Neyin hesabı soruldu ki !
Küresel emperyalizmin zamanında başat aktörlerinden
Churchill in, Bir damla petrol, bir damla kandan daha değerlidir dediği
rivayet olunur. Churchill, üzerinde güneş batmayan bir imparatorluğun
temsilcilerinden birisiydi Dünyanın her bölgesinde, her yöresinde yer altı ve
yerüstü kaynaklarını kendi ülkesinin refahı için emrine amade kılan bir sömürge
imparatorluğunun temellerini atmıştı. Bugün de dünyanın emperyalist aktörleri,
eğer bir ülkede hatırı sayılır yer altı ve yerüstü zenginliği varsa, o ülke için
varını yoğunu ortaya koyarlar, mücadele ederler, gerekirse silah gücüyle bu
ülkenin siyasal zeminini kurgulayabilmek için çaba gösterirler.
TRT önceki gün Yeryüzünün Utancı belgeseliyle,
Suriye de yaşanan insanlık dışı savaşta işkence gören ve öldürülen mahkumların
fotoğraflarını yayınlamış Büyük infial oluşturmuş Herkes sosyal medyaya
yüklenmiş Neler söylemişler, neler
Ortak bir ifadeyle, herkes Hesap sorulsun diye
görüşlerini açıklıyor. Kimden Batının üç senedir bu katliamları yapmasına göz
yumduğu, kendi halkına türlü zulmü reva gören, Guta bölgesindeki kampa insani
yardımlara bile girişlere izin vermediği için küçücük çocukların ölümlerine
sebep olan katil Esed den mi hesap sorulacak
Bu utanç, öncelikle batılı ülkelerin utancıdır Dünyanın
jandarması Amerika nın utancıdır Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nin,
Birleşmiş Milletler in utancıdır Kendi halkının üzerine kan, göz yaşı ve bomba
olarak yağan bir diktatörün, şimdiye kadar işbaşında kalabilmesine zemin
hazırlayan, diplomatik zeminlerde O nu koruyup kollayan, iktidarının devam
etmesi yönünde türlü ayak oyunları oynayarak insanlığın gözünü boyayanların
utancıdır. Bu fotoğraflar ortaya çıkmasaydı, Esed in zalim bir diktatör olduğu
belgelenmeyecek miydi Bunlar, malumun ilanından başka bir şey değil aslında.
Eğer, Suriye de batılı ülkelerin, Amerika nın iştahını kabartacak nitelikte bir
petrol zenginliği bulunsaydı, verimli madenler ve yerüstü kaynakları olsaydı,
şimdiye kadar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nden ne yapılır edilir bir
karar çıkartılır ve kendi topraklarında ölüm kusan diktatörün tepesine
inilirdi.
Peki neyin hesabı soruldu ki daha önce Kimyasal silah
var, diktatör masallarıyla ve uluslar arası medyanın manivelasıyla
zihinlerimize sokuşturulan enformasyon kirliliğiyle Saddam ın üzerine haksız,
hukuksuz bir operasyon gerçekleştirildi.
Dünyanın jandarması Amerika, binlerce Iraklıyı
hapishanelere doldurdu İşkence yaptı Ebu Gureyb hapishanelerinde Iraklılara
yapılan işkenceler, Iraklı kadınlara edilen tecavüzler uluslar arası medyada
çarşaf çarşaf yayınlandı. Bu işkencelerin ve tecavüzlerin hesabı Amerika dan
sorulabildi mi
Birleşmiş Milletler ve Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi, dünyada birkaç ülkenin güdümünde çalışan, figüran ve uyduruk bir
teşkilattan öte bir şey değildir. Ve bu teşkilatlardan İnsanlığın vicdanını
rahatlatacak, insanın vicdanını rahatlatacak bir eylem beklemek de, bugünkü
haliyle abesle iştigalden başka bir şey olamaz.
TRT nin yayınladığı bu görüntülerden çok daha ağırının,
çok daha kötülerinin bugün Suriye topraklarında yaşandığına dair kanaatimiz çok
yüksektir. Halkının üzerine varil bombalarıyla, kimyasal silahlarla saldıran
bir diktatör için, iktidarını korumaktan başka bir vicdan kırıntısı
kalmamıştır.
Bakalım göreceğiz Bu görüntüler uluslararası camianın
vicdanını nasıl sızlatacak