Değişik merhaleler ve olaylardan sonra Mursi iktidara geldi ve bu şekilde Müslüman Kardeşler ve siyası kolu Hürriyet ve Adalet Partisi siyaset hayatında yeni bir döneme geçmiş oldu.

Ahmed Yusuf

Senelerdir Mısır’da ilk defa halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı olan Dr. Muhammed Mursi’ye karşı askeri bir darbe gerçekleştirilmesi bölgenin yakın tarihine müessir olacağı kesindir. Arap âlemi başta olmak üzere İslam âleminde değişim ve dönüşüm arayışları yapılırken bu değişimi istemeyen zihniyetler ve arkasındaki müesses adaletsiz dünya düzeni kuran güçlerle birlikte bu değişimi engelliyor.

Belli bir süre sonra Mısır’da olan ayaklanmalara zahiren destek veren Amerika ve Avrupa aslında sadece görev değişikliği yapmıştı. Mübarek indirildi, halkın öfkesi bir şekilde söndürüldü. Askerden yeni bir kahraman oluşturuldu. Bu şekilde asker devreye girmiş oldu ve Mısır’ı bir seneden fazla asker tarafından yönetildi. Sokak hareketliliği sonucunda askeri yönetim seçime gitmek zorunda kaldı.

Süreçleri dikkatle gözlemlersek şunu fark edeceğiz: hem parlamento seçimlerine hem de cumhurbaşkanlık seçimlerine büyük engeller konuldu. Yani devrim sonrası gelişmesi gereken demokratikleşme süreci belirgin şekilde uzatılmaya çalışıldı, hatta alenen engeller konuldu. Seçime gidildiğinde de ordu ve Anayasa Mahkemesi marifetiyle parlamento ve cumhurbaşkanının yetkileri oldukça azaltıldı.

Değişik merhaleler ve olaylardan sonra Mursi iktidara geldi ve bu şekilde Müslüman Kardeşler ve siyası kolu Hürriyet ve Adalet Partisi siyaset hayatında yeni bir döneme geçmiş oldu. Doğrudan iktidar sınavı ve Mısır gibi bir ülkeyi yönetme imtihanıyla karşı karşıya geldi.

Yukarda bahsettiğim gibi bölgenin gidişatına tahakküm eden güçler ve Mısır’daki destekçileri Mursi’yi istedikleri gibi yönlendiremediler. Mısır’ın derin devleti ve cuntasının da menfaatleri ya da hortumları kesilmeye başlandı. Ayrıca Filistin ve Suriye’ye açık destek veren Mursi bir nevi dış güçleri rahatsız etti.

Diğer yandan Körfez ülkeleri, en büyük korkuları olan “Arap Baharı”nı bir şekilde başarıya ermesini istemediğinden dolayı bütün güçleriyle özellikle Mısır’da muhaliflere ve darbeye destek verdiler.

Mısır’da olsun Tunus’da olsun devrimin muvaffak ve devrim sonrasında geçişin sorunsuz olması halinde devrim trendinin körfeze de sıçramasından korkan körfez ülkeleri kendi halklarına sözkonusu devrimlerin başarısız olacağı mesajını vermek istiyor. Mısır ve Tunus’a işaret eden körfez ülkeleri kendi yerel halklarının devrim teşebbüsü halinde onlarında Mısır örneğinde oldugu gibi kaos içinde yaşayacakları mesajını veriyor.

 Dış güçlerin baskılarını kabul etmeyen Mursi’ye karşı derin devlet, Muhalefet eski rejimiyle birleşmesi ve yönlendirici medya desteğiyle birçok etken dâhilinde askeri darbe girişimi oldu.

Şuan tarihi bir duruş sergileyen Rabia meydanındaki Mısırlılar sadece Mısır’daki değişimi değil bütün bölgenin ve İslam Âlemin darbe tarihini belireyecektir. Darbeciler şayet hedeflerine ulaşırsa bu durum hem bölge için hem Türkiye için büyük bir tehlike teşkil edecektir. Şuan ki darbeye karşı durmak aslınde tüm bu bölgenin görevidir. Çünkü Mısır olmadan ne Suriye ne Filistin meselesi çözülebilecek. Mısır’da asıl devrim yeni başlıyor.