Amerikan Yahudi Kongresi (AJC~American Jewish Congress)
tarafından 26.01.2004 tarihinde Başbakan Erdoğan a verilen Üstün Cesaret
Karakteri Ödülü (Profiles of Courage Award) uzun bir aradan sonra 23 Temmuz
2014 te AJC Başkanı Jack Rosen in imzalı mektubuyla geri istenmesi ve
Türkiye nin ABD nezdindeki Büyükelçisi Serdar Kılıç tarafından, Erdoğan adına
yazılan cevabi yazıyla geri verilmesine karar verilmesi, ister istemez müphem
soru işaretlerini de beraberinde taşımaktadır.
AJC tarafından bu ödülün Başbakan Erdoğan a verilmesinin
kararlaştırıldığı günlerde, California Courier in yayıncısı Harut Sasonyan,
Amerikan Yahudi Kongresi Başkanı Jack Rosen e başvurarak, bu ödülün neden
Erdoğan a lâyık görüldüğünü sorduğunda, Rosen verdiği cevapta; Türkiye, gelecekte
Demokratik İslam (ılımlı İslam) niyetini ortaya koyacak bir ülkedir. Bu ödül
ise, Erdoğan ı onurlandırmaktan ziyade, Amerikan Yahudi Kongresi ne karşı
sürdürülen karalama kampanyalarını önlemeye yönelik bir adımdır (Thisaward,
ratherthanhonoring Erdoğan, besmirchesthereputation of the American Jewish
Congress) şeklinde cevap vermişti.
Irak Tezkeresi nin TBMM sinde reddedilmesinden sonra,
Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan krizin ardından, 2003 te ABD Başkanı George
W. Bush un ulusal güvenlik danışmanı Condoleezza Rice ın, Zor bir süreçten
geçtik ancak Türkiye ile çok güçlü bir ilişkimiz var. Türkiye İslam ve
demokrasinin yan yana var olabileceğine dair dünyaya verilen çok önemli bir
mesaj var. İslam ve demokrasinin organik bir şekilde birlikte var olabileceğine
inanıyorum şeklindeki sözleri, Rosen in açıklamasıyla büyük ölçüde
örtüşmektedir.
Dönemin ABD Başkanı George W. Bush un en yakın dostu
konumunda olan ve Bush un kendisine Rosey olarak hitap ettiği, AJC Başkanı
Jack Rosen, Bush W. Bush ile Erdoğan arasındaki ilişkinin düzelmesinde de
önemli rol oynadığı kuvvetle muhtemeldir. Erdoğan a verilen ödülün gerekçesi
de, Condoleezza Rice nin söylemleriyle örtüşür nitelikte olması bunu doğrular
niteliktedir. Zaten Jack Rosen de, George W. Bush ile olan ilişkisini, Çay Partileri (Meshuganes) ile ortaya çıkan
bir yakınlaşma olmadığını vurgulaması ilişkinin gücünü ortaya koyması
bakımından önemlidir.
Afrika dan Asya ya kadar birçok lider ile yakın ilişki
içerisinde olan Jack Rosen, Kuzey Kore, Gabon, İran, Pakistan gibi ABD ile
sorunlu ülke liderleriyle yaptığı temaslarla ön plana çıkan, Birleşik Arap
Emirlikleri Emiri Halife bin Zayid Al Nahyan ın oğlunun düğününe iştirak edecek
kadar yakın aile ilişkilerine sahip ve en önemlisi, Başbakan Erdoğan ın isteği
doğrultusunda Jak Rosen, 2005 te İsrail Dışişleri Genel Direktörü, daha sonra
İsrail in Birleşmiş Milletler deki Büyükelçisi, Ron Prosor un Pakistanlı
mevkidaşıyla buluşmasını ve akabinde, İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom ve
Pakistan Dışişleri Bakanı Hurşit Mahmud Kasuri nin İstanbul da
gerçekleştirdikleri zirvenin de asıl mimarıdır.
Jack Rosen, Ekmeleddin İhsanoğlu nun 2004 teki İslam
İşbirliği Teşkilatı na seçilmesinde de Türkiye lehine özverili çalışmalar
yaparak, hatırı sayılır İslam ülkeleriyle olan yakın ilişkilerini kullanarak
kulis faaliyetleri yaptığı bilinmektedir. Zaten, Rosen, Siyonizm ve ticari
ilişkilerini birbirine karıştıran ve bu konuda büyük tepki alan oportünist bir
kişilik olarak ön plana çıkmaktadır.
AJC tarafından Erdoğan a verilen ödül ve bu ödülden
sonra, Türk-İsrail ilişkilerinde yaşanan büyük gelişmede, Jack Rosen in
oynadığı büyük rol yadsınamaz. Tüm bunlara rağmen, bu ödülün Başbakan
Erdoğan dan geri istenmesi hiç şüphesiz manidar olmuştur.
ABD Başkanı Barack Obama `yı da evinde ağırlayacak kadar
yakın ilişki içerisinde olan ve Obama nın ikinci başkanlık seçimi sırasında
kendisinden destek istediğinde; Dost kara günde belli olur (a friend in need
is a friend in deed) açıklamasıyla gündem oluşturan Jack Rosen in, Erdoğan dan
ödülü geri istemesinin ardındaki neden büyük ihtimalle TÜRKCELL olayı olmuştur.
Burada göz ardı edilmemesi gereken şey, Türkcell
hisselerinden %13.81 lik rehin hissenin Çukurova Holding tarafından Rus Alfa
şirketine verilmesi, ünlü Rus işadamı Mikhail Fridman ın sahibi olduğu Alfa
Grup (Altimo) un ortağının da halen Uluslararası Danışma Kurulu üyesi sıfatıyla
görev yapan Rosen Partners LLC sahibi, Jack Rosen in olması biraz düşündürücü
olsa gerek.
Ziraat Bankası nın AKP Hükümeti nin onayı olmadan
Çukurova sahibi Karamehmet e 1,6 milyar dolarlık proje finansman kredisini
sağlamış olması pek mümkün olmasa gerek. Eğer Ziraat Bankası devreye girmemiş
olsaydı, Alfa hisselerin sahibi olacak ve Türkcell deki etkinliği
perçinlenecekti. Türkcell de bu sürpriz gelişmeler yaşanırken, Jack Rosen in 23
Temmuz 2014 te Başbakan Erdoğan a mektup yazarak Üstün Cesaret Karakteri
Ödülü nü geri istemesi sizce anlamlı değil mi