Bu özel şirketler çoğu zaman danışman şirket olarak da kullanılmaktadır. ABD ve İngiltere Savunma Bakanlığı ile yaptıkları anlaşmalar onlara yasal bir statü kazandırdığı gibi aynı zamanda onların faaliyetlerini görünmez kılmakta ve diğer bir deyimle örtmektedir. İngiliz ve ABD üslerinin bulunduğu yerlerde bu şirketlerle üsler arasında özel bakım, yapım ve benzeri çalışmalar yapmaktadırlar. BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 1998’te Ruanda’daki iç savaş sırasında, “teröristleri mültecilerden ayırmak için” özel bir şirketi görevlendirmeyi düşündüğünü ancak o dönemde “dünyanın barışın özelleşmesine hazır olmadığı”nı söylemişti. Bugün dünyanın barışın özelleşmesine değil “savaşın özelleşmesi”ne hazır hale geldiğini söyleyebiliriz. Irak Savaşı, güvenlik konusunda çalışan birçok uzmana göre, “özelleşen savaş”ın en yüksek noktasını temsil etmektedir.
Özellikle üçüncü dünya ülkelerinde kirli işler meydana getirmede uzman olan özel askeri şirketler, küreselleşme rüzgârlarının altında bir taraftan savunma ve çatışmaların özelleştirilmesini dayatırlarken, diğer taraftan da paralı askerlik piyasası meydana getirmek gibi bir fonksiyon üstlenmektedirler. Çoğu zaman piyasayı oluşturan çatışmaların her tarafında yer alarak kendilerine olan talebi kendileri yaratmaktadırlar. Örneğin uyuşturucuyla mücadele eden bir hükümet “özel askerler”e başvurabilirken, uyuşturucu patronları da askeri eğitim ve operasyon maksadıyla “özel asker” istihdam etmektedir. Haiti’de sözde iç çatışma ile devrilen, Devlet Başkanı Jean-BertrandAristide, Amerikalı silahlı kişilerin kendisini ülkesini terk etmeye zorladığını şu sözlerle açıklamıştı; “Beyaz Amerikalılar, beyaz askerler. Gece geldiler. Çok fazlaydılar. Ülkemi terk etmezsem öldüreceklerini söylüyorlardı. Beni silah zoruyla kaçırdılar. Bunu modern bir darbe, modern bir insan kaçırma olarak nitelendiriyorum. Nereye gideceğimi bilmeden bir Amerikan uçağında yirmi saat geçirmek zorunda kaldım.”
“The Center forPublicIntegrity” adlı kuruluşun yaptığı ve 2004 ile 2006 arasını kapsayan araştırmaya göre Irak ve Afganistan’da ABD ordusunun ihaleleri her yıl yüzde elli oranında artış göstermiştir. Yine aynı raporda Irak’taki ihalelerin toplamının Afganistan’dakinin yedi katı olduğu görülmüştür. En çok ihale alan şirket 16 milyar Amerikan doları ile Kellog Brown &Root (KBR) iken, ikinci sırada bulunan DynCorp’un KBR dokuzda biri kadar ihale alması dikkat çekmiştir. 17 Iraklı sivilin ölümünden sorumlu tutulan ve kamuoyunda adı sık duyulan Blackwater, 485 milyon Amerikan doları ile özel askerî şirketler arasında on ikinci sırada yer almıştır. İslam dünyası eğer bir araya gelip birlik içerisinde toparlanamazsa, özel askeri şirketlerin gelir kapısı olmaya devam edeceklerdir. Aslında bütün yollar merhum Erbakan’ın kurmuş olduğu D-8’lere çıkmaktadır. Ya birlik beraberlik içerisinde kalkınırız ya da parçalara bölünüp dağılırız.