlarıyla bir arada yaşamıyor
mu Bu çocukları insanlık ailesi ile barışık şekilde yetiştirmeniz daha doğru
olmaz mı
Çocuklara ailede ve okulda, zengin, fakir, sağlıklı, hasta,
engelli, zeki ve vasat… bütün insanların aynı atmosferde ve aynı yerkürede,
paylarına düşenle yaşamaları gerektiği bilinci verilmelidir. Yani,
çocuklarımıza kendileri ile barışık olmayı üstünlüğün giysi ve konforlu
yaşamdan değil erdem ve faziletlerden geçtiğini öğretmeliyiz.
Kılık kıyafet konusunda ise, düzen ve disiplini sağlamak ,
görüntü karmaşasına fırsat vermemek için, aile ile işbirliği yapılarak
belirlenen bir kıyafet üzerinde karar kılınmalıdır. Zira, böylesi bir hayat
çocuğun disipline olmasına ve kendini öğrenci olarak hissetmesine yardımcı
olacaktır. Kıyafet onun öğrenci kimliğinin bir parçasıdır ve öğrenci bu şekilde
kendini daha rahat ifade edebilecektir.
Bir de şu soruyu sorma ihtiyacı hissediyorum: Milli Eğitim
Bakanı, okullarda kıyafet serbestliğini savunurken, toplumun gündeminden hiç
düşmeyen başörtüsü neden dışarıda bırakılır Özgürlük denen mefhum neden bizim
başörtülü dindar çocuklarımızdan esirgenir Anlaşılır gibi değil. Her türlü
kılık kıyafet ve yaşam tarzları özgür bırakılır ve korunurken bizler hâlâ
çocuklarımızı okullara başlarını örtmüş bir şekilde göndereceğimiz günleri
bekliyorsak, bu tartışmaların bizim için hiçbir anlamı yok.
İnanç ve insan hakları kapsamındaki düzenlemeleri yapmak
devletin görevleri arasındadır. Buna eğitim kuramları da dahildir. Dolayısıyla,
İslam toplumlarında, artık yaşamla iç içe geçmiş olan, tartışılması, önünün
kesilmesi hiçbir şekilde kabul edilemeyen başörtüsü dahil tüm inanç ve
hürriyetlerin önü açılmalıdır. Kaldı ki, bizler bu ülkenin asli unsurlarından
biriyiz ve İslam’ın hayatımıza taşınmasını her şeyden daha fazla önemsiyoruz.